• Nombre de visites :
  • 1212
  • 19/1/2011
  • Date :

İmam Humeyni"nin Kıyamı-2

imam humeyninin kıyamı

Bu arada Şah Batı'ya açılmak istiyordu. Alimlerin elinden kurtulmanın yegane yolu bu olsaydı gerek Parlamentonun olmadığı bir zamanda, Amerikan desteği ile başbakan olan Emini pek çok vaatlerle toplumdaki krizi bir ölçüde yatıştırabilmek için bir takım planları uygulamaya başladı. Emine ilk olarak toprak reformuna başvurdu. Bu arada otoritesi günden güne zayıflamış olan Şah ise kendisine itaat etmeyen Emini'yi görevden uzaklaştırıp reform hareketini bizzat yürütmek istiyordu. Şah ile Emini arasındaki bu çekişme Emini'nin bir yıldan fazla süren başbakanlığı boyunca devam etti. Bu arada Timur Bahtiyar'ın başbakanlık için hazırlandığı sırada önemli bir olay meydana geldi.

    21 Ocak 1962'de Tahran üniversitesi bir takım öğrenci olayları yüzünden kapatıldı. Emini Amerika'dan daha fazla yardım almayı başaramayınca aniden istifa etmek zorunda kaldı. Emini'nin istifası Şah'a yönetimin dizginlerini ele geçirme fırsatını verdi. Başbakanlığa yıllardır sarayında bulunan ve kendisini Şah’ın sadık uşağı olarak tanıtan birini getirdi. Bu Şah’ın kölesi olmakla şeref duyan Esedullah Alem 'den başkası değildi.

       Alem, bir yandan Emini'nin toprak reformlarını sürdürürken bir yandan da başını kaldıran her türlü muhalif gücü yok etmeye çalışarak ülkede mutlak bir diktatörlük havası estirmeye başladı. Emini din alimlerine yakınlaşma politikasını izlemişti; ama Alem hükümeti yabancıların elinde bir piyon olduğundan din alimlerine karşı büyük bir düşmanlık siyasetini sürdürdü. Alem hükümeti, 1961'de Ayetullah Kaşani ve hemen ardından da Ayetullâh Burucerdi'nin vefatı üzerine doğan boşluktan istifade edeceğini düşünüyordu. Dolayısıyla 8 Ekim 1962 yılında eyalet ve bölge komiteleriyle ilgili yasayı çıkardı. Aslında hükümet bu yasa ile din alimlerinin muhalefet gücünü denemek istiyordu. Bu yasaya göre Kur'an'a el basılarak yapılan yemin ve seçimler hususunda Müslüman olma şartlan kaldırılmıştı. Alimler bu yasaya karşı çıktı. İmam Humeyni bu kıyamın başında yer alıyordu.

     1961 yılının başlarında 20. parlamentonun Emini tarafından feshedilmesinin ardından hükümetin ihtiyaç duyduğu yasalar kanun hükmünde kararnameler şeklinde çıkarılıyordu.

        8 Ekim 1962 yılında basın yeni hükümetin eyalet ve bölge danışma kurulları için yeni tasarıyı onayladığını ilan etti. Kabul edilen tasanda aday ve seçmenlerin Müslüman olma şartı ortadan kaldırmıştı. Kur'an'a yemin yerine de "ilahi kitap" ibaresi yer almıştı. Kadınlara ise oy verme hakkı veriliyordu. Rejim Kur'an'a yemin şartlarını ortadan kaldırmakla Kur'an ve İslam'a inanmayan ve ülkenin mukadderatını elinde bulunduran Zerdüşt, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi dini azınlıklar ile diğer etkin gruplara da varlıklarını açıkça ilan etme fırsatım tanıyordu. Kadınlara verilen hürriyetten maksatları da İslam'ı ve eski anayasayı eleştirmekti. Halbuki İslam kadının seçme ve seçilme hakkına  karşı değildir. Nitekim şu anda da İran İslam Cumhuriyeti'nde kadının seçme ve seçilme hakkı vardır. Hatta Dr. Ahmed Beheşti Müslüman kadının cumhurbaşkanlığına da aday olabileceğini ifade etmektedir. Dolayısıyla rejimin kadınlara verdiği bu hürriyet kadınların doğal hakkıydı. Ama rejimin niyeti kötüydü. Adeta İslam'ın bu haklara karşı olduğu imajını veriyor ve arkasına kadınları da alarak İslam'a ve Müslümanlara saldırıyordu.


İmam Humeyninin Kıyamı-1

İmam Humeyni

İslam İnkılabı'nın Özellikleri

İRAN İSLAM İNKILÂBI

İslam inkılabı ile 30 yıl

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)