Gençlik ve Huzur
Ayak ağrısı mı daha iyi, sakat olmak mı?
Merhaba arkadaşım.
Gözlerini kapat ve kendini sahildeki sıcak kumların üzerine bıraktığını düşün, kollarını açarak gökyüzündeki bulutların yavaş yavaş geçişini seyrettiğini düşün, sıcak su dalgalarının ayaklarını okşadığını, denizin sana şarkılar söylediğini düşün, güneşin sıcak battaniyesi altında denizin serin rüzgarıyla serinlediğini düşün.
Huzur içinde olduğunu düşün.
Bu yazıyı okumadan önce bir önceki yazıyı okumanı tavsiye ederim.
Ayak ağrısı mı daha iyi, sakat olmak mı?
Karşılaştırmak.
Herhangi bir sebepten dolayı huzursuz olduğunuzda sizden daha kötü durumda olan insanların halini düşünmek, sizi az da olsa sakinleştirecektir. Fakirlik, hastalık, aile huzursuzluğu veya herhangi bir nedenden dolayı huzursuz olan insanlar, kendilerinden daha kötü durumda olan insanların halini gördüklerinde içinde bulundukları durumu benimseyerek bir nebze rahatlıyorlar. İslam büyüklerinden elimize ulaşan hadis kaynaklarında da bu konunun önemine değinilmiştir.
İmam Sadık (as) şöyle buyuruyor: Allahın sana bahşettiği nimetlerin değerini bilmen için, sana verdiği nimetlerin şükrünü yapabilmen için, elindeki nimetlerin artmasını hak etmen için, rahatlayıp huzura varman için, her zaman kendinden düşük olanlara bak.
Hz. Ali (as) şöyle buyuruyor: sürekli kendilerinden daha büyük olduğun insanlara yönel, zira bunu yapmak Allaha şükretmenin bir yoludur ve Allahın nimetlerini şükretmekle sonuçlanır.
Ayakkabım olmadığı için üzülüyordum ta ki hiç ayağı olmayan birisini görene dek.
Birçok şeye sahip olmamıza rağmen yine de zengin insanlar gibi bir hayatımız olmadığı için huzursuz olabiliyoruz, halbuki kendimizden daha kötü durumda olan insanlara baktığımızda bu huzursuzluğumuzun ne kadar yersiz olduğunu anında fark ediyoruz.
İmam Sadık (as) şöyle buyuruyor: Dünya çocuklarının elinde olanlara göz dikmeyin, kim bunu yaparsa hüzünden kurtulamaz, gazabını yatıştıramaz, Allahın ona bahşettiği nimetleri küçümser ve gerektiği gibi şükredemez.
Dail Carnegie iflas edip iş yerini kapatmak zorunda kalan birisinin dilinden şöyle diyor: Ayakkabım olmadığı için üzülüyordum ta ki hiç ayağı olmayan birisini görünceye dek.
İçinde bulunduğumuz zorluklardan, diğer insanların zorluklarına bakarak kurtulabiliriz ama maalesef birçoğumuz bütün zorlukların sadece kendimizin üzerinde olduğunu ve diğer insanların tam bir rahatlık içinde olduğunu zannediyoruz.
Zehranet.