• Nombre de visites :
  • 1052
  • 12/1/2011
  • Date :

İslam Devletinin Kuruluşu-5

islam devletinin kuruluşu

Hz. Peygamber (s.a.a) bunların yanı sıra münafıkların da muhtemel varlığını mutlaka hesaba katmalıydı.

Öte yandan Yesrib şehri dışında Kureyşliler ile diğer müşrik kabileler vardı ki, bunlar genç İslâm devletinin varlığı için gerçek bir tehdidi temsil ediyorlardı. Resulullah (s.a.a) bunlara karşı koymak ve tehlikelerini savmak için hazırlık yapmak zorunda idi.

İşte bu noktada Resulullah'ın (s.a.a) büyüklüğü ve çeşitli güçlere yönelik ilişkilerdeki siyasî ustalığı ortaya çıktı. Başkalarına karşı iyi ve temiz niyetler göstermek ve bu güçlerin hepsini barışa ve güvene çağırmak bu ustaca ilişkinin esasını oluşturmuştur.

Müslümanlar ile Yahudiler arasında barış ve işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre merkezinde Hz. Peygamber'in (s.a.a) yer alacağı ve bünyesinde yaşayan herkesin insan haklarından eşit bir şekilde yararlanacağı bir devlet kurulacaktı.

Bu anlaşma belgesinin Yesrib toplumunda kurulacak ilk uygar İslâm devletinin anayasa taslağı niteliğini taşıdığını söylemek mümkündür. Bu devlet önce Arap toplumunun tümünü kapsayacak, arkasından evrensel insan toplumunun tümüne doğru gelişerek yeni İslâmî düzeni kabul ettirecekti.

Söz konusu belgenin içerdiği ilkelerin en önemlileri şunlardır:

1) Müslüman bir toplumun var olduğunu açıkça ortaya koymak ve Müslüman ferde bu topluma bağlı olduğu duygusunu güçlü bir şekilde hissettirmek.

2) Kabileleri bazı sosyal faaliyetlere iştirak ettirerek ve problemlerin bir bölümünün çözümünde onlardan yararlanarak, fonksiyonu ve yetkisi genişletilerek kabile düzeninin özünü korumak, böylece devletin omuzlarındaki yükü hafifletmek.

3) Yahudilerin, dinlerine bağlılıklarını sürdürmelerine ve dinî geleneklerini, ayinlerini uygulamalarına hoşgörü göstermek ve onları yeni İslâm devletinin vatandaşları saymak suretiyle inanç özgürlüğünü vurgulamak.

4) Yesrib şehrini, savaşmanın caiz olmadığı güvenli bir yasak bölge yaparak bu şehrin güvenliğinin dayanaklarını sağlamlaştırmak.

5) Devletin egemenliğini ve İslâm düzenini kabullenmek ve anlaşmazlıkların çözümünü sağlayacak kararları Resulullah'ın (s.a.a) şahsında temsil edilen İslâm önderliğine havale etmek.

6) Müslümanlar ile Yahudilerin tek bir siyasî düzen içinde yaşayıp o düzeni dış tehlikelere karşı savunmaları itibarı ile siyasî toplum çerçevesini genişletmek.

7) Müslüman toplumun karşılaştığı bunalımları aşmak için bu toplumun fertleri arasında yardımlaşma ruhunun yaygınlaşmasını teşvik etmek.

5- Münafıklık ve Medine'de İstikrarın Başlangıcı

Hz. Peygamber (s.a.a), Müslüman bir toplum oluşturmaya büyük önem veriyordu. Bu gerekçe ile mazereti olanların dışında kalan bütün Müslümanlara Medine'ye hicret etmeyi farz kıldı görev olarak yüklendi. Böylece bütün enerjilerin, bütün yeteneklerin bir araya getirilmesini ve bunların Medine'ye çekilmesini amaçlamıştı.


İslam Devletinin Kuruluşu-4

İslam Devletinin Kuruluşu-3

İslam Devletinin Kuruluşu-2

İslam Devletinin Kuruluşu-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)