Peygamberlik ve sonuçları
Peygamberlerin insanlar açısından gösterdikleri yol insan hayat fıtratlarına dayalıdır, çünkü bu yoldaki insan mücadele hareketi doğaldır, daha kolay ve hızlı olandır. Despot ve cahil ve barbar rejimler insanın fıtratına aykırı işler yaptığından beri, onlar sürekli kalamamışlar ve yokedilmişlerdir.
Bu peygamberlerin misyonunu ve peygamberliklerin sonuçlarını gösterir. Üstün fikirlerin zıddına, peygamberlerin hareketi başarılı olmuştur ve insanlığın doğru yolda ilerlemelerine ve yönetlerine sağlamak için yol göstermişlerdir.
Tarihin özel bir bölümünden daha da fazla yer alan her bir peygamber insanın kendisine saygı duymasına ve toplumsal yaşamalarının gelişimini kolaylaştırmışlardır. Devamlı mücadeleler sonucunda, peygamberler şehid ölmüş, ancak görevlerinin sonunda insanlara gerçek adaletleri ve yol göstermede sorumluluklarının peygamber'e ve ondan sonra gelecek ululemre teslim etmişlerdir. Doğal görüş, en son kutsal rehber'in insan eğitiminde ve yol gösterilmesinde son adımı atmasına dek sürecektir. Bu zamanda, hiç bir engel olmaksızın insan, insanlığın gereği olan gelişme ve ilerleme yolunda daha da hızlı ve çabuk yol katedecektir. Bu tüm peygamberlerin ve onların eğitiminde yetişen ve onların yollarınını sonucudur. Önemli bir nokta da şudur ; Başarı iki önemli noktaya dayanır ; İnanç ve Sabır, bu yolda ki başarısızlıklar bu iki faktörün eksikliğinden kaynaklanmaktadır, fakat peygamberler bu iki faktörü zafer kazanmak için başarıyla kullanmışlardır. Yine Allah Teala aşağıdaki umut verici ayetler Kur'an'ın bu konudaki ayetlerinden bir kısmıdır . Burda biz bu değerli ayetlerinin tesfirlerine henüz girmediğimizden dolayı detaylarının açıklamalarına belirli kaynakları getirmiyeceğiz, çünkü daha sonradan Kur'an'ın tüm ayetlerinin tefsirlerini konu olarak işleyeceğiz :
" De ki : Göklerin ve yeryüzünün rabbi kim ? De ki : Allah. De ki : Onu bırakıp da kendilerine bile bir faydaları, bir zararları dokunamıyan tanrılar mı edindiniz ? De ki ; Bir olurmu körle gören ? Yahut bir olur mu karanlıkla ışık ?
Yoksa mabutları da ( yani onları idare edenler veya kendilerine taştan yaptıkları heykeller ) yaratıyor mu ki, şüphelenip onları Allah'a eş koştular ? De ki : Herşeyi yaratan Allah'tır ve o birdir, acze düşmez, herşeyden üstündür. Gökten yağmur yağdırır da vâdilerde alabildikleri kadar seller, ırmaklar olur, çağlayıp akar, akarken de üste çıkan köpükleri sürükler götürür. Ziynet eşyâsı, yahut faydalanmak için kullanılan araçları yaparken ateşte eritilen şeylerde de buna benzer bir köpük, bir posa meydana gelir. İşte Allah gerçekle boş şeyi bu çeşit bir örnekle anlatır ( insanları sosyo-ekonomik sermaye değerlerini açıklar ) Köpük, dağılır gider, halka verecek şeyse yerinde kalır. İşte Allah, böyle örnekler getirir. Rablerinin dâvetine icâbet edenlere güzel bie mükâfat var ; fakat icâbet etmiyenlere gelince : O çeşit adamlar, yeryüzünde ne varsa hepsine sahib olsalar ve bir misli daha malları olsa da kurtulmak için hepsini fedâ etseler gene onlar için kötü bir soru var, yurtları cehennem'dir ve orası ne de kötü yataktır ya." ( Ra'd Süresi : 16- 18.nci ayetler )
Peygamberliğin gerekliliğinden gerçek yönü ise insan üstü gayb-i ilmi sahip olmalarının zorunluluğudur. Çünkü nornal insanlarda beşeri bir ilmin olması ve o insanın kendi bilinci dışında her hangi bir bilgiye sahip olmamasıdır.
Peygamberlerin ise onların yaratılan insanların ve gördükleri eğitimlerinin dışında bir ilmi ledun olma zorunluklarıdır, ki insan oğlunun henüz kefş etmediği ve bilincine varamadığı bir bilgininde sahip olmaları. Buna ilaveten ayetlerde gösterildiği gibi demir kaynağının oluşu gibi. Ve gerçeklerin doğrultusunda ki peygamberlerinin rablerinden aldığı şu ayetlerle devam etmektedirler :
" Andolsun, ( peygamber olarak ) gönderilen kullarımıza ( şu gerçekleri ) sözümüz geçmiştir.
Hiç tartışmasız onlar, muhahakkkak nusret ( yardım ve zafer ) bulacaklardır.
Ve hiç şüphesiz, bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar da onlardır.
Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Ve onları seyret ; onlar da ( cezaları olan azab-ı ) yakında göreceklerdir.
Şimdi onlar, bizim azabımızı mı acele istiyorlar ?
Fakat ( azab ) onların sahasına indiği zaman uyarılıp korkutulanların ne kadar da kötü olur bir bilseler di ?
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Ve seyret ; onları da ( azabı ) yakında göreceklerdir.
Üstünlük ve güç ( namuslu ve izzetli ) sahibi olan Rabbin, onların nitelendirmekte olduklarından yücedir." ( Sâffât Suresi : 171- 180 .nci ayetler )
Konularımızın daha da genişleterek anlaşılır bir kavramda ele almamız lazım gelcektir. Çünkü insan toplumların ezikliklerinden kaynaklanan devrimlerin insan idare hakim sınıflarına karşı karşıya getirdikleri bir gerçektir. Bu insan katıllerin zülümlerini berteraf etmen için de bir insan toplumlarına ihtiyaç olduğu bir gerçektir. İşte bu gerçeklerin nedenlerinin zorunluklarına inmemizdeki insan dışı bir güçün varoluşuna kanaat getirmemizde ki peygamberlerin rolu olmuştur.
Peygamberlere İman
PEYGAMBERLER VE SEMAVİ DİN
Toplumun İslahında Peygamberlerin Görevleri
Masum Peygamber
Peygamberlik Müessesesi ve Din
Resulullah'ın Sireti Nübüvvetinin Delilidir
Peygamber'in Çağrısı Evrenseldir
Peygamberlerin Hayatları Boyunca Masum Olması