Filistin"in Gözyaşları
İki ayrı dine mensup inanmış topluluk: Filistin ve İsrail
Bitmek tükenmek bilmeyen kin ve öfkesiyle, fanatik Yahudi İsrail terörünü; ne Allah"ın gönderdiği hak kitaplar, ne de insanlık onaylamaz. Barış ve özgürlük mesajları veren peygamberler, aynı zamanda fitnenin kalkması için de mücadele etmişler, bu uğurda hem kendilerinin hem de inanan ümmetlerinin canlarını ortaya koymuşlardır. Gerçekten Allah korkusu taşıyan hiçbir Yahudi"nin bu savaşları onaylaması mümkün değildir. Oysa bu savaş kışkırtıcıları, kendi elleriyle değiştirdikleri Tevrat"ı okuyup da din zannedip uygulayan, fanatik ve Siyonizm idealindeki Yahudilerdir.
Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için Bu Allah katındandır diyenlere.(Bakara Suresi, 79)
Yahudilerin birbirlerine olan bağlılıkları ve dünya çapındaki maddi güçleri
Yahudilerin ne denli çalışkan ve birbirlerine bağlı olduklarını hepimiz biliriz. Dünya çapında büyük markaların arkasında kimlerin olduğunu bir düşünelim:
Modadan gıdaya, marketleşmeden silah tüccarlarına, ziynet eşyalarından kozmetik sektörüne kadar Örneğin fast food ve içecek devleriyle, dünya pazarında neredeyse olmazsa olmazlar arasına girmişlerdir. Tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş ağları olan, birçok büyük kuruluşları ve endüstriyi ellerinde tutuyorlar. Yani her taşın altından Yahudi kökenli kuruluşlar çıkabiliyor.
Müslümanların dağınık olmaları ve tembellikleri
Tembellik Müslüman topluma yakışmayan ve Kur"an ahlakına uygun olmayan bir tavırdır Bu durumda gerçekleri örtemeyiz.
-Bir düşünelim: Neden Müslüman ülkelerin çoğunda haksız gelir dağılımı vardır?
-Tekrar düşünelim: Neden Hıristiyan Avrupa"sının son yüzyılda yapılan tüm icatlarda ve teknolojide imzası vardır?
-Neden batı ülkelerine gelişmiş ülkeler diyoruz da, doğu ve İslam ülkelerini gelişmekte olan ülkeler ve geri kalmış ülkeler kategorisine sokuyoruz?
-Neden tüm Müslümanlar en başında kabullenip, kendilerine bu geri kalmışlığı yakıştırabiliyorlar?
Bir daha düşünelim: Neden Yahudiler bu denli güçlü olup, dünya siyasetine yön verebilmektedirler?
Amerika Dünya siyasetini kendi çıkarları doğrultusunda parmağında oynatabilen tek ülke. Bir düşünelim: Amerikan parlamentosunda kaç tane Amerikalı siyasetçi var? Biraz araştırmak tüm gerçeği açığa çıkaracaktır. Benim kanaatim, Amerikan parlamentosunda Yahudi asıllı olan bir çok siyasetçinin olduğu yönündedir.
Siyonistler
Her dinin, her ideolojinin fanatiklerinin tehlikeli olduğunu biliyoruz. Zaten tüm Yahudileri karalamak ve terör sınıfına dahil etmek gibi bir handikapımız yoktur. İçlerinde Allah korkusu taşıyan Yahudileri tenzih ederim.
Bugün Ortadoğu"da yaşananlar fanatik ruhlu kana susamış gözü dönmüş Siyonist Yahudilerin marifetidir. Bunlara destek olan İsrail dışında yaşayan zengin Yahudi iş adamlarını da onlardan ayrı düşünemeyiz.
İsrail ordusu, Filistinli sivillerin yerleşim birimlerini acımasızca bombalıyor, çocuklara ateş açıyor, Filistin"i yaşanmaz hale getirmeye çalışıyor. Amaç ise Siyonizmin kutsal hedefi olan Filistin"deki Yahudi hakimiyetini hayata geçirmek. Siyonistler, "kutsal hedef"lerini gerçekleştirebilmek için yapılacak savaşı da "kutsal bir savaş" olarak nitelendiriyorlar. Siyonist eğitim sistemi İsrail halkının eğitiminde bu kutsal savaş fikri çok önemli bir yer tutar. Hatta bazı İsraillilerin önde gelen yöneticileri zaman zaman çocukların mutlaka "Siyonist" eğitimden geçirilmeleri gerektiğini açıkça dile getirirler.
Sivil halkın göz yaşları
Filistin topraklarında kan, gözyaşı ve düşmanlığın yerini sevgi, merhamet ve barışın alması Allah"a iman eden herkes için bir sorumluluktur.
Tüm dünyanın gözü önünde bir halk katledilmekte, göz göre göre soykırıma tabi tutulmaktadır. Ne var ki dünya devletlerinin büyük çoğunluğu bu insanlık dışı ve vahşi uygulamaları göz ardı etmekte, İsrail"in şiddete dayalı politikasını zaman zaman kınamak dışında herhangi bir yaptırım uygulamamaktadır.
Hiçbir suçu olmayan milyonlarca Filistinli evlerinden ve yurtlarından sürülüp, mülteci kamplarında, açlık sınırında, sefalet içinde yaşamaya mahkum edildi. Tüm dünyanın gözleri önünde halen devam eden bu baskı ve zulme kalıcı bir çözüm getirilebilmesi ve bölgede hasretle beklenen barışın inşa edilebilmesi için bugüne kadar yapılan tüm girişimler hep başarısızlıkla neticelendi.
Müslümanların dağınık olmaları ve İslam birliği
Allah 1400 yıl önce Müslümanlara birleşmeyi emretmiştir. Oysa Müslümanlar Allah"ın emri olan bu birleşmeyi başaramamışlardır.
Allah"ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın.(Al-i İmran Suresi,103).(birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük birbozgunculuk (fesat) olur.(Enfal Suresi,73) Yüce Allah Kuran"daki ayetin ifadesiyle, Birbirinize yardım etmezseniz, bozgunculuk olacağını haber vermektedir. Allah bu ayetle Müslümanları sorumlu tutmuştur. Okuyup da itaat etmeyenler için ise Yüce Allah şöyle buyurur:
Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?(Bakara Suresi,44)
Allah Kuran"ı okuyup da bilerek itaat etmemenin acısını henüz dünyadayken Müslümanlara göstermektedir. Müslümanlar Kuran ahlakını tam olarak benimsemediği sürece, yani ayetin ifadesiyle, Kuran"ı bir ucundan tutup, diğer taraftan geleneklerini ve adetlerini Allah"ın emriymiş gibi uyguladıkları sürece, dünya barışını sağlamaları ve birlik olmaları mümkün olmayacaktır. Bunun yanı sıra bu tutumlarının ahiretteki vebali de ağır olabilir.
Sonuç olarak
Kudüs üç dinin kutsal saydığı toprak olması dolayısıyla, kanaatimce kimseye ait olmadan, tüm dinlerin buluştuğu hoşgörü merkezi olmalıdır. Hz. Muhammed (saa) Hz. İsa (as) ve Hz. Musa (as) bugün yaşamış olsalardı, bu barışı ve hoşgörüyü Allah rızası için çok kolay sağlayabilirlerdi.
Siyonist Vahşet ve Filistinli Çocuklar 2
Filistinli Mülteciler (2)