İmam Rıza (as)’ın Güzel Ahlakı-3
İmam Rıza (a.s) Horasan'da Arefe günü bütün mallarını mahrumların arasında taksim etti. Birisi "Bu büyük bir zarardır" deyince İmam (a.s) şöyle buyurdular: "Kesinlikle öyle değildir; bu harcama, Allah'ın mükâfat ve bağışını almak için bir yatırımdır."[1]
Celludi isminde bir adam, Harun-ur Raşid hükümeti tarafından Medine'de Ebu Talip evlatlarının evlerine saldırdı. İmam Rıza (a.s)'ın evine vardığında hanımlarının zinet eşyalarını almak için içeri girmek istedi. İmam (a.s) bu durumu görünce şöyle buyurdu: "Bu zulmü uygulamaya görevli olduğuna göre birazcık sabret; benim kendim zinet eşyalarını sana getireyim" İmam (a.s) dediği şekilde de yaptı. Bu meselenin üzerinden bir müddet geçti ve siyasetler değişti, İmam Rıza (a.s)'ı veliaht ettiler. Bu sırada Celludi'yi zindana attılar. Muhakeme zamanı gelince İmam (a.s) Me'mun'a: Bu ihtiyar kişiyle işin olmasın, onu bana bağışla" dedi. Uzaktan İmam'la Me'mun'un konuşmasına şahit olan Celludi, İmam'ın Me'mun'dan onun idamını istediğini zannetti; bundan dolayı Me'mun'a; Allah aşkına bu kişi sana benim hakkımda her ne söylediyse yapma. Me'mun da cevaben şöyle dedi: Şimdi kendin yemin verdirdin. O halde kötü kader seni beklemektedir. Me'mun daha sonra onun idam fermanını imzaladı.[2]
Tağutlara Karşı Tavrı
İki yolcu Horasan'a gittiler; namazlarının hükmünü sormak için İmam Rıza (a.s)'ın huzuruna vardılar. İmam Rıza (a.s) onlardan birine; "Senin namazın iki rek'attır (seferidir)." diğerine de "Senin namazın dört rek'attır (tamdır)." buyurdular. O iki yolcu, İmam (a.s)'ın aralarında koyduğu farka şaşırdırlar. İmam (a.s) onların bu hayretini görünce şöyle buyurdu: “Senin namazının iki rek'at olmasının sebebi şudur ki sen helal yolculuğa gelmişsin; hedefin de beni görmek ve ziyaret etmektir. Helal yolculukta dört rek'atlı namaz iki rek'atlı kılınır. Ama diğerinin hedefi tağutu görmektir ve seferi de haram olduğundan dolayı dört rek'atlık namazında bir değişiklik olmaz.[3]
Bir adam İmam(a.s)'dan, Me'mun'un hükümetinde istihdam olması için izin istedi. İmam şöyle buyurdu: “Eğer onun hükümetinde zulme karışmayacağını, Resulullah'ın emrettiği şekilde amel edeceğini, yardımcılarını şiilerin arasından seçeceğini, müslüman fakirlerle onlardan biriymişsin gibi dertleşeceğini ve onlara eşit davranacağını kesin olarak biliyorisan sana müsade ediyorum. Sen bu çeşit hareketlerinle tağut hükümetine katılmakla kazandığın günahının keffaretini ödüyebilirsin; aksi takdirde zalim hakimlerin teşkilatında hizmet etmeye hakkın yoktur."[4]
[1]- İhkak-ül Hak, c.12, s.356.
[2]- Sefinet-ül Bihar
[3]- Vesail-üş Şia, c.5, s.510.
[4]- Füru- Kafi, c.5, s.111.
İmam Rıza (as)’ın Güzel Ahlakı-2
İmam Rıza (as)’ın Güzel Ahlakı-1