• Nombre de visites :
  • 4761
  • 3/9/2008
  • Date :

ŞEYH TUSİ (ra)

hz.muhammed

      MUHAMMED B. HASAN TUSİ

     [Ö. H/460, M/1039.]

   DOĞUM YERİ

    Muhammed b. Hasan Tusi (r.a) hicri 385 yılı Ramazan ayında Tus şehrinde fakir ancak iman ve maneviyat dolu bir ailede dünyaya geldi. Muhammed (r.a) hicri 408’e kadar bu şehirde ikamet etti. Bu şehirde ikamet ettiği zaman zarfında mukaddime ilimlerini tahsil etti.[1]

    Şeyh Tusi (r.a), 23 yaşında hicri 408’de Şeyh Müfid ve Seyyid Murtaza gibi büyük üstatlardan istifade etmek için Bağdat’a hicret etti.[2] Önceki konularda da işaret edildiği gibi o dönemlerde Bağdat ilim merkeziydi. Özellikle Şeyh Müfid’in (r.a) dersleri uzaktan ve yakından gelen ilim âşıklarıyla dolup taşıyordu. Şeyh Tusi (r.a) bu ortamda hiç yabancılık çekmiyordu. İftihar dolu beş yılını Şeyh Müfid’in (r.a) öğrenciliğini yaparak geçirdi. Genç yaşlarda içtihat derecesine ulaştı. 30 yaşlarında üstadı Şeyh Müfid’in (r.a) tavsiyesi üzerine Şia’nın meşhur "Ahkamu’l Tezhib" kitabını yazdı.[3] Bu kitap, Şeyh Tusi’nin (r.a) genç yaşta içtihat derecesine ulaştığının en büyük kanıtıdır.

   ASRIN GÜNEŞİ

    Seyyid Murtaza’nın (r.a) ölümünden sonra Şeyh Tusi (r.a) Şia Mektebinin önderi oldu. Seyyid Murtaza’dan (r.a) sonra 12 yıl Şia ve İslam’ı en güzel şekilde dünyaya tanıttı. O günlerde İslam âlimleri ve muhaddisleri uzaktan ve yakından Şeyh Tusi’nin (r.a) yanına gelerek çözülmeyen ilmi meselelerini derslerine katılarak çözüyorlardı. Şeyh Tusi (r.a), yaklaşık 300 tane Şia fakih ve müçtehidi yetiştirdi. Şeyh Tusi’nin (r.a) yetiştirdiği öğrencilerinden bazıları:

1-İshak b. Babiveyh-i Kummi (r.a)

2-Ebu Salah-i Halebî (r.a)

3-Ebu Ali Tusi (r.a), Şeyh’in kendi oğlu

4-Şehraşub-i Mazenderani (r.a)

5-Abdülcabbar b. Abdullah el-Kameri Razi (r.a)

6-Muhammed b. Hasan Fetal (r.a)

7-Keraçi (r.a)

8-Hüseyin b. Feth-i Curcani (r.a)

9-Cafer b. Ali Hüseyni (r.a)

10-Nasir b. Rıza Alevi (r.a)

Bunlar gibi yüzlerce büyük şahsiyetler ve muhaddisler yetiştirmiştir. [4]

    Hicri 447’de Selçuklu Tuğrul Biki Bağdat’a saldırarak Şia mahallelerini yağmaladı. Hunharca savunmasız ve mazlum insanları katletti ve Şahpur b. Erdeşir’in büyük kütüphanesini yaktı. Bu katliamlar hicri 451’e kadar devam etti. Bu tarihlerde birkaç kez Şeyh Tusi’nin (r.a) yazmış olduğu kitaplar ve kütüphanesi şehir meydanına taşınarak yakıldı. Hicri 449’da Şeyh Tusi’nin (r.a) evini yağmalayarak tüm eserlerini yaktılar. Bu acı olaylar sonunda Şeyh Tusi (r.a) Şia mirasını ve fakihlerini korumak ve kurtarmak için hicret etmek zorunda kaldı.

   AŞK DİYARINA HİCRET

    Artık Necef’in durumu, Diylem padişahlarının döneminde özellikle de Muizzu’d-Devle, İzdu’l Devle hükümetinde olduğu gibi değildi. Bu kutsal şehirde büyük değişiklikler olmuştu. Halk, değerli eşyalarını İmam Ali (a.s) türbesine vakfediyordu. Şehir halkı İmam Ali’nin (a.s) türbesini ziyaretine gidiyor ve öldüklerinde İmam Ali (a.s) türbesine defnedilmeyi vasiyet ediyorlardı. Şeyh Tusi (r.a) hicri 448’de bu şehre geldiğinde şehir, Al-i Bûye döneminde sahip olduğu canlılığı kaybetmişti. Her tarafa cahiliye taassubu, korku, vahşet hâkim olmuştu. Buna rağmen Necef etrafında yiğit Arap kabileleri etten duvar örerek, İmam Ali (a.s) türbesini canları pahasına koruyorlardı. Necef, Irak’ın diğer şehirlerine oranla daha emniyetli bir yerdi.

