İmam Humeyni"nin Kıyamı-7
Artık Şah rejimi açıkça Amerikan rejimine boyun eğiyordu. Bu arada Mansur da çoğu Avrupa'dan daha yeni dönmüş olan arkadaşlarıyla "İran-i Nevin" partisini kurdu. Bu partinin üyeleri de bizdeki "İttihad ve Terakki" cemiyetini andırıyordu. İran halkı hakkında hiç bir bilgileri olmayan ve daha çok İran'ı okudukları akademilerde tanıyan bu aydınlar ile bizim jöntürkler aslında aynı senaryonun birer figüranı konumundaydı.
Başbakan Mansur'un başbakanlığı takriben bir yıla kadar sürdü. 21 Ocak 1964 tarihinde Hasan Ali Mansur meclise doğru ilerlediği bir sırada İslam fedaisi Muhammed Buhara'nin ateşlediği kurşunlara hedef oldu ve öldürüldü. Mansur'un ölümü hakkındaki tarihi fetvayı Ayetullah Milani vermiş ve bu fetvayı da bir İslam fedaisi pratize etmişti. Ardından Şah'ın da mermer sarayında beklenmedik bir şekilde silahlı saldırıya uğraması artık rejim aleyhine silahlı bir mücadelenin başladığını gösteriyordu.
Mansur'dan sonra Emir Abbas Huveyda 26 Ocak 1964 tarihinde yeni bir hükümet kurmakla görevlendirildi. O zamanlar maliye bakanı olan Huveyda İranlı bile değildi. İran'ı tanımıyor, İranlı her şeye yabancılık hissediyordu. Hayatının büyük bir bölümünü yurtdışında geçirmişti. Tahran'ı bile doğru dürüst tanımayan Huveyda onüç yıl boyunca îran halkının başına bela kesildi. Huveyda hükümeti zamanında rüşvet, hırsızlık, soygun, kumar, fuhuş vb. pislikler tüm toplumu sardı. Kitap, filim, gazete radyo ve televizyon sansür altındaydı. Yargı organları adeta hükümetin bir kolu olarak çalışıyordu. Hükümet gırtlağına kadar dış ülkelere borçlanmıştı. 1978 tarihi itibariyle Iran, toplam 288 milyar riyal yani 4.1 milyar dolar borç altında inliyordu.
İmam 1966 yılında Şah rejiminin isteği üzere bu defa Necef e sürgün edildi. İmam böylece 1978 yılına kadar yani tam 12 yıl boyunca Necef te sürgün hayatı yaşadı. Ama bütün bu olanların hiç birisi îmam'ı yıldıramadı. Aslında Şah rejiminin îmam'ı Necefe sürgün etmesinin sebebi İmam'ı orada çeşitli şeylerle meşgul etmek ve siyasi hayattan tecrid etmekti. Ama Şah'ın bu mayası da tutmadı. İmam orada da Şah rejimi aleyhine konuşmalar yapıyor, bildiri ve kasetlerini İran'a gizlice gönderiyordu. Irak Hükümeti İmam'ın sessiz bir şekilde yaşamasını istemişti. İmam ise bunu asla kabul etmedi. Artık durumun kötüleşeceğini sezen İmam oğluyla yaptığı meşveret sonucunda Irak'tan ayrılacağını bildirdi.
İmam aslında Suriye'ye gitmek istiyordu. Ama Suriye ile Irak rejimi arasında gerginlik yaşandığı için İmam Kuveyt üzerinden Suriye'ye gitmeyi kararlaştırdı.
Lakin Kuveyt İmam’ın ülkeye girişini yasakladı. Artık zamanın bu Ebu Zer'ini Rebeze de barındıramıyordu. Gidecek hiç bir emin yer kalmamıştı. İslam ülkelerindeki rejimlerin çoğu Şah'a bağlı rejimlerdi veya en azından İmam’ın siyasi çalışmalarını engelleyecek rejimlerdi.
İmam Humeyninin Kıyamı-6
İmam Humeyninin Kıyamı-5
İmam Humeyninin Kıyamı-4
İmam Humeyninin Kıyamı-3
İmam Humeyninin Kıyamı-2