Hz. Fatıma’nın (s.a) Faziletleri-2
Hz. Fatıma’nın (s.a) Kocasına Karşı Edebi
Ebu Said Hudri’den şöyle nakledilir; “Bir gün Hz. Ali (a.s) karnı acıkmış ve Fatıma’nın (s.a) yanına gelmişti. Fatıma’ya; “Karnımı doyurmak için yiyecek bir şey var mı?” diye sordu.
Hz. Fatıma (s.a); Hayır, babam Allah Resulünü (s.a.a) peygamberlik makamına seçen ve vasilik makamını sana ikram eden Allah’a andolsun ki iki gündür evimizde yiyecek bir şeyimiz yoktur. Eğer yemeğimiz olsaydı seni ve evlatlarım olan Hasan ve Hüseyin’i kendime tercih ederdim” buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Ey Fatıma, niçin bana haber vermedin, bana söyleseydin de yiyecek bir şeyler tedarik etseydim.”
Hz. Fatıma (s.a); “Ey Ebu’l Hasan, gücünün yetmediği bir şeyi isteyerek seni sıkıntıya sokmaktan rabbime karşı hayâ ederim.”
Görev Paylaşımı
“Kurbu’l-İsnad” adlı eserde İmam Cafer Sadık (a.s), İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) şöyle rivayet eder: “Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma (s.a) evin iç ve dış işleri konusunda Allah Resulünden (s.a.a) aralarında hakemlik yapmasını istediler. Resul-i Ekrem (s.a.a) evin içişlerini Hz. Fatıma’ya (s.a) dışişlerini ise Hz. Ali’ye (a.s) verdi.
Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyuruyor; “Bu görev paylaşımından ne kadar mutlu olduğumu Allah’tan başka kimse bilemez; Allah Resulü (s.a.a) evin geçim zahmetini üzerime yüklemed,; beni dışarı çıkıp erkeklerle karşılaşmama mecbur kılacak işlerle görevlendirmedi.”
Melekler Hz. Fatıma’nın (s.a) Hizmetinde
“Haraic” adlı eserde Selmani Farisi’den (r.a) şöyle nakledilir; “Hz. Fatıma’nın (s.a) evindeydim. Fatıma (s.a) oturmuş elindeki el değirmeniyle arpa öğütüyordu. El değirmeninin kulpunda kan izleri olduğunu fark ettim. O zamanlar henüz küçücük bir çocuk olan Hüseyin (a.s) açlıktan feryat edip ağlıyordu. “Ey Allah Resulünün (s.a.a) kızı, kendini bu kadar sıkıntıya sokma! Hizmetçiniz Fizze size hizmet eder” diye arz ettim.
Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “Allah Resulü (s.a.a) evin işlerini sıraya koydu, bir gün benim bir günde Fizze’nin yapmasını istedi. Önceki gün Fizee’nin sırasıydı ve o görevini yaptı. Bugün ise benim sıram, işleri ben yapmalıyım.”
Selmani Farisi (r.a) şöyle dedi; “Ben sizin azat ettiğiniz bir köleyim, hizmet etmek için emrinize amadeyim. İzin verin ya arpayı öğüteyim ya da Hüseyin’e (a.s) bakayım.”
Bunun üzerine Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “(Anne olmam hasebiyle) Hüseyin’e (a.s) bakmaya ben daha uygun ve yakınım, sen arpa öğütmeyi üstlen.”
Bir miktar arpa öğüttükten sonra ezan sesini işittim. Mescide gittim ve namazımı Resul-i Ekrem (s.a.a) ile birlikte kıldım. Namazdan sonra olayı Hz. Ali’ye (a.s) anlattım. Hz. Ali (a.s) ağlayarak yerinden kalktı ve eve gitti. Bir süre sonra güler bir yüzle geldiğini gördüm. Resul-i Ekrem (s.a.a), Hz. Ali’ye (a.s) gülmesinin nedenini sorunca, şöyle cevap verdi; “Eve gittiğimde Fatıma’nın (s.a) sırtüstü uzandığını ve Hüseyin’in de (a.s) sinesinin üzerinde uyuduğunu gördüm. El değirmeninin herhangi biri tarafından çevrilmeden kendi kendine dönüp arpa öğüttüğünü fark ettim.”
Bunun üzerine Resul-i Ekrem (s.a.a) güldü ve şöyle buyurdu;
“Ey Ali, kuşkusuz ki Allah’ın yeryüzünde Muhammed ve Al-i Muhammed’e (s.a.a) hizmet etmek amacıyla gezip, dolaşan melekleri vardır. Onlar kıyamete kadar Muhammed ve Al-i Muhammed’e (s.a.a) hizmet ederler.”
Hz. Fatıma’nın (s.a) Faziletleri-1
Hz. Fatıma’nın (s.a) Cennetteki Makamı
Hz. Zehra (a.s) Ali’nin Evinde
İmam Ali ve Fatıma (sa)’nın Evlilikleri
Hz. Zehranın Ali İle Evlenmesinin Ayrıcalıkları