Zamana Dikkat Etmek
Bazen marufu emredip münkerden sakındırmak, belli bir zamanda etkisiz; ama başka bir zamanda etkilidir. Bu gibi hususlarda, zaman unsuruna dikkat ederek işimizi yapmamız gerekir.
Rivayetlerde şöyle geçmektedir: "Yolculuğa çıkarken eşinize takvayı tavsiye ediniz. Zira ayrılığın eşiğinde ilgiler artmakta ve insandaki kabullenmeler fazlalaşmaktadır."
Başka bir hadiste ise şöyle buyruluyor: "Sinirlendiğiniz zaman, kimseyi cezalandırmayınız. Zira bu durumda davranışınız her an ifrata kaçabilir."[1]
Belki de cenaze merasimlerinde Kur"ân tilâvet etmenin sırlarından biri, Kur"ân tilâvetinin sevabının ölünün ruhuna hediye edilmesi bir değer olmakla birlikte- o toplantıya katılanların öğüt dinlemeye ruhî açıdan daha hazırlıklı olmasıdır.
Kalem Suresi"nde babasının bağına varis olan kardeşlerin kıssasını okumaktayız. Onlar fakirlere yardım eden babalarının aksine, bağın ürünlerinden fakirlere vermemeyi kararlaştırdılar. Bu arada dört kardeşten biri, diğerlerinin aldığı bu karara karşı çıktı. Ama dört kişiye karşılık bu bir tek kişinin sözü hiçbir şey ifade etmedi. Onlar sabahleyin bağa gitmek üzere uyudular. Böylece fakirler görmeden ve haberdar olmadan hava ağarır ağarmaz bütün meyveleri bağdan başka bir yere nakletmek istiyorlardı. Bağa girdiklerinde Allah"ın gazabının bir yıldırım vasıtasıyla bağı bir çöl hâline dönüştürdüğünü gördüler. Babasının yolunu beğenen kardeşi öne çıkarak onlara şöyle dedi: "Ben fakirleri mahrum etme yönündeki kararınızın kendinizi mahrum edeceğine dair sizi uyarmadım mı?!"
Bu kıssada birtakım ilginç nükteler vardır. Örneğin günaha niyetlenmenin her ne kadar uhrevî cezası olmasa da dünyevî etkisi vardır. Ayrıca münkerden alıkoymanız belli bir zamanda etki etmiyorsa kendinizi başka bir zamana hazırlayınız. Ama asla marufu emretmekten veya kötülükten sakındırmaktan vazgeçmeyin.
Bir öğretmen öğrencisine iyi bir not verince ona marufu emreder ve kötülükten sakındırırsa daha fazla etki yaratır. İnsan bir kimse için hediye gönderince onun kalbinde daha fazla yer edinir ve sözleri daha etkili olur. Kur"ân ve rivayetlerde de zaman unsuruna çok dikkat edilmiştir. Örneğin seher vakitlerinde mağfiret dilemek defalarca tavsiye edilmiştir.[2]
Farz namazlardan sonra, cuma namazlarının hutbesinden sonra, perşembe akşamı, cuma akşamı güneş batarken, ramazan ayında, Arefe çöllerinde ve yağmur yağarken dua etmek hususunda birçok rivayetler vardır.[3]
Hz. Yusuf (a.s) zindandaki diğer mahkumların müşrik olduğunu öğrenince, önce onlara bir şey demedi. Ama onlardan bazıları bir rüya görüp bu rüyanın tabirini öğrenmeye ihtiyaç duyduğunda, daha önce kendisinde ve davranışlarında yücelik gördükleri Yusuf"un yanına gelerek rüyalarını kendileri için tabir etmesini istediler. Yusuf da bunu münkerden sakındırmak için uygun bir fırsat görüp şöyle sordu: "Acaba birden fazla Rabb"e sahip olmak mı daha iyidir; yoksa bir ve Kahhar olan Allah"a iman etmek mi?"[4]
Yusuf bu sözüyle onları münkerlerin en büyüğü olan şirkten sakındırmış oldu. Yusuf takvaya davet etmek için de başka bir şekilde davrandı. Yıllar sonra Yusuf"un kardeşleri onu tanıyıp ona, "Acaba sen Yusuf musun?" diye sordular. O da şöyle dedi: "Evet, ben Yusuf"um. Bu da benim kardeşimdir. Allah bizlere ikramda bulundu; onlarca yıl sonra, onca olayların ve kölelikten hükümete kadar geçen aşamalarıın ardından hepimizi bir araya topladı."
