• Nombre de visites :
  • 1757
  • 21/9/2009
  • Date :

TAKVA (2)

gül

  "Ey Ademoğulları! Size, ayıp yerlerinizi örtmeniz ve giyinmeniz için elbiseler varettik. Takva elbisesi ise daha hayırlıdır. Bunlar, insanlar öğüt alsın diye Allah'ın indirdiği ayetlerdendir" (Araf 26).

  Takva, yalnızca hayatın belirli anlarında ve belirli bölümlerinde Allah'ın adını anmak, meselelerimizi konuşmak; ya da namaza dururken sarık giymek, yolda yürürken ne olduğunu anlamadan zikir çekmek veya dua okumak olarak görülmemelidir. Aynı şekilde, tartıya hile karıştırmadan teraziyi doğru tutmak olumlu bir davranıştır ama ölçüye riayeti hayatın her deminde ve her alanında göstermek gerekir.

Takva, Mekki ayetlerde müşriklere karşı Allah'ın ahiretteki azabından korkmaları, çekinmeleri bağlamında kullanılmıştır.

  Ancak Medeni ayetlerde bu korku öğesi giderek dağılır ve kelime Allah'a duyulan derin saygı ve dindarlık anlamına gelir.

  Takva hiçbir surette sıradan bir tür "korku" değildir.

  Kur'an'da “hüda ve takva” kavramları gündelik kullanımlarını aşarak, uhrevi bir nitelik kazanıyor. Hidayet sadece çölde yol yordam bilmek, takva sadece çöl tehlikelerine ve çapulculara karşı korunmak, sakınmak değildir artık. Bunların ötesinde hüda ve takva, insanın tüm hayatını ihata eden, ölümden sonraki hayatını da ilgilendiren yol ve bu yolda ilerlerken tehlikelere karşı kendini savunmasıdır. Esasen korunulması gereken, sonuçtaki cehennemdir, azaptır.

"Korunun o ateşten ki yakıtı insanlar ve taşlardır. Kâfirler için hazırlanmıştır." (2/24)

  Ateşten sakınmak şeklindeki korku takvanın bir yönüdür. Kişiyi ateşe sürükleyen kötülüklerden korunmayı anlatır. Tehlike ve kötülüklerden korunurken, aynı zamanda iyilik ve güzelliklere sahip olmak takvanın diğer yönüdür. Leyl suresinde malını vererek arınan ve yalnızca Allah'ın rızasını gözeten kişi tavka sahibidir denmektedir.

gül

Takvâ, Allah'tan uzaklaştıracak şeylerden uzaklaşmaktır. Sorumluluk şuurudur takvâ. Allah'a karşı duyulan sevgi ve yakınlıktır. Allah'a yaklaşmak için her çeşit haramdan kaçınmak; O'nun rızasını, O'nun sevgisini yitirmekten çekinmektir.

Şirkten sakınıp iman üzere olmaktır takvâ. (48/Fetih, 26)

  İsyandan sakınıp itaat üzere olmaktır takvâ. (5/Mâide, 65; 7/A'râf, 96)

  Her eylemde Allah'ın rızasını aramak için Allah'a lâyık bir kul olmaya çalışmaktır takvâ. (3/Âl-i İmran, 102)

  Takvâ iman demektir. (48/Fetih, 26; 49/Hucurât, 3; 26/Şuarâ, 11)

  Takvâ tevbe demektir. (7/A'râf, 96)

  Takvâ tâat anlamına gelir. (16/Nahl, 2, 52; 23/Mü'minûn, 52)  

Takvâ günahları terketmek anlamında da kullanılır. (2/Bakara, 189)

  Takvâ ihlas manasında kullanılır. (22/Hacc, 32; 2/Bakara, 41)

  Kur’an’daki takvâ ile ilgili âyetlerden anlaşılmaktadır ki, Kur’anî tanımla takvâ, iman etmek ve Kitaba tâbî olmaktır. Takvâ, tevhid ve teslimiyettir. Kur’anî inanç ve sâlih ameldir.

  Takvâ konusunda Sünnetullah (Allah'ın değişmez kanunları) şöyledir:

  a- Takvâ sahiplerine Allah furkan (hak ile bâtılı ayırdedecek bir anlayış) verir.

  b- Takvâ sahiplerine Allah, çıkış yolu gösterir. Sıkıntılardan kurtarır, güzel ve temiz rızık verir.

  c- Allah, takvâ sahipleriyle beraberdir.

  d- Amelin ıslah edilip düzeltilmesi de yine takvâ sahiplerine verilir.

  e- Allah, kâfirlere karşı savaşta takvâ sahiplerine yardım eder.

  f- İktisadî manadaki refah ve bolluk, iman ve takvâ iledir.

  g- Takvâ sahibinin ecri, hem dünya hem ahirette verilir


TAKVA (1)

1. TAKVA VE BÜYÜK GÜNAHLAR

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)