Ailede Fazilet Tecellileri-3
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Amellerinizi, Allah için halis kılınız. Şüphesiz Allah sadece halis olan ameli kabul eder.”[1]
Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’tan gayri maksadı olan kimse zayi olmuştur.”[2]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İhlâsın tümü, haramlardan sakınmaktır.”[3]
Eğer nefsanî isteklerin, şehvetlerin, içgüdülerin ve gösterişin hâkimiyeti olmazsa, maddi işlere haddinden fazla bir bağlılık bulunmazsa ve gaflete düşülmezse, her amel hususunda ihlâs gülü, batın gülistanından yeşerecek, güzel kokusu hayatın bütün fezasını dolduracaktır.
Evliliğini ihlâs üzere bina eden ve evliliği sürdürme hususunda da bütün sınırlamalara rağmen, ihlâs içinde olan kadın ve erkeğin hayatı ne de güzeldir!
“De ki: “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir.”[4]
Farz işlerde gösteriş ve riya, o işlerin batıl olmasına sebep olmaktadır. Mubah olan işler de ise, o amelin değer ve kıymetinin azalmasına neden olmaktadır.
Takva ve Adalet
Kadın ve erkek birbirine oranla ilâhi meselelere ve ilâhi emirlere riayet etmelidir. Gerçeklere riayet ise, sadece takva ve adalete riayet etmekle mümkündür. Yani her türlü kötülüklerden, çirkinliklerden, kötü ahlâktan ve uygunsuz davranışlardan sakınılmalıdır. Adalet, bütün alanlarda ifrat ve tefritten sakınmak demektir.
Erkeğin kadına zulüm etmesi veya hangi miktarda olursa olsun kadının erkeğe zulmetmesi, her ne kadar bir grup tarafından dikkate değer görünmese de çirkindir.
Kadın bedensel bir güce ve bazen ruhsal yüce bir güce sahip bulunmamaktadır. Erkek eşine karşı davranışlarında bu doğal boyutlara dikkat etmelidir. Nitekim Allah-u Teâlâ da bazı sorumluluklar ve teklifler hususunda kadının güç ve kuvvetini göz önünde bulundurmuş ve onu bazı konulardan sorumlu tutmamıştır. Kadının zayıf tarafları erkeğin güzel davranışlarıyla telafi edilmelidir. Kadın erkeğin kendisiyle savaşacak bir konumda değildir. Erkek evini savaş, tartışma ve sürtüşme meydanı kılmamalıdır. Bu konuda çok önemli şu iki rivayete teveccüh ediniz:
Müminlerin Emiri Ali (a.s), İmam Hasan Mücteba’ya (a.s) yazdığı bir mektubunda çok detaylı ve önemli konulara değinmiştir. Bu cümleden, kadının yaratılış kimliği hakkında şöyle yazmıştır: “Şüphesiz kadın güzel kokan bir çiçektir. Fiziksel güç ve kudret kaynağı değildir.”[5]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet ehlinin çoğu mustazaf kadınlardandır. Allah onların zayıf olduğunu bilmiş bundan dolayı da onlara acımıştır.”
O halde erkek, eşine karşı, Hak Teâlâ’ya uyarak, merhametle davranmalı, onunla uyuşmalı, şefkat ve muhabbet üzere hareket etmelidir. Kadına karşı davranışlarında onun fiziksel ve ruhsal haletlerini, güzel koku olduğu hasebiyle göz önünde bulundurmalı, ifrat, tefrit ve kendisine her haliyle zulmetmekten sakınmalıdır. Kadını yaratan Hak Teâlâ’nın emri de kadınlar hakkında ilâhi takvaya riayet edilmesidir. Erkek kendi evinde Allah’ın cariyesini[6], maddi ve manevi boyutlarda, en güzel şekilde ağırlamalıdır.
[1]- Mizan’ul-Hikmet, c. 3, s. 59- 62
[2]- a. g. e.
[3]- Mizan’ul-Hikmet, c. 3, s. 63
[4]- En’âm, 162
[5]- Vesail, c. 20, s. 168
[6]- Kadınlar hakkındaki bu latif ve ince tabir Hak Teâlâ’nın kadına özel rahmet ve göstergesinin inayetidir. Bu tabir, Vesail, c. 20, s. 13, Al’ul-Beyt baskısında, Âdem ile Havva’nın evliliği hususunda yer almıştır.
Ailede Fazilet Tecellileri-2
Ailede Fazilet Tecellileri-1
Ev Haremi ve Yaşam -6
Kur’an-ı Kerim’de Aile Tarihi-6
Kur’an-ı Kerim’de Aile Tarihi-2