Hz. Fatıma’nın (s.a) Faziletleri-3
Resul-i Ekrem’in (s.a.a) Hz. Fatıma’ya (s.a) yardımı
Başka bir rivayette şöyle gelmiştir; “Vaktiyle Resul-i Ekrem (s.a.a) Hz. Ali’nin (a.s) evine gitti. Ali (a.s) ve Fatıma’nın (s.a) arpaöğüttüklerini görünce hanginiz daha yorgunsunuz?”diye sordu.
Hz. Ali (a.s); “Fatıma (s.a) benden daha yorgundur” diye cevap verdi.
Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma’ya şöyle buyurdu; “Aziz kızım ayağa kalk! Hz. Fatıma (s.a) ayağa kalkınca Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma’nın (s.a) yerine oturdu ve Ali’ye (a.s) yardım etti.
Resul-i Ekrem (s.a.a) bu davranışıyla insanlara şu dersi verdi: Eğer ev işlerinin kadınlara zor ve ağır geldiğini görürseniz onlara yardım edin. Onlara yardım ederek ağır yüklerini hafifletin.
Hz. Fatıma’nın (s.a.a) Yemeğinin Bereketi
Bazı Menakıb kitaplarında şöyle rivayet edilmiştir; “Cabir b. Abdullah Ensari der ki: Aradan birkaç gün geçmiş ve Resul-i Ekrem (s.a.a) yiyecek bir şey bulamamıştı. Aşırı açlık O’nu oldukça etkilemişti. Eşlerinin evinde yiyecek bir şey bulamayınca kızı Fatıma’nın (s.a) evine gitti ve kızı Fatıma’ya (s.a) aç olduğunu söyledi.
Fatıma (s.a) babasına; “Canım size feda olsun, ne yazık ki evimizde yiyecek bir şey yoktur.” diye arz etti.
Resul-i Ekrem (s.a.a) geri döndü. Komşulardan biri Hz. Fatıma’ya (s.a) iki parça ekmek ve bir miktarda da et hediye getirdi. Fatıma (s.a) onları alarak bir tabağın içine koydu ve üzerini bir parçayla kapattı. Sonra şöyle buyurdu; “Allah Resulünü (s.a.a) kendime ve yanımda olan aile fertlerine tercih ederim.”
(yani Resul-i Ekrem’i (s.a.a) Hz. Ali (a.s), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) aç olmalarına rağmen onlara tercih ederim)
Daha sonra Hz. Fatıma (s.a) Hasan ve Hüseyin (a.s) vasıtasıyla Resul-i Ekrem’i (s.a.a) durumdan haberdar etti. Resul-i Ekrem (s.a.a) gelince Fatıma (s.a) babasına komşusunun getirdiği hediyeyi haber verdi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma’ya yemeği getirmesini söyledi. Fatıma (s.a) yemeği getirdi ve Resul-i Ekrem’in (s.a.a) önüne koydu. Resul-i Ekrem (s.a.a) yemeğin üzerindeki parçayı açtığında, yemek tabağının ekmek ve etle dolu olduğunu gördü.
Cabir der ki; “
Yemek tabağına baktığımda şaşırdım. Bunun ilahi bir lütuf olduğunu anladım. Allah’a hamd ve sena ettim ve Resulüne salâvat yolladım. Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatıma’ya (s.a); “Bu yemek nereden geldi?” diye sordu. Hz. Fatıma (s.a); “Allah katından dedi ve ekledi; “Allah dilediğine rızkını fazlasıyla verir.”
Daha sonra Resul-i Ekrem (s.a.a), Ali’yi (a.s) huzuruna çağırmalarını söyledi. Herkes huzuruna toplandıktan sonra hazret o yemekten yedi. Sonra Ali (a.s), Hasan (a.s), Hüseyin (a.s), Peygamberin (s.a.a) zevceleri ve kısacası bütün ev halkı o yemekten yiyerek, karınlarını doyurdular. Herkesin karnı doymuş ancak yemekten bir şey azalmamıştı. Sanki kimse o yemekten yememişti.
Hz. Fatıma (s.a) buyuruyor ki;
“Yemekten bütün komşulara yolladım. Allah’u Teâlâ o yemeğe hayır ve bereket vermişti. Daha önce de böyle bir bereketi Hz. Meryem’e (s.a) vermişti.”[1]
[1] -Bu hadis Nişaburi tefsirinde nakledilmiştir. (mütercim)
Hz. Fatıma’nın (s.a) Faziletleri-2
Hz. Fatıma’nın (s.a) Faziletleri-1
Hz. Fatıma’nın (s.a) Zühdü ve Takvası
Hz. Fatıma’nın (s.a) Cennetteki Makamı
Hz. Zehra (a.s) Ali’nin Evinde