ABD hesapsız-kitapsız kalakaldı!
Bağdat"a girdikleri gün sevinç naraları atarak Saddam Hüseyin heykeline ilk balyozu indiren milli halterci Hasan el-Cuburi bile sırtını döndü Amerikalılara; Anladım ki bizim "zalim" diye bildiğimiz Saddam, bilmediğimiz zalimden çok daha iyiymiş. Şimdi kim dost kim düşman belli değil. Sokaklar ölüm kokuyor. Halk birbirine düştü. Bizi birbirimize düşürdüler. Irak halkının beklediği, bize vaat edilen barış, demokrasi ve kardeşlik nerede? Amerikan işgali altında yaşamaktansa Saddam Hüseyin dönemini yaşamayı daha çok isterdim diyor İHA muhabirine.
Irak"ta fena halde yalnız kaldı Amerikalılar. Fena halde deplasmandalar. Fena halde depresyondalar. Yanlış hesapları Bağdat"tan döndü ve hesapsız-kitapsız kalakaldılar. Bugün Irak"ta dört başı mamur bir ABD planından söz etmek kesinlikle mümkün değil. ABD neye uğradığını şaşırdı ve şaşkınlığı devam ediyor. Ne yaptığını bilmiyor. İçgüdüleriyle hareket ediyor. Bir o yana bir bu yana koşup kendini atabileceği emniyetli bir köşe arıyor. Zaferin z"sini bile telaffuz edemiyor artık. Felluce"de, Telafer"de, Ebû Ğureyb"de yazdığı katliam ve işkence destanlarından (!) sonra özgürlük, demokrasi, insan hakları nutukları da atamıyor eskisi gibi; atmaya kalktığında da kimse ciddiye almıyor. Bağdat"ın işgalinin dördüncü yıldönümünde manzara budur; karizması yerlerede sürünen bir ABD!
Irak"ta ağızlarının payını alan "Amerikan patentli" gazeteciler-yazarlar, şimdi şöyle laflar ederek hedef saptırmaya çalışıyorlar: Direniş-mireniş diyorsunuz, ABD"nin perişanlığından dem vuruyorsunuz, ama öldürülen Amerikan askerlerinin sayısı üç bin civarında kalırken birbirini öldüren Iraklıların sayısı on binleri geçti.
Bir dakika! Yok öyle yağma! Kardeş kavgası meselesine girmeden önce, ABD"nin Irak"ta çuvalladığını "resmen" kabul edin! Asla hesap hatası yapmayacağını düşündüğünüz CIA ve Pentagon"un evdeki hesabının Bağdat çarşısına uymadığını; ABD"nin Irak"ta bütün plan ve projeleriyle çuvalladığını, özgürlük ve demokrasiye kavuşturacağını söylediği Irak"ı kan ve gözyaşına boğduğunu, fakat sizin ilahi bir güç atfettiğiniz muazzam ABD ordularının bir avuç direnişçiyi dize getirip Irak"a vaziyet etmeyi bir türlü beceremediğini itiraf edin! ABD"nin kesin ve nihai zaferi dediğiniz Bağdat"ın işgalinin dördüncü yıldönümünde, açık yüreklilikle, ABD"yi Kâdir-i Mutlak olarak gördüğümüz için yanıldık deyin!
Bu özeleştiriyi bir yapın hele; gerisini ondan sonra konuşuruz.
* * *
MUKTEDA ES-SADR"A NOT:
Selamun aleykum güzel abim. Mehdi Ordusuna ve Irak polisine Iraklılarla değil işgalcilerle savaşın diye çağrı yaptın. Bu anlayışı kitlelere maletmek için, halkını, Bağdat"ın işgalinin dördüncü yıldönümü münasebetiyle Necef"te toplanıp, İslam kardeşliğinin ve küfre karşı ortak mücadele vazifesinin altını çizmeye davet ettin. Yüzbinlerce Iraklı davetine uydu ve kardeş kavgalarından mustarip Ümmet-i Muhammed"in yangın yerine dönmüş yüreğine tazyikli su sıktı. Geçen Pazartesi günü Necef"te olamadığım için çok üzgünüm. Kalbim oradaydı ama; senin kalbinin yanında. Heyecanla atıyordu, bütün hizip flamalarını boğan Irak bayrakları deryasında kardeşlik sloganları dalga dalga yükselirken. Allah Subhanehu ve Teala senden ve Pazartesi günü Necef"te fitnenin çarkına çomak sokan o mübarek kalabalıktan razı olsun. Bir yazımda Tünelin ucunda görünen ışık demiştim senin için; iyi demişim.
Kaynak: Hakan Albayrak-Yeni Şafak
Irak- ABD Anlaşması ve Yeni İşgal
‘Büyük Şeytan’, yeni entrikalar peşinde
