Son Ayet ve Son Sure
Ehli Beyt'ten nakledilen rivayetlere göre, Allah Resulüne nazil olan son sure Nasr suresidir. Bu surede İslam şeriatının kesin başarısı, temellerinin sağlam ve güçlü kılındığı ve insanların grup grup İslam'a gireceğinin müjdesi verilmiştir.
"Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit, Rabbine hamd ederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir." Nasr, 1- 3.
Bu surenin nazil olmasıyla birlikte sahabeler hoşnut oldular, çünkü İslam'ın küfre karşı zaferinin müjdesi verilmişti. Fakat Peygamber'in amcası Abbas bu surenin inmesiyle çok üzülüp ağlamaya başladı, Resulullah (s.a.a) sordu:
Ey amca! Niye ağlıyorsun? Abbas şöyle dedi: "Öyle zannediyorum ki bu sure senin görevinin son bulduğunu haber vermektedir." Peygamber (s.a.a): "Evet, zannettiğin gibidir" diye buyurdu. Peygamber Nasr suresinin nüzulünden sonra iki seneden fazla yaşamadı.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: "Son sure Nasr suresidir." İbn-i Abbas'tan da nakledilen bir rivayet de son inen surenin, Nasr suresi olduğu söylenmiştir.
Bazı rivayetlere göre ise, son sure Beraat yahut diğer adıyla Tevbe suresidir. Bu surenin ilk ayetleri hicretin dokuzuncu yılında inmiştir ve ayetleri müşriklere gidip okuması için Resulullah (s.a.a), Ali'yi (a.s) görevlendirdi.
Birçok rivayette Peygamber'e inen son ayetin şu ayet olduğu nakledilmiştir:
"Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının." Bakara, 181.
Cebrail bu ayeti nazil ettikten sonra Peygamber'e, bu ayeti Bakara suresindeki faiz ve borç hakkındaki 280. ayetten sonraya yerleştirmesini istedi. Bu ayetin inişinden sonra Peygamber (s.a.a) 21 gün ve bir görüşe göre de 7 gün yaşadı.
İbn-i Vazih Yakubi olarak tanınan, Ahmet b. Ebi Yakup (ö: 292. h sonrası) kendi tarih kitabında şunları yazıyor: Denilene göre Peygamber'e inen son ayet şudur:
"Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim." Maide, 3.
Yakubi bunu dedikten sonra şöyle devam ediyor: Bu görüş bize göre de en doğru ve güçlü görüştür, ayet Gadir-i Hum gününde Mevla Emir'el müminin Hz. Ali'nin atanmasından sonra nazil olmuştur."
Evet, Nasr suresinin Beraat suresinden önce nazil olduğu doğrudur; çünkü Nasr suresi fetih yılı olan, hicrî sekizinci yılda nazil olmuştu ve Mekke bu yılda fethedilmiştir. Beraat suresi ise fetihten sonra, hicretin dokuzuncu yılında nazil olmuştur.
Bu rivayetleri şöyle bağdaştırmak mümkündür; bir bütün olarak kâmil bir şekilde nazil olan son sure Nasr suresidir, fakat en son nazil olan ayetler ise Beraat suresinin ilk ayetleridir.
Ama "Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının." Ayetine gelince, Maverdi'nin rivayetine göre bu ayet Veda Haccında, Mina'da nazil olmuştur.
Bunun için son ayet olamaz; çünkü dini ikmal ayeti, Peygamber (s.a.a) Veda Haccından Mekke'ye dönerken, Gadir-i Hum denilen yerde nazil olmuştur. Demek ki Yakubi'nin söyledikleri daha doğru ve kabul edilebilir; zira Beraat suresi hicretin dokuzuncu ve Maide suresi ise onuncu yılında (veda haccının yapıldığı yıl) nazil olmuştur. Ayrıca Maide suresi savaşların bittiği ve İslam'ın tamamen yerleştiğini bildiren bazı hukuksal ayetleri içermektedir.
Özellikle de Peygamber'in görevinin son bulduğunu bildiren, son ayet olan ikmal ayeti de, son surede bulunmakla daha çok uyum arz etmektedir. Öyleyse Nasr suresi tam olarak Peygamber'e inen son suredir ve son ayet de risaletin bittiğini haber veren ikmal ayetidir.
"Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının." Ayetini ise son indirilen ahkâm ayeti olarak kabul edebiliriz. Bakara,281.
İlk Ayet ve İlk Sure-1 Muhkem ve Müteşabih Ayetler
Kur’an-ı Kerim’in Toplanış Tarihi 2
Kur′an-ı nasıl okumalı?
Kur’an-ı Kerim hakkında gayr-i müslimlerin söyledikleri