İSLAM İNKILABININ ÖZELLİKLERİ -1
20. asrın en büyük halk hareketi ve devrimi özelliğini kazanan İslam İnkılabı asrımızın en istisnai hareket ve olaylarındandır. Zira materyalist ideoloji ve düşüncelerden ilham almayarak İslam’ın nurlu hüküm ve değerlerinden kaynaklanan ve İslami talim ve değerlerin toplum içinde egemen olmasını amaçlayan yegane inkılaptır. İslam İnkılabı rehberi rahmetli İmam Humeyni “Bu İnkılap ve bu hareket İslami talim ve öğretiler uyarıncadır. Yani biz İslam’ın haricinde başka hiçbir tezi ve hiçbir meseleyi kabul etmiyoruz. Müslüman İran halkını harekete geçiren şey İslam’dı ve 35 milyonluk bir halk kitlesini harekete geçirerek tek bir hedef ve istikamette ilerletmeye İslam’ın dışında hiçbir güç muktedir değildi. Eğer bu mesele böyle olmasaydı kuşkusuz bu inkılabın akıbeti de daha önceki devrimlerin akıbeti gibi olurdu:” diyordu. Bu esasa uygun olarak İslam İnkılabını öteki beşeri devrimlerden ayıran en önemli özellik İran halkının gerçekleştirdiği inkılabın İslami özelliğiydi.
İslam İnkılabı lideri ve İran İslam Cumhuriyetinin kurucusu rahmetli İmam Humeyni, kıyam ve nitelik açısından kendine has bir hareketi zafere ulaştırdı.
Bu hareketin İslami özelliğini sürekli vurgulamasının yanı sıra halk kitlelerinin de şuurlu ve bilinçli olarak inkılap saflarına katılmasına da büyük bir önem vermekteydi. Fakat kuşkusuz İslam İnkılabının kendine has özelliklerinden biri İslam İnkılabının ve İran İslam Cumhuriyetinin doğuyu da batıyı da reddederek İslami değerleri vurgulamasıydı.
İslam İnkılabının zaferinden öncesine kadar “Doğuya da hayır Batıya da” sloganı İslam İnkılabı rehberinin ve İran halkının ana sloganı idi.
Bu bakımdan Müslüman İran halkının mücadelesini yakından takip eden batılı gözlemciler o günkü dünyanın iki kutuplu halini dikkate alarak İran halkının bu sloganının geçici olduğunu zannediyor ve İslam İnkılabının doğuya veya batıya eğilimde bulunacağını ise yakın bir olay olarak addediyorlardı. Fakat İslam İnkılabı doğuya veya batıya en ufak eğilim göstermeksizin zafere ulaştığı gibi hatta İslam cumhuriyeti düzeninin kuruluşundan sonra da bu siyaset İran’ın dış politikasının en önceliğinde yer aldı. 20. Asrın iki kutuplu düzeninde böyle bir olay eşine rastlanılmamış ve kendine has bir olaydı. İran İslam Cumhuriyetinin siyasi bağımsızlık ve istiklaline bağlılığı hem de her iki süper gücün kendi nüfuz alanını genişletmek ve kontrolleri altındaki uydu ülkelerin sayısını artırmak için yoğun bir rekabet ve mücadele içinde oldukları bir dönemde kendine has ve eşi görülmemiş bir olaydı. Elbette doğu ve batıdan bağımsız olmak mevzuu İslam İnkılabından önce de var olmuştu ama bu bahis bir teoriden öteye geçememiş ve hayat bulamamıştı. Bağlantısızlar hareketi bu gerçeğin en belirgin örneğidir. Fakat İslami İran kendi eşsiz siyasi bağımsızlığını rahmetli İmam Humeyni’nin üstün düşüncesine borçludur. İmam Humeyni açısında, mukaddes İslam ideolojisi, halkın birlik ve bütünlüğü ve din ulemasının liderliği İslam inkılabının zafere ulaşmasının temel taşlarını oluşturmuş, inkılabın gelişmesinin sırrını teşkil etmiş ve İran İslam Cumhuriyetinin dünyadaki değerli konumunun nedenlerini teşkil etmiştir.
İslam İnkılabı ve Halkın Kıyam Nedenleri -1 İslam İnkılabı ve Halkın Kıyam Nedenleri -2
Din Uleması özellikle rahmetli İmam Humeyninin İalam İnkılabında rolü -1
Din Uleması özellikle rahmetli İmam Humeyninin İalam İnkılabında rolü -2
İran İslam İnkılabı-1