Menzilet Hadisi
Hz. Harun diğer birçok peygamber gibi müstakil bir nübüvvete sahip değildi; kardeşi Hz. Musa"nın şeriatına tabiiydi. Hz. Ali de nübüvvet makamına sahipti. Ama müstakil değildi. Hz. Muhammed (s.a.a)"in şeriatına tabiiydi. Hz. Peygamber bu hadis (Menzilet ) vesilesiyle Ümmete şunu anlatmak istedi ki, Hz. Harun nasıl nübüvvet makamına sahip ve zamanının ulu"l- azm peygamberi olan Hz. Musa"ya tabiiydiyse, Hz. Ali (a.s) de İmamet mertebesiyle beraber nübüvvet makamına sahipti. Ama peygamber (s.a.a) efendimizin şeriatına tabi idi. Bunun kendisi, Hz. Ali için ulvi bir özelliktir.
İbn-i Ebi"l- Hadid Nehc"ul Belağa şerhinde mezkur hadisi naklettikten sonra şunları söylüyor:
Hz. Peygamber (s.a.a) bu hadisi ve beyanıyla, Harun"un Musa"ya nispetle sahip olduğu bütün mertebelere Hz. Ali"nin de sahip olduğunu ispatlamıştır. Eğer Hz. Peygamber"den sonra peygamberlik devam etmiş olsaydı, Hz. Ali de peygamber olurdu. Peygamber (s.a.a)"in; Doğrusu benden sonra peygamber yoktur. cümlesi, eğer O Hazretten sonra bir peygamber olsaydı, Hz. Ali"nin o makama olacağını bize anlatmaktadır. İşte bundan dolayı peygamberlik istisna edilmiştir. Hz. Harun"un nübüvvet dışındaki sahip olduğu bütün makamlar Hz. Ali"de de sabittir.
Muhammed bin Talha eş-Şafii de Metalib"us- Süulun 19. sayfasında Harun"un menzileti hakkındaki esrarı keşfettikten ve bir takım açıklamalar yaptıktan sonra görüşünü şöyle belirtiyor:
Özet olarak Harun"un Musa"ya nispetle menzileti şuydu: Harun Musa"nın kardeşi, veziri, desteği, nübüvvette ortağı ve Musa"nın kavmine halifesiydi. Hz. Peygamber de menzilet hadisiyle, nübüvvetin dışındaki Harun"un Musa"ya nispetle sahip olduğu bütün özellikleri, Hz. Ali için karar kılmıştır. Binaenaleyh nübüvvetin dışındaki özelliklerin hepsi, yani Hz. Peygamber"in kardeşliği, vezirliği, destekçi olması ve kendisinden sonra kavmine (ümmete) halifeliği Hz. Ali için sabittir. Menzilet hadisi, mentuk ve mefhum açısından bu özelliklerin Hz. Ali için sabit olduğuna delalet etmektedir. Bu hadisin sahih olduğuna ittifak etmişlerdir.
Nübüvvetin dışındaki diğer özelliklerin hepsi Hz. Ali için sabittir.
Bu söz, Hz. Ali"de nübüvvet makamının bulunmadığını değil sadece istisna edildiğini bildiriyor. Ayrıca onun: Fe innehu istisnaha fi ahir"il- hadisi bikavlihi: innehu la nebiyye ba"di sözündeki istisnaha kelimesindeki zamir nübüvvete dönüyor.
Bunların hepsi nübüvvetin istisna edildiğine delalet etmektedir, nübüvvetin olmadığına değil. Nübüvvetin olmadığına kail olanların görüşleri, inat ve taassuptan başka bir şey değildir. Din hususunda taassuptan Allah"a sığınıyoruz.
GADİR, İMAMETİN SESİ
Gadir-i Hum