Burada bu izzetin felsefesi şöyle beyan edilmiştir: "Her kim takvalı olursa, Allah iyilerin mükâfatını zayi etmez."[5]
Firavun, Hz. Musa (a.s) ile savaşmak için ülkenin dört bir yanından tüm tecrübeli sihirbazları toplayıp onlara mükâfat ve makam vaad ettikten sonra Musa"nın mucizelerine karşı sihirlerini ortaya koymak için bir gün tayin etmeye karar verdi. Hz. Musa (a.s) şöyle buyurdu: "Bizim vaadimiz, ziynet (bayram) günü olsun ki bütün insanlar orada hazır bulunsunlar."[6]
"Ayrıca, gösteri yeri de uygun olmalıdır. Yani hem büyük, hem de düz bir alan olmalıdır ve insanların oraya gelmesi için de eşit mesafeyi kat edecekleri merkezî bir yerde olmalıdır."[7]
Gösteri için bayram gününün seçilmesinde birçok nükteler vardır. Örneğin:
1- Halkın elbise, ayakkabı ve şapka değiştirmekle mutlu oldukları zahirî bayramı, manevî bir bayram atmosferine sokmak, hatta fikirlerini ve inançlarını değiştirerek onları mutlu etmek.
2- İnsanların daha iyi ve daha yoğun bir şekilde katılması ve zihinlerinin başka bir şeyle meşgul olmaması için bayram gününün sabahı seçildi. Zira ne kadar çok insan bu mucizeyi müşahede ederse, Musa"nın başarısı o kadar çok olurdu.
-------------------------------------------------------
[1]- Bihar"ul-Envar, c.76, s.102.
[2]- "Onlar seher vakitleri mağfiret dilerler." (Zâriyât, 18)
[3]- Bihar"ul-Envar, c.85, s.321
[4]- "Çeşitli rabler mi daha hayırlıdır, yoksa bir ve kahhar olan Allah mı?" (Yûsuf, 39)
[5]- Yûsuf, 90
[6]- "Musa: "Buluşma zamanımız sizin bayram gününüzde, insanların toplandığı kuşluk vaktidir." dedi." (Tâhâ, 59)
[7]- "Düz bir yerde bulunalım." (Tâhâ, 58)
Hakka Giden Yol
En iyi Ümmetin Belirtisi
İYİLİK VE ÖZVERİYE DAVET
İNSANLARI GÜZEL DAVRANIŞLARINIZLA DOĞRU YOLA DAVET EDİN
YOKSULLARIN VE YETİMLERİN KORUNMASI
BARIŞ VE GÜVENLİĞİN KAYNAĞI: İSLAM AHLAKI
Rabbimiz Resulünü Bizlere Nasıl Örnek Gösteriyor?
Ahlaki Değerler
Hz. İbrahim'in Güzel Ahlakı
Allah Kibirlenenleri Sevmez!
Nefis Tezkiyesinin En İyi Yolu
İnsan (Dehr) Sûresi
KUR'AN AHLAKI-ALLAH'TAN KORKMAK
Münkerden Sakındırma
Alçakgönüllülük
DOĞRULUK
Takva Kıyamet Elbisesidir
Susan Toplum, Ölü Toplumdur
AZGINLIĞIN BAŞI :KİBİR