Allah’ın Ziyafet Ayı Ramazan 8

  Lokman Hekim’in evladına yapmış olduğu bir tavsiye:

  “Oğlum, dünya bir çok insanın, içinde helak olduğu derin bir deniz gibidir ve bu yüzden kendine imandan bir gemi yap, yelkenini Allah’a tevekkülden hazırla ve ilahî takvadan oluşan yiyecek biriktir. Eğer bu denizden kurtulursan Allah’ın bereket ve rahmeti sayesindedir ve eğer helak olursan bil ki günahların yüzündendir.

  Mübarek ramazan ayında Kur’an-ı Kerim tilavetinin bir çok fazileti vardır. Ancak bu ayetlerin meali üzerinde durmak ve düşünmek insan karşısında ilim ve hikmet kapısını açar. Gelin hep birlikte Mülk suresinin ilk ayetlerini gözden geçirelim:

“Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:

  Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde yaradılış düzeninin güzelliğinden söz edilirken gök yüzü, yer küre, güneş, ay, yıldızlar ve insanoğlunun harikulade yaradılışına değiniliyor. Yer küre ve gök yüzünün muazzam düzeni, ilahî ayetlerdir. Yer küre belli bir hızla kendi etrafında dönerken aynı zamanda güneşin çevresini de dolaşıyor. Buna karşın insanoğlu ve tüm canlılar bu kürenin üzerinde huzur içinde yaşamını sürdürüyor.

  Üzerinde yaşadığımız yerküre bazı yerlerde tarım için elverişliyken bazı yerlerde de öylesine sert ve sağlamdır ki büyük ve yüksek yapılar inşa etmek mümkündür. Yerin derinliklerinde insanların yararlanabileceği çeşitli madenler bulunuyor. Güneş milyonlarca yıldır her sabah doğudan doğuyor ve daha sonra batıda kayboluyor. Bu doğuş ve batış her zaman insanların merakını uyandırmıştır. Gerçekten de doğada ve evrende var olan en ufak zerreden en büyük gök cisimlerinde göze çarpan şaşırtıcı düzen, oldukça büyük bir titizlikle hazırlanmış kanunların varlığa egemen olduğunu yansıtıyor. Belki birçok insan bunca şaşırtıcı düzenin yanından duyarsızca geçiyor ve üzerinde hiç düşünmüyor. Ancak yaradılış harikalarla doludur ve derin düşünen her insanın bu ilahî ayetler karşısında şaşıp kalmaması mümkün değildir.

  İsrail oğulları kavmine kuraklık indi. Hz. Musa (as)insanları dua okumak ve yağmur talebinde bulunmak için Tur dağına çağırdı. İnsanlar toplandı ve Allah katında dua etmeye başladı. Ancak uzun süre duanın ardından tek bir damla yağmur bile yağmadı ve ne kadar dua ettilerse kâr etmedi. Hz. Musa (as) yüce Allah’tan dualarının kabul edilmesinin sebebini sordu. Gayb’den nida geldi ki; aranızda bulunan günahkar bir genç dualarınızın kabul görmesini engelliyor. Hz. Musa cemaate döndü ve olayı anlatarak bu genç her kimse  toplumun arasından ayrılmasını istedi. Ancak hazretin sözü biter bitmez yağmur yağmaya başladı. Hz. Musa Allah’a söz konusu gencin hala aralarında olduğunu söyledi ve bu yağmurun neden yağdığını sordu. Gayb’den nida geldi: Ey Musa, sen o sözleri söylerken günahkar genç yaptığından pişman oldu, ancak utancından aranızdan ayrılamıyordu. Ben de bu gencin gerçekten pişmanlık duyduğunu görünce kötülüklerine iyiliğe çevirdim ve bu yağmur o gencin tevbe etmesinin sonucudur.

  İran’ın Müslüman halkı her yörede farklı biçimde ramazan ayını karşılar. Bu gelenekler her yörenin kültürü ile ilgilidir. Örneğin bu ayda Gilan halkı sahura kadar ev ev dolaşır ve her evde yerli tatlılar ikram edilir. Evlerde düzenlenen bu toplantılarda büyükler, çeşitli dini masallar anlatarak gençleri İslam tarihi ile tanıştırır. Bu eyalette iftar sofraları da oldukça zengindir. Yöre halkı 7 sayısına ayrı önem verdiğinden iftar vakti komşuları arasında 7 çeşit yiyecek dağıtılır. Cemaat namazına katılmak, kuran okumak ve vaaz dinlemek, Gilan halkının diğer adetleri arasıda yer alır. Bu ayda insanlar yetimlere başvurur ve onların gönlünü sevindirmeye çalışır. Mağdurlara ve yoksullara yardım etmek bu eyaletin bir diğer güzel geleneğidir.