• Nombre de visites :
  • 1349
  • 26/7/2011
  • Date :

İSLAMDA KADININ YERİ -2

islamda kadinin yeri

Kadın babasının veya velilerinden birinin evinde olduğu müddetçe erkeğin malı sayılı, hiçbir şeye sahip olamazdı; hatta özel elbisesi ve ziynet gereçleri bile ev reisine aitti; hakkında ön görülen her türlü siyaset uygulanabilir, her türlü cezaya, hatta ölüm cezasına bile çarptırılabilir, bir bağış, hediye, borç ve ödünç olarak diğerlerine verilirdi;

kocasının evine intikal ettiğinde -elbette alış, veriş şeklinde intikal ederdi; bu gidişatın kalıntılarından biri de günümüzde bazı yerlerde devam eden süt pahasıdır.

Eski toplumlarda, erkek istediği kadar kadınla evlenebilir, kadının tam aksine bu konuda hiçbir sınırlamaya tabi tutulmazdı; boşama hakkı da kadının elinde değil, erkeğin elindeydi;

Kısacası, ilkel toplumlarda kadın insan şeklindeki hayvan gibiydi.

İkinci merhale: Kadının toplumdaki yaşamında medeni milletler arasında medeni kanun ve kurallar bulduğu bir merhale vardır; medeni kanunlarla benzerliği olan Babil’deki Samurabi kuralı, eski Rum, eski Yunan kanunu, eski  Çin ve Mısır kuralları gibi.Bu kanun ve kurallar arasında her ne kadarda bir çok farklılıklar varsa da kadının insan toplumunda bir takım haklara sahip olduğu ve kadına yaşamını sürdüremeyen zayıf bir insan gözüyle bakılması konusunda ortak özelliğe sahiptirler.

Bu toplumlarda kadın her zaman ve her durumda erkeğin velayet ve yönetimi altında yaşamalıdır, sürekli günlerini uyumluluk ve bağlılıkla geçirmeli, hiçbir istiklali olmamalıdır;

ne yaşamında kendine bir yol seçmek veya serbest bir girişimde bulunmak için irade bağımsızlığına ve ne de az da olsa kendisine çalışmak, bir işinden kendisi yararlanmak, bir ücreti hakketmek, yargı makamlarında bir dava açmak veya tanıklıkta bulunmak ya da emir ve nehiy etmek için ameli bağımsızlığa sahiptir.

Bu toplumlarda kadın babasının evinde olduğu müddetçe içerisinde babasına uyar, özellikle ona itaat eder. Babasının onun hakkındaki her türlü tasarrufu geçerlidir; kiminle evlendirirse, kime hediye ederse, hangi siyasette bulunursa itiraz edemez.

Kadının bu topluda hiç kimseyle miras alma ve diğer aile haklarını için şart olan resmi bir akrabalık bağı yoktur; ne erkeklerle ve ne de diğer kadınlarla böyle bir hakka sahiptir; sadece bazen babası, kardeşi ve oğluyla evlenmesini engelleyen tabii bir akrabalık bağı vardır.

Eski millet ve kavimlerde kadın bazen velisinin izniyle yaptığı bir iş veya evlilik mihriyesiyle elde ettiği para dışında servet sahibi olamazdı. Eğer velinin kendisi kullanmasaydı kadının geçimi velisinin kefilliği veya onun kayyımlık ve velayetiyle idare edilirdi. İşte bu nedenle babası veya kocası kadını istediği gibi cezalandırma (hatta uygun görürse öldürme) hakkına sahipti.Kadın iyi bir iş yapsaydı onun yarar ve övgüsü erkeğin olur, iyi mükafatı erkeğe verilirdi; fakat kötü ve çirkin bir iş yaptığında o işten kendisi sorumlu tutulur ve o işin cezasını kendisi çekerdi.

Evet, bazen istisna olarak baba-evlatlık şefkati veya karı-kocalık sevgisiyle vasiyet vb. yollarla ona bir mal verilir veya hakkında bazı özellikler tanınırdı; fakat her durumda irade ve amelinde bağımsız değildi.

Bir benzetme yapacak olursak, bu millet ve kavimlerde kadın yaşamını idare etme gücüne sahip olmayan, velilerinin velayet ve kayyımlığı altında ve onlara uyarak yaşayan küçük bir çocuk gibi sayılırdı.

Bu millet ve kavimlerde kadının konumunu kul ve köle halinde yaşayan, irade ve amel serbestliği nimetinden mahrum olan esirliğe de benzetebiliriz. Savaşta zafere ulaşan düşmana esir düşen bir köle her ne kadar bir insan olsa ve insanın vücudundaki bütün teçhizata sahip olsa da ancak düşmanın fatih ve galip bir toplum olduğu, irade ve amel özgürlüğünün bu toplumun saldırısına uğradığı,toplumun temelinin bu toplum tarafından yıkıldığını, eczasının dağıtıldığını ve insanlığın yok edildiğini göz önünde bulundurarak galip gelen toplumun hareketini normal olarak sürdürebilmesi için onun amel ve irade özgürlüğünü elinden alıp zillet ve köleliğe düşürmeli, sulta altında tutmalıdır.


İSLAMDA KADININ YERİ-1

İSLAM DA KADIN HAKLARI

İSLAM DA KADININ YARATILIŞI VE TOPLUMSAL YERİ

ERKEK KADIN SAYESİNDE MİRACA YÜKSELİR

KADININ MEDENİ ŞAHSİYETİ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)