Din Uleması özellikle rahmetli İmam Humeyninin İalam İnkılabında rolü -1
Din uleması eski dönemden beri Müslüman İran halkının hayatında özel bir konuma sahipti ve sürekli olarak halk kitleleri ile iç içe olmuş ve onların hayatlarında meydana gelen sorun ve zorlukların giderilmesine yardımcı olmuş ve halkın danıştığı, itibar gösterdiği kimseler olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu arada rahmetli İmam Humeyni İran halkının mücadelesinin muhteşem lideri olarak İslam İnkılabını zafere ulaştırmak için üstün bir konuma sahip olmuştur. Zira İmam Humeyni şah rejiminin en güçlü döneminde ve şah yönetimi sultasının İran’ı baştan başa ölüm sessizliğine soktuğu bir ortamda alenen şah rejimine karşı muhalefet başlatmış kendi konuşmalarında şah rejiminin gerçek kimliğini ve Amerika’ya bağımlılığını açıklayarak muhalefetini dile getirmekteydi. Müslüman İran halkı da rahmetli İmam Humeyni’nin üstün liderlik konumunun tarifinde genellikle peygamberle özgü liderlik tabirinden yararlanıyorlardı. Bu tabirin İran halkı tarafından kullanılması aslında pek de abartılı değildi. Zira İmam Humeyni kendi derin imanı ve siyasi dirayeti sayesinde dünyada olup biten olaylara gerçekçi yorumlar getirip gelecek meselelerle ilgili aydın tahminlerde bulunmaktaydı. İmam Humeyni 1960’lı yıllarda şah rejiminin esaretinde olduğu dönemde şahın generallerinden birinin “hangi güç ve personelle yönetime karşı mücadele vermektesin?” sorusuna verdiği cevapta kendi askerlerinin henüz beşikte olduklarını söylemişti. Ve zamanın ilerlemesi ve o tarihten yaklaşık 20 yıl sonra İslam inkılabı ve ardından Irak baas rejiminin İran’a karşı başlattığı savaş sahnesinde hazır bulunan genç kuşak rahmetli İmam Humeyni’nin bu tahmininde ne kadar gerçekçi olduğunu göstermiştir.
***
Rahmetli İmam Humeyni Sovyetler birliğinin en son lideri Gorbaçev’e gönderdiği meşhur tarihi mektubunda doğu blok’unun dağılmasından birkaç yıl önce komünist dünyanın izmihlale uğrayacağını haber vermiş ve Irak’ın İran’a karşı başlattığı savaşın en doruk döneminde de Saddama destek veren Ortadoğu ülkeleri ve Arap devletleri liderlerine uyarıda bulunarak Saddam rejiminin savaş makinesinin er geç onlara karşı da devreye gireceğini bildirmişti. Ve Fazla bir zaman geçmeden tüm bu tahminlerin bir bir tahakkuk bulduğuna tanık olduk.
***
Rahmetli İmam Humeyni 1960’lı yıllarda 20. asrın çok önemli olaylara ve asrın en büyük devrimi yani İslam İnkılabına gebe olduğunu biliyordu. Zira onun düşüncesinde eğer böyle bir yakiyn olmasaydı Irakta geçirdiği sürgün yıllarında, Fransa’nın Nofel Lo Şatoda bulunduğu aylarda ve nihayet İslam İnkılabının zaferiyle sonuçlanan tarihi 10 gün içinde öylesine kararlı ve kat’i olarak şah rejiminin devrilmesi ve İslam İnkılabının zaferinden söz etmezdi. Rahmetli İmam Humeyni 15 yıllık bir sürgün hayatından sonra 1979 yılı şubatında İran’a geri döndü. İmamın Irakta geçirdiği sürgün yıllarında ve ardından Fransa’da bulunduğu kısa dönem içinde bazı seçkin din alimi İmam Humeyni’nin tavsiyelerinin hayata geçirilmesi ayrıca İmam ile Müslüman İran halkı arasında aracı olma sorumluluğunu üstlenmişlerdi. Bu kişiler camileri kendileri için üs edinmişlerdi ve bu meselenin kendisi İran inkılabının İslami ve insani içeriğini gözler önüne sermektedir. Zira Müslüman bir halkın devrimi için camiler kendi tarihi fonksiyonlarını en güzel şekliyle yerine getiren üsler konumundaydı.
İslam İnkılabı ve Halkın Kıyam Nedenleri -1
İslam İnkılabı ve Halkın Kıyam Nedenleri -2
İmam Humeyninin Kıyamı-1
İmam Humeyninin Kıyamı-2
İmam Humeyninin Kıyamı-3