Kitab’da Kaza Ve Kader
Kuran-ı Kerim ve sünnete baktığımızda bu iki aslın Kuranın göstermiş olduğu akidelerden olduğu anlaşılmaktadır. Alemde ortaya gelen herşey ve her varlık bu iki aslın dairesi ve içeriğine göre vücuda gelmektedir.
Takdirden maksat varlığın sınırı, ölçüsü ve özellikleridir. Kazadan maksat ise belirli özelliklerde ve sıfatlarda olan varlığın vücut merhale-sine ve aşamasına gelmesidir.
Ama taktir ve kazanın her ikiside iki kısımdır;1- İlmi takdir ve vücuda gelme takdiri.
2- İlmi kaza ve vücuda gelme kazası.
Bunların her ikisininde açıklaması şöyledir.
1- İlmi ve vücudi takdirler; Mühendis yapmak istediği bina-nın projesini önce zihninde canlandırır veya kağıt üzerine döker. O binada kullanılacak olan malzemelerin tamamının hesabını ya zihninde veya kağıt üzerinde yapar. Bu hesaplama ve projeler mühendisin ilmi takdiridir.
Mühendis düşünmüş olduğu projesini pratiğe geçirdiği ve binayı tamamladığı vakit ilmi takdir hayata ve icriaata dökülmüş ve vücut bulmuş olur.
İster tasavvur makamında ve isterde vücut bulma makamın- dan olsun her varlığın vücudunun ölçüsünde lazım olan malzemeler, binanın şekli, binanın ömrü ve devamının hesabı yapılır ve bina belirli özellikler ve sınırlar içerisinde yapılır.
İlahi takdirin hakikatında da şunları şöylemek mümkündür ki; Allahu Tealanın hikmet üzere olan iradesi, ister maddi ve ister madde üstü varlıklarda olsun, ister vücud aşama derecesinde veyahutta onların bekasında ve bekasının engellerinde olsun has bir ölçü üzerine gerçekleşmiştir. Varlıklar yaratılış ve vücud bulma makamında bu takdir ile ölçünün dışında değillerdir. Yani varlıklar bir hesap üzere yaratılmışlardır. Dolayısıyla bir yaratılışdan önce ve birde yaratılışdan sonra bir takdir vardır. Kuran-ı Kerim her iki takdirin aşamasında da şöyle buyuruyor;
“Yeryüzünde vüku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapda yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allaha göre kolaydır.”1
“Yaptıkları herşey kitaplarda mevcuttur. Küçük büyük herşey satır satır yazılmıştır.”2
Bu ayetler, varlığın yaratılmasından önce olan ilmi takdirden bahsetmektedir. Ama Kuran-ı Kerim varlığın yaratılmasın-da olan diğer takdirde beyan buyurmuştur;
“Biz herşeyi bir ölçüye göre yarattık.”
“Herşeyin hazineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.” 3
Takdir aşamasından sonra kaza aşaması ve varlığın vücud bulmasının gerekliliği gelir. Mühendis muhasebe yapıp maslahatı taşhis ettikten sonra, kendi düşüncesinde şöyle söyler; Bu keyfiyette yapılması gerekir. (ilmi kaza) Bütün malzemeler hazırlandıktan sonra onun vücuda gelmesinin gerekliliği ve lüzumu olan vücuda gelme kazasına sıra gelir.
Başka bir ibarette göre; Vücud bulmadan önce söylenmiş olduğu “keyfiyet gerekliliği” ilmi kazadır. Yani vücud ve oluşumun gerekliliğine hükmetme.Onun bütün unsurları sağlandıktan sonra, artık beklenilmez, düşüncedeki zahire dökülür ve vücud bulur. Buna kaza, vücud bulma ve tekvini kaza derler.
Kuran-ı Kerimin bazı ayetleri bu iki kazadan haber vermiş ve şöyle buyurmuştur;
“Biz kitapda İsrailoğullarına; Sizler yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.”4
1- Kamer, 49
2- Hadid, 22
3- Kamer, 52,53
4- İsra, 4
“Andolsun, biz cinleri ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir. Hatta dahada şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” 1
Allahu Tealanın, alın yazısı ve sonunda başka bir alemde olan yaratılan insanlar ve cinler hakkındaki kazası vüku bulan kazadır. Ama dünyaya ayak basmayanlar hakkındaki kazası ilmi kazadır. Vüku bulan kaza hakkında Kuran-ı Kerim şöyle buyuruyor; “Böylece onları iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti.”2 Başka bir ayette şöyle buyuruyor;
“İnkar edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı görmedilermi.”3 (düşünmedilermi)
Büyük bir ihtimale göre, gökler ve yerin bu bitişiği, birbirine yığılı ve toplanmış gazların durumudur ama daha sonra yedi göğün ve yerin yaratılması ile onları bu halin dışına çıkarmış ve onları birbirinden ayırmıştır.Daha sonra Allahu Teala her semanın keyfiyetine ve tabiatına göre onlara özgü emirlerini vermiştir.
Başka bir ayette şöyle buyuruyor;
“Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O dur.”4 Elbette Allahu Tealanın yaratılanlar hakkındaki kazası vüku bulan kaza ve gelecek insanlar hakkındaki kazası ise ilmi kaza olacaktır.
Bu ayetler ve bunların dışındaki ayetlerin tamamı bizlere hem ilmi ve vüku bulan takdirleri ve hemde ilmi ve vüku bulan kazaları göstermektedir.
1- Araf, 179
2- Fussilet, 12
3- Enbiya, 30
4- En’ am, 2
Kaza ve Kader 3
Kazaya Razı Olma