    Şeyh Tusi’nin (r.a) bu şehre hicret etmesi de buna açık bir kanıtıdır. Şeyh Tusi’nin bu şehre gelişiyle Necef ayrı bir havaya büründü. Mevlası İmam Ali’ye (a.s) hizmet etmek, ilim ve İrfan âşıklarının arzusunu yerine getirmek ve burada ilim ve maneviyatı tekrar ihya etmek için kolları sıvadı. Mukaddes Necef şehri bu hedefleri gerçekleştirmek için en ideal bir yerdi.

 

    ŞİA’NIN İLK ÜNİVERSİTESİ

    Şeyh Tusi (r.a), Bağdat’ta evini, kitaplarını ve kendi el yazısıyla kaleme aldığı tüm eserlerini kaybetmişti. Necef’te ömrünün son 12 yılını büyük bir çaba ve azimle ilim ve eğitime önem vererek öğrenci yetiştirdi. Necef, o dönemlerde şehir değildi. Hatta küçük bir kasaba olarak bile tanınmıyordu. Sadece İmam Ali’nin (a.s) türbesinin orada olması hasebiyle ziyaretçilerin uğrak yeriydi. Şeyh Tusi (r.a) bu şehirde yeni bir ilim merkezi kurdu. O kadar sağlam bir temel attı ki üzerinden bin yıl geçmesine rağmen İslami ilimler merkezi olmasını elinde bulundurdu.[5]  

   DEĞERLİ ESERLERİ

    Şeyh Tusi (r.a), onca uğraş ve meşguliyetin arasında İslam ve özellikle de Şia âlemine değerli ve paha biçilmez eserler bıraktı. Şeyh Tusi tefsir, hadis, fıkıh, usul, kelam, rical, tarih, maktel, şer’i meselelere cevap, akait ve dua gibi çeşitli konularda yaklaşık 51 eser kaleme almıştır.

Tefsir Eserleri:

1-et-Tibyan’u fit-Tefsiri’l Kuran (10 cilt)

2-el-Mesailu’d-Dimeşkiyye fit-Tefsiri’l Kuran

Hadis Eserleri:

1-Tehzib

2-İstibsar

Fıkhi Eserleri:

1-en-Nihaye

2-el-Mebsut

3-el-İcaz fil Feraiz

4-el-Mesailu’l Halebîye fil Fıkh

5-el-Mesailu’l Hairiyye fıl Fıkh

Usul Eserleri:

1-Hücciyetu’l Ahbar

Kelam Eserleri:

1-Telhisu’l Şafi

2-Temhidu’l Usul

3-el-İktisad

4-el-Firak beynen-Nebi vel İmam

Rical Eserleri:

1-Kitabu’l Envar (Rical-i Şeyh Tusi)

2-İhtiyaru Marifeti’l Rical

3-el-Fihrist

Tarih Eserleri:

1-Maktelu’l-Hüseyin

2-Muhtasaru Ahbar-i Muhtar b. Ebi Ubeyd el-Sakafi

Dua Eserleri:

1-Misbahu’l Müteheccid

2-Muhtasaru’l Misbah[6] 

  

    ŞEYH TUSİ’NİN (R.A) ÖLÜMÜ

     Hicri 460 Muharrem ayının hüzünlü günleri ve geceleri yaklaşıyordu. Gündüzler siyahlara bürünmüş harabelerde oturmuş Al-i Resul’e (s.a.a) gözyaşı döküyor. Beklenen an gelip çatmıştı. Hicri 460 yılının 22 Muharrem günü meleklerin yıllarca beklediği arif, erdem sahibi, gökyüzünün parlak güneşi ve İslam’ın izzeti Şeyh Tusi’nin (r.a) yüce ruhu ebedi yurduna intikal ediyor. Şeyh Tusi (r.a) 76 yıl İslam ve Ehlibeyt’e (a.s) hizmetten sonra ilahi davete lebbeyk dedi ve hakkın rahmetine kavuştu. Vasiyeti üzerine Necef’te oturduğu eve defnedilerek evi mescit haline getirildi. Günümüzde defnedildiği evi Necef’de Mescid-i Tusi olarak tanınmaktadır.

-----------------------------------------------------------------------

[1]-Hezare-i Şeyh Tusi, s.4 , "Ali Devaniki."

[2]-Ayanu’ş-Şia, c.9, s.159, "Seyyid Muhsin Emin Amuli."

[3]-ez-Zeria, c.4, s.504.

[4]-et-Tibyan, c.1, Önsöz, "Aga Buzurgi Tahrani."

[5]-et-Tibyan, c.1, önsöz, "Aga Buzurgi Tahrani."

[6]-ez-Zeria c.5, s.220.


Allâme Tabatabaî

ALLAME MECLİSÎ

HASAN BİN ŞÛBE HARRANÎ

AHMED BİN ALİ NECAŞÎ 

ŞEYH SADUK

Şeyh Bahaî

Seyit Ahmet Bin Tâvûs

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)