• Nombre de visites :
  • 1359
  • 24/5/2011
  • Date :

İslam-i Davet ve Gizli Davet-1

islam-i davet ve gizli davet

Yaşadığı toplumun içinden bir İslami hareket oluşturmaya çalışan Resulullah ( s.a.v. ) strajisine uygun sosyal ilişkiler içinde olması ve sosyal olayları hareketi açısından daha iyi bir değerlendirme yapması elbette toplumun asırlardır çektikleri çilelerin oluşmasıyla sosyal değerleri göz ardı etmemiş olmasıydı. Toplumda asırlardır oluşmuş sossal değerleri ve onları bazen de olduğu gibi alarak bazen de ıslah ederek pratize etmişlerdir. Hareketinin her bir merhalesinde konumunu yeniden gözden geçirmiş ve bulunduğu merhaleler de söz konusu toplumun sosyal anlayışı ve değerlerinden en iyi şekilde yararlanmasını bilmesi, bunların bir kaç örnek çevresinde kanıtlayabiliriz elbet.

Resulullah ( s.a.v. )"ın yukarda söz konusu olan ilgisi malumdur ki, İslam-i davete en önce en yakınlarından ve akrabalarından başlamasıdır. Daha sonra kavmine ve en yakın sonda da diğer kavimlere yazdığı mektuplarla davet halkasının tamamlaması olmuştur. O, Peygamber olmadan önce de kendisinin insanlar tarafından bilinen Muhammedü"l Emin"dir . Çevresi tarafından da güvenilir bir insan özelliği kazanması ve düşkünlere yardım etmesi, zulme uğrayanların hakkını araması, hastalıkları ziyaret edermesi ve Mekke Site Devleti"ndeki çarpıklıklara gereğinde müdahale etmesi ve aralarındaki ihtilafları çözmek için hakem olması daha da güvenini arttırmasına yol açmıştı. Müslümanların Ebu Talib mahalesine sıkştırılıp ablukaya alındıkları maruz bırakıldıkları zaman, akralarının tümü müslüman olmadığı halde onunla birlikte hareket etmişlerdi. Harket, zülüm ve her türlü meşakkate katlanmışlar, onu yalnız bırakmamışlardır.

Süt annesinin ve süt kardeşlerine gösterdiği saygı ve hürmet, bedevi arapların çoğu kez gösterdikleri saygısız tavırlarına karşın, her zaman müsfik ve hoşgörü olmuştur. Mekke"nin fethinde de hepsini affederek büyüklüğünü, hareketinin sosyal anlayışını ve bu anlayışın boyutlarını göstermiş, bu durum, bize de güzel örnek teşkil etmiştir.

İslam-i hareketin tesbitinde ikinci önemli konu ise kültür faktörüdür. Toplumun kılasik ve çağdaş kültür değerleri olur. Toplumu yakından tanıyabilmek için eski diye nitelendirilen klasik kültür mirasın ve birikimlerini iyi bilmek gerekir. Kültürel değerlerin bir toplum bilimin şekillenmesinde ne kadar ömenli olduğunu belirtmeye gerek yoktur sanırım. Yaşam tarzına etki eden geçmiş kültür değerlerinin yanında çağdaş kültür normları da ömenli yer tutar. Edebiyatın özellikle şiir, destan ve masal türleri, güzel sanatın mimari ve süsleme ile müzik gibi değişik kültür kaynaklarının, toplumların anlayış ve karakterlerinde bıraktığı derin izler, yapacağımız İslam-i hizmetlerde gözönünde bulundurulması gereken ömenli faktörlerdir.

Kur"an ve Ehl-i Beyt kıssalarında, eski toplumların kültürel ve sanat değerleri ile ilgili geniş açıklamalar da vardır. Özellikle bizlere simgelenmiş geçmiş Peygamberlerden Hz. Süleyman ( a.s. ) ile ilgili bölümleri dikkat çekmektedir.

Resulullah ( s.a.v. )"ın Şâirleri sevmesi, onlara hediyeler vererek onları koruması da bilinen pratiklerdendir. Kur"an ve Ehl-i Beyt kendisi de ayrıca bir edbiyat ve sanat şâheseri değildi midir ?

Diğer bir husu ekonomik yapıdır. En belirleyici unsurlardan. Faşist ve Marksist ve kapitalistlerin âdeta kudsadığı ve mukaddes bildiği bu husus, toplumların sosyal ve kültürel özellikleriyle beraber ömenli belirleyici sayılır. Kur"an ve Ehl-i Beyt bizi Mustaf"afça, fakir, miskin ve teslimiyetçi bir yaşam tarzından men"eder. Düşman"a karşı her türlü silah, araç ve gereç temin etmemizi ve hazırlıklı yapmamızı emreder. Resulullah ( s.a.v. )"da "alan el değil, veren el olmamızı" tavsıye eder.


İslam a Davetin Başlangıcı-2

İslam da Davetin Başlangıcı-1

İslam Devletinin Kuruluşu-7

İslam Devletinin Kuruluşu-6

İslam Devletinin Kuruluşu-5

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)