Mekkî ve Medenî Sureler-1
Kuranî ilimlerde çok önemli olan ve mutlaka üzerinde durulması gerekilen konulardan biri de Mekkî ve Medenî olan sureleri tanımaktır, çünkü:
1- İslam tarihini bilmek, özellikle surelerin ve ayetlerin zincirleme ve aşamalı inişi hakkında sağlıklı bir bilgi edinmek, ancak Mekkî Medenî sureleri tanımakla mümkün olabilir.
İnsan sürekli olarak, tarihi hâdiseler hakkında bilgi edinmek ve bu olayların nerede, ne zaman ve hangi etkenlere binaen gerçekleştiğini öğrenmek için bir telâş ve çaba içerisindedir.
Bu yüzden Mekkî ve Medenî ayetleri tanıyıp birbirlerinden ayırt etmek, İslam"ın yasama tarihinin anlaşılmasında önemli katkı sağlayacaktır.
2-Ayetin içeriğinin anlaşılması fıkıhsal delil getirmelerde ve hükümleri ortaya çıkarmada önemli bir konuma sahiptir. Kimi zaman ayet Mekke"de nazil olmasına rağmen ayetten bir hüküm anlaşılmaktadır, ama Mekke döneminde henüz fıkıhsal hükümler belirtilmeye başlanmamıştı.
Bu gibi durumlarda ya ayeti tevil etmeli yahut başka bir şekilde tefsir etmeliyiz. Örneğin kâfirlerin, kâfir oldukları dönemde şer"i fürulara mükellef olup olmadıkları tartışma konusudur.
Fakihlerin çoğu onları küfür halinde şer"i teferruatla mükellef bilmemektedir ve bunun için de ellerinde birçok delil ve rivayet bulunmaktadır. Lakin kâfirleri küfür halinde şer"i fürulara mükellef bilen diğer bir grup âlim ise; bu sözlerine delil olarak Fussilet suresinin yedinci ayetini göstermektedirler. Ayette, müşrikler zekât vermedikleri için Yüce Allah tarafından yerilmektedirler.
Oysa bu ayeti delil olarak göstermek yersizdir, çünkü Fussilet suresi Mekkî olan surelerdendir, zekât ise Medine"de farz olmuştur, dolayısıyla bu ayet nazil olduğunda zekât henüz Müslümanlara farz değildi. Öyleyse zekât vermedikleri için müşrikler nasıl olurda yerilebilir? Bu durumda ayeti şu şekilde tevil etmek durumundayız:
Bir: Bu ayette buyrulan zekât bilinen zekât anlamında değildir, kastedilen sadakadır ve sadakanın kabul olmasının şartlarından biride Allah"ın rızasını niyet etmektir.
Müşrikleri Allah"ı kabul etmediklerinden niyet de edemezler dolayısıyla bu hususta acizdirler.
İki: Ayetten kasıt zekâttan mahrum oluştur; zira küfür engel teşkil etmektedir.
Eğer iman etmiş olsalardı bu ilâhî feyzden mahrum kalmayacaklardı.
3-Kelami konulara delil getirmelerdeki ayetler -özelliklede Ehli Beytin faziletiyle ilgili- çoğunlukla Medenîdir, zira bu konular genellikle Medine"de işlenmiştir.
Surelerin İsimleri-2 İlk Ayet ve İlk Sure-2
Son Ayet ve Son Sure
Kur’an’ın Tedrici Nüzulunun Nedeni-2
Kur’anın Tahriften Uzak Oluşu-2