Haydar Baba -1
Haydar Baba, modern İran şiirinin önemli kişiliklerinden olan Muhammed Hüseyin Şehriyar'ın ünlü şiiridir. Çocukluk yıllarının geçtiği coğrafyaya duyulan derin özlemle yazılmıştır. Şair, Haydar Baba'yla çağdaş bir destan kaleme almıştır. Adını, Hoşkenab'a sırt vermiş olan dağlardan alan şiirde, Şehriyar, çocukluğunda tanık olduğu dünyayı, çarpıcı ve canlı tasvirlerle anlatmayı başarmıştır. Şehriyar'ın bu ölümsüz eseriyle sizi başbaşa bırakırken, eserin bestelenmiş olduğunu ve Azeri aşıklar ve icracılar tarafından başarıyla icra edildiğini de belirtelim. Aşağıda bu görkemli şiirden bir bölüm bulacaksınız.
Çağımız İran edebiyatının önde gelen ismi, Muhammed Hüseyin Şehriyar, 1906'da Tebriz'de doğdu, 1988 yılında Tahran'da öldü. Güney Azerbaycan'ın ve İran'ın güçlü şairlerinden biriydi. Babası Mirza Ağa Huşgenabi, dava vekiliydi. Çocukluğu, Kara Çemen'in Huşgenab beldesine bağlı Haydar Baba köyünde geçti. Eteklerine kurulduğu dağdan, Haydar Baba dağından adını almıştı köy. İlk ve orta öğrenimini Tebriz'de bitirdi. Ortaokul sıralarındayken, Arapça ve Arap öğrenmiş, yanı sıra Fransızca çalışmıştı. 1923 yılında Tahran'a geçti ve Daru'l-Fünun lisesinde okudu. Ardından Tıp Fakültesine girdi fakat son sınıftayken okulu bıraktı. Nişabur ve Horasan'da kamu görevlisi olarak çalıştı.
1935'te Tahran Ziraat Bankasında görev aldı, buradan emekli oldu. Şairin babası, 1936 yılında ölmüştü. Bir süre bunalımlı bir dönem yaşayan Şehriyar, annesinin manevi desteğiyle ayakta durabildi. Annesi, beş yıl boyunca, şairin iyileşmesi için çaba gösterdi. Şehriyar'ın şiirindeki hüzün, geçirdiği bu ruhi bunalımdan sonra daha da derinleşti. Şair, ileri yaşlarda evlendi. Bir kızı oldu. Annesinin söylediği türkülerle, anlattığı masallar ve ninnilerle beslendi ve bir zaman tasavvufa da ilgi duydu. İlk şiir kitabı, 1931 yılında yayımlandı. Uzun bir süre Farsça yazdı, modern İran şiirinin seçkin örneklerini verdi. Şehriyar, yıllar sonra, Huşgenab'a, çocukluğunun geçtiği Haydar Baba köyüne gitti. Zamanın yıpratıcı etkisiyle, buraların çok değişmiş olduğunu, eksi insanların kalmadığını gördü. Bu hüzün duygusu içerisinde Haydar Baba şiirini kaleme aldı. Annesi, şairin Farsça şiirlerini anlamıyordu. Bir kezinde bunu ona söylemiş ve kendisinin de anlayabileceği biçimde şiirler yazmasını istemişti. Haydar Baba'nın ortaya çıkışında bunun da rolü olmuştur. Haydar Baba, Şehriyar'ın kendi dilinde yazdığı, toplam yüzyirmibeş dörtlükten oluşan görkemli bir destandır. Şiirde, Güney Azerbaycan'ın doğasının güzelliği, toplumun adet ve gelenekleri ve Şehriyar'ın yurduna duyduğu derin sevgi ve özlem dile gelmiştir.
1.
Haydar Baba yıldırımlar şahanda
Seller sular şakgıldayıf ahanda
Gızlar ona sef bağlayıb bahanda
Selam olsun şövketize elüze
Menim de bir adım gelsin dilüze
2.
Heyder Baba kehliklerin uçanda
Kol dibinnen dovşan kalhıp gaçanda
Bahçalarun çüçeklenüp açanda
Bizden de bir mümkin olsa yad ele
Açılmayan ürekleri şad ele
Yalan Dünya
Şehriyar
ŞEHRİYAR -3
ŞEHRİYAR -2
ŞEHRİYAR -1