PEYGAMBERLER VE SEMAVİ DİN
Peygamberlerin vahiy aracılığıyla ulaştıkları ve ilahi mesaj olarak ilettikleri şeye "din" denir. Yani, bir hayat programı ve insanın gerçek mutluluğunu temin edecek insani vazifelerdir.
İlahi din, bütünlüğünde inanç ve amel denilen iki temelden oluşur. İnanç bölümü, insanların yaşamlarının temelini onun üzerine kurmaları gereken bir takım gerçekler ve temel inançlardır. Onlar Tevhid, Nübüvvet ve Mead olan genel asıllardır. Bunlardan birinde sarsıntı olursa dine bağlılık gerçekleşmemiş olur.
İnsanın, Allah karşısında yapacağı ibadetlere ve toplum karşısında uyacağı ahlaki kurallara, amel bölümü adı veriliyor.
Semavi şeriatların, insanın yaşamı için hazırladığı kanunlar, ahlak ve amelden oluştuğu gibi bunların her biri de iki kısma ayrılır.
Bir kısmı Allah'la ilintili şeylerdir. Söz gelimi rızalık, teslimiyet, ihlas, iman ve benzeri sıfatlar ve namaz, oruç, kurban kesmek ve benzeri ameller, ki bu tür amellere ibadet denir ve insanın Allah'a karşı kulluğunu ve huzusunu pekiştirir.
Diğer bir kısmı, toplumla ilintili bir takım ameller ve ahlaki sıfatlardır. Sözgelimi insan severlik, hayır severlik, adalet ve cömert olma gibi ahlaki sıfatlar ve geçim kuralları, alış veriş gibi ameller ki bu tür amellerin başlıcalarına "muamele" denir.
Öte yandan insan türünün tedricen tekamüle erişmesi ve zaman geçtikçe sosyal yapının olgunlaşması, dinlerde ve şeriatlarda da tekamülün olmasını gerektirir ve bunu (akıl vesilesiyle elde edilen gerekliliği) Kur'an-ı Kerim de teyit ederek, sonra gelen şeriatlar önceki şeriatlardan daha üstün ve mükemmeldir diyor. Örneğin bir ayette şöyle buyuruyor:
"(Kur'an) kitabını sana gerçek olarak indirdik. Önceki kitapları (İncil ve Tevrat) tasdik ediyor ve aynı zamanda onlardan üstündür."[1]
Bilimsel teorilerden anlaşıldığı ve Kur'an-ı Kerim'in de net olarak belirttiği üzere, insan toplumunun dünyadaki hayatı ebedi değildir. Dolayısıyla insan türünün tekamülü de sınırsız olamaz. Bu yüzden insanın bütün inanç ve ameli görevleri bir merhalede son bulacak. Buna tabi olarak nebilik ve şeriat da inanç konusunda en doruk noktaya ve ameli açıdan en kapsamlı merhaleye ulaştığında son bulacaktır.
Bu yüzden Kur'an-ı Kerim, İslam'ın en kamil ve son din olduğunu açıklarken, kendisini nesh edilmeyecek Kitap, Hz. Muhammed'i (s.a.a) Hatem-ül Enbiya=peygamberlerin sonuncusu ve İslam'ı tüm insani görevleri içeren bir din olarak niteliyor.
"Şüphe yok ki Kur'an, eşsiz ve üstün bir kitaptır ki ne önceden onun hükümlerini iptal eden bir kitap gelmiştir, ne de ondan sonra gelir ve batıl, ona zarar veremez."[2]
"Muhammed sizden birisinin babası değildir. Ancak o, Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur."[3]
"Biz sana her şeyi açıklayan Kitabı nazil ettik."[4]
--------------------------------------------------------
[1]- Maide/48.
[2]- Fussilet/42.
[3]- Ahzab/40.
[4]- Nahl/89.
Peygamberlik Müessesesi ve Din
Peygamber'in Çağrısı Evrenseldir
Nübüvvet ve Risalet Makamı
BÜTÜN PEYGAMBERLERİN DAVET USULÜ BİRDİR
Peygamberlerin Hedefleri