Ailede Fazilet Tecellileri-4
Ama kadın da dikkat etmelidir ki, erkek ev işlerini idare etmek için birçok zorluklara tahammül etmektedir ve sayısız olaylara maruz kalmaktadır. Kadın ve çocuklarının rahatlığı, geçimlerinin temini için, uygun bir ev, yiyecek ve giyecek temin etmelidir. Bu işler de zorlukla, zahmetle, bedensel faaliyetlerle mümkündür. Yolculukta ve vatanında birçok sıkıntılara katlanarak, onunla, bununla muhatap olmak zorundadır. O halde eve gelince, kadın yüce bir tavır sergilemeli, güzel ahlâk içinde olmalı, güzelce ağırlamalı, doğal isteklerine sorgusuz sualsiz cevap vermeli, hayat ortağını karşılamalı, evin atmosferini güzel davranışıyla ve eşinin duygularını harekete geçirmekle, kendisine gülümseyerek, dışarıdaki zahmetlerini takdir ederek, güzel kokuya boğmalıdır.
Evet, takva, adalet, güzel ahlâk, beğenilmiş tavırlar, hoşnutluk tebessümü, zahmetleri takdir etmek, güvenliği korumak, güzel bir şekilde ağırlamak ve benzeri tüm işler hayat boyunca kadın ve erkeğin vücut ufkunda doğması gereken faziletlerdir. Böyle olduğu takdirde kadın ve erkeğin hayat alanı bu gerçeklerin bereketiyle nurlanacaktır. Kadının eşine güzel davranması ve ev halkıyla güzel muaşerette bulunması, Şia rivayetlerinde çok önemli bir bölüm teşkil etmektedir. Bu bölümlerdeki rivayetlerin sayısı bile şaşırtıcı rakamlara ulaşmaktadır; nerede kaldı ki o arşi ve melekuti sözlerin anlamı ve metni!
Bir hardal tanesi kadar bile olsa, birinin diğerine zulmetmesi uygun değildir ve zalim kimse, kendisini şiddetli bir cezanın beklediğini bilmelidir.
Erkek kadının maliki değildir. Dolayısıyla da onun hakkında istediği şeyi yapamaz. Kadın da eşine karşı yüzde yüz özgür değildir. Dolayısıyla da istediği her şeyi hayata geçiremez.
Kadın ve erkeğin Hak Teâlâ İslâm Peygamberi ve masum imamlar tarafından bildirilen bir takım görevleri vardır. Onlar, sadece bu görevler çerçevesinde, birbirine karşı davranabilirler. İlâhi hudutlar, insani ve ahlâki görevler dışındaki her şey zulüm ve sitemdir. Dünya ve ahirette de bunun tepkisi olacaktır.
Kadının erkeğe ve erkeğin kadına zulmetmesi, şeytani bir iş, yücelik ve faziletten uzak olduğu hasebiyle Allah Resulü’nden çok önemli bir hadis nakledilmiştir. Gerçekten de bu hadise teveccüh etmek farzdır:
“Kimin kendine eziyet eden bir hanımı olursa, bütün ömrü boyunca oruç tutsa, namaz kılsa, Allah yolunda köle azat etse ve tüm malını Allah yolunda harcasa da kocasına yardım edip, onun rızayetini elde etmedikçe, Allah o kadının namazını ve amellerinden hiçbir iyiliği kabul etmez. Bu kadın, ateşe giren ilk kimsedir.”
Resulullah (s.a.a) daha sonra şöyle buyurmuştur:
“Kadına eziyet ve zulmeden erkek için de bu günah ve azabın benzeri vardır.”[1]
Böyle bir kadın ve erkek bilmelidir ki Hak Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de zalimlerden nefret ettiğini ilan etmiş ve onu muhabbet ve aşk dairesinden dışarı itmiştir: “Allah zalimleri sevmez.”[2]
[1]- Vesail, c. 20, s. 63, Al’ul-Beyt baskısı
[2]- Âl-i İmrân, 57
Ailede Fazilet Tecellileri-3
Ailede Fazilet Tecellileri-2
Ailede Fazilet Tecellileri-1
AİLENİN TEMEL GEREKSİNİMLERİ
Aile içinde sabır