Ehlibeyt Terimler Sözlüğü (Fıkıh) -8
Sefih: Malını saçıp savuran, harcaması doğru olmayan yerlere sarf eden, hikmete ve şeriata uygun olmayacak şekilde tüketen, kendi mallarını boş yere harcayan ve şer'î hâ-kim tarafından kendi malları üzerinde malî tasarrufları yasaklanan kimse.
Sehiv Secdesi: Namazda yanılarak yapılan yanlışlıklar için namazdan sonra yerine getirilen secde. (1236. hükme bakınız.)
Selem (=Selef): Bedelin peşin ödenmesine rağmen malın daha sonra verilmesi esasına dayanan bir satış usûlüdür. (2110. hükme bakınız.)
Seyyit: Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın (Allah'ın selâmı onlara olsun) soyundan olan kimse.
Sulh: İnsanın başkasıyla uzlaşmak için kendi mal veya hakkını ona bırakması. (2160. hükme bakınız.)
Ş
Şâhis: Öğlen vaktini tayin etmek için yere dikilen ağaç ve benzeri şey.
Şart: Olup olmaması, bir şeyin aslıyla değil de niteliğiyle ilgili olan şey, onun şartı sayılır. Örneğin taharet ve kalbin Allah'a yönelmesi, namazın aslı değil de "sıhhat" ve "kemal" gibi nitelikleriyle ilintili olduğundan namazın şartı sayılırlar.
Şartlı Satış: Örneğin, bir milyonluk evi iki yüz bin liraya satıp, satıcının belli bir süre içerisinde, parayı geri ver-diği takdirde muameleyi feshetme hakkına sahip olmasını şart koşmak. (2126 ve 2127. hükümlere bakınız.)
Şef' Namazı: Sekiz rekât gece namazından sonra kılınan iki rekât müstehap namaz.
Şer'î Hâkim: İslâm hükümlerini icra makamında olan müçtehit veya onun naibi; başka bir deyişle, İslâmî ölçülere göre hükmü geçerli olan müçtehit veya naibi.
Şer'î Öğlen: Bazı yerlerde şâhisin gölgesinin yok olduğu, bazı yerlerde de şâhisin gölgesinin en az miktarına ulaştığı zaman şer'î öğlen ve öğlen ezanının vaktidir.
Şükür Secdesi: Allah-u Teala'ya verdiği nimetler karşısında teşekkür etmek amacıyla alnı yere koymak.
T
Taklit: Müçtehidin fetvalarına göre amel etmek.
Talâk: Boşama; evlilik bağını özel kaideler üzerine çözmek.
Taharet: Sözlükte temizlik anlamına gelir; din deyiminde ise, abdest, gusül veya teyemmüm vesilesiyle insanda hasıl olan manevi durum. Bir kısım ibadetlerin şartı, başlangıcı ve anahtarıdır. Temizlik bulunmadıkça bu ibadetler yerine getirilmez.
Tefrit: İhmâl etmek, kusurlu ve ihmâlkâr davranmak; ifratın zıddı.
Tertibî gusül: Gusül niyetiyle önce baş ve boyunu, sonra sağ tarafı, daha sonra sol tarafı yıkamak.
Tertibî Abdest: Abdest niyetiyle suyu yüze ve ellere dökerek alınan abdest.
Tilavet Secdesi: Belirli ayetler okunduğunda veya duyulduğunda, Allah'ın büyüklüğü ve azameti karşısında yerine getirilen secdeye denir. Tilavet secdesi dört ayetle ilgili olarak farzdır; geri kalan yerlerde yapılması müstehaptır. Kurân-ı Kerim'de on beş tilavet secdesi yapılabilecek ayet vardır.
-Tilavet secdesini gerektiren ayetler:
1) Secde Suresi, 15. ayet 2) Fussilet Suresi, 37. ayet
3) Necm Suresi, son ayet 4) Alak Suresi, son ayet
Ayetullah Sistani, Tam İlmihal Kitabından alınmıştır.
Ehlibeyt Terimler Sözlüğü (Fıkıh) -7
Ehlibeyt Terimler Sözlüğü (Fıkıh) -6