Huzurlu olmak-1
Huzurlu olmak: Hayal mi, gerçek mi? Yaşamda huzurlu olmak mümkün mü? Bu sadece bir hayal değil mi?
»
Yaşamda sakinlik ve düşüncenin rahatlığı demek olan huzur, İslam’ın övdüğü güzel bir hakikattır. İslam ona ulaşmak için yollar koymuştur. İslamın öngördüğü huzura ulaşmanın yollarından bazıları şunlardır: Allah’ı anmak, hüsn-ü zan, kendine güven, uzun arzulara kapılmamak, evlenmek, yaşamda ve işlerde programlı olmak, geceden istirahat etmek için faydalanmak, siyah üzüm gibi sağlıklı ve doğal yiyecekler yemek, başı ve elbiseleri yıkamak gibi temizlikler yapmak vs. Buna karşılık huzura engel olan nedenlerde vardır: Dünyaya düşkünlük, kıskançlık, şüphe ve ikilemde olmak, tamah vb. bunlardandır.
Kısacası dini kaynaklarda huzura kavuşmak için yollar gösterilmiştir. Bu da, ona ulaşmanın mümkün olduğunu gösteren en iyi delildir. Ayrıca dinin buyruklarına amel ederek huzura ulaşan büyüklerin yaşamına bakarsak huzura ulaşmanın bir hayal olmadığı gerçeğini görürüz. Biz de dinimizin buyruklarını yerine getirirsek bunu kendimizde görür ve yaşarız.
»
Huzur, yani sakinlik, teskin ve düşünce rahatlığı demek olup,[1] tedirginlik, endişe ve ıztırabın karşıt manasınıdır.
İslam’a göre huzur ve sakinlik gerçektir ve ulaşılabilir bir şeydir. Dini kaynaklarımızda huzura ulaşmanın yolları beyan edilimiştir. Bu da ona ulaşmanın mümkün olduğuna en güzel delildir. Ayrıca dinin buyruklarına amel eden ve huzura ulaşan büyüklerin yaşamını incelediğimizde huzurun ulaşılmayan bir hayal olmadığı gerçeğini görebiliriz. Bizlerde dinin buyruklarını yerine getirirsek onu yakından görür ve yaşarız.
Huzur, yani sakinlik, teskin ve düşünce rahatlığı demek olup,[1] tedirginlik, endişe ve ıztırabın karşıt manasınıdır.
İslam’a göre huzur ve sakinlik gerçektir ve ulaşılabilir bir şeydir. Dini kaynaklarımızda huzura ulaşmanın yolları beyan edilimiştir. Bu da ona ulaşmanın mümkün olduğuna en güzel delildir. Ayrıca dinin buyruklarına amel eden ve huzura ulaşan büyüklerin yaşamını incelediğimizde huzurun ulaşılmayan bir hayal olmadığı gerçeğini görebiliriz. Bizlerde dinin buyruklarını yerine getirirsek onu yakından görür ve yaşarız.
Huzura Ulaşmanın Yolları
Kur’an ve rivayetlerde huzura ulaşmak için zikredilen çeşitli yolların bazılarını aşağıda getiriyoruz:
1-Allah’ı Anmak: Kur’an buyuruyor:
‘İyice bilin ki gönüller, Allah'ı anmakla yatışır, kuvvet bulur.’[2] Allah’ı anmaktan maksat, insanın her zaman, alemde hiçbir varlığın, Allah’tan özgür ve ayrı olarak varolamayacağına yakin etmesidir, nerede kaldıki herhangi bir etkinin kaynağı olabilsinler:
‘Şüphe yok ki bütün yücelik ve kudret Allah'ındır.’[3] Ve bütün mülk ve varlık onundur. Kulların izzet ve zilleti O’nun elindedir. O her şeye kadirdir.[4] Böyle bir insanın hiçbir endişe, korku ve hüznü olmaz. Nitekim Kur’an buyuruyor: ‘Kim benim hidayetime uyarsa, onlara ne korku var ve ne de mahzun olacaklardır.’[5] Evet, insan tüm varlığıyla, alemdeki bütün değişim ve güçlerin gerçekten yalnızca yüce Allah’a bağlı olduğuna inanırsa ve ardından ‘La Havle ve La Kuvvete İlla Billah-il Aliyy-il Azim’ zikrini söylerse, artık hiç bir endişe ve ıztırabı kalmaz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:
‘La Havle ve La Kuvvete İlla Billah-il Aliyy-il Azim, zikri 99 derdin şifasıdır ki, o dertlerin en düşüğü dert ve kederdir.’[6] 2-Allah’a Tevekkül Etmek:
Tevekkül, insanın üzerine düşen vazifesini gücü ölçüsünde yerine getirmesi ve sonra sonucu Allah’a havale etmesi demektir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: ‘Kim Allah'a dayanırsa O, yeter ona’[7]
[1] -el-Misbah-ul Münir, ‘ط’ harfi, Tume’n kelimesi.
[2] -Rad/28
[3] -Nisa/139
[4] -Al-i İmran/26
[5] -Bakara/38
[6] -Bihar-ul Envar, c.74, s.88.
[7] -Talak/3.
İbadet, Huzur Kaynağıdır
Gençlik ve Huzur
ALLAHI TANIMAK
Kurânda İbadetin Felsefesi
İnanmak veya inanmamak