Hz.Resul (saa)’ın Rıhleti-3
İslam Peygamberi (sav) düşmanların kin ve düşmanlıkları yüzünden kurak çöllerde uzun yollar kat etmek zorunda kaldı ve bir çok sahabesi işkenceler gördü. Bazı sahabeler öyle zor durumdaydı ki bazen bir birine elbiselerini borç veriyor veya bir tek hurmayı paylaşarak gün geçirmeye çalışıyorlardı. Uhud savaşında düşmanlar Allah resulünün (sav) dişini kırdılar. Bu olaya üzülen sahabeler o hazretten düşmanı lanetlemesini istedi. Ancak Allah resulü (sav) şöyle karşılık verdi: Ben insanları lanet etmek için seçilmedim. Ben onları Allah'a davet etmek ve onlar için rahmet kaynağı olmak için mebus oldum. Allah resulü (sav) bu sözlerin ardından ellerini kaldırdı ve şöyle dua etti:Ey Rabbim, kavmimi hidayete erdir, onlar ne yaptıklarının bilincinde değiller.
İşte bu şekilde o hazret nefsani hevesler ve dış mihrakların tesiri gibi iki büyük gücün arasında kalan bu insanları öyle bir yetiştirdi ki İslam tealimi sayesinde doğru yolda adım atmaya ve ilerlemeye başladılar.
Allah resulü (sav)'in öğretileri tüm çağlara uygun olan ve asla eskimeyen cihanşümul bir din getirdi. İngiliz yazar Bernard Şav İslam Peygamberi (sav) ve getirdiği dini İslam hakkında şöyle diyor:
Ben her zaman Muhammed'in dinine bu denli canlı oluşu itibarı ile sonsuz saygı duyuyorum. Şimdiden izleri ortaya çıktığı gibi Muhammed inancının yarının Avrupa'sında kabul göreceğini söyleyebilirim. Ben bu fevkalade insan hakkında şu kanaate vardım ki onu beşeriyetin kurtarıcısı adlandırmak gerekir. Eğer onun gibi bir insan yeni dünyanın yetki sahibi olursa, beşeriyeti barış ve saadete kavuşturacak sorunların üstesinden gelecektir.
Kuran-ı Kerim de son ilahi resulü medhediyor ve çeşitli yerlerde ondan söz ediyor. ilahi ayetler Allah resulüne itaat etmeyi Allah'a itaat ve ona itaatsizliği ise Allah'a itaatsizlik şeklinde tanımlıyor. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de o hazretin yüce şahsiyetini ve ahlakını övüyor. Ahzab suresinin 56. ayetinde peygamberin saygı göstermeye layık biri olduğu belirtilirken o hazrete selam ve salavat getirilerek şöyle buyruluyor:
Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salâvat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.
Allah resulü (sav) mübarek yaşamının son günlerinde zorlukla camiye gitti ve minbere oturdu. O hazret insanlardan kim benim boynumda bir hakkı varsa veya benden alacağı varsa söylesin hakkını ödeyeyim, çünkü Allah katında rezil olmak, sizin karşınızda rezil olmaktan daha zordur, dedi.
Ve sonunda sefer ayının 28. gününde Medine'de büyük bir acı yaşandı. İslam Peygamberi (sav), bu yüce insan Hakka yürümüş ve tüm insanları acı ve keder içinde gark etmişti. O hazret öyle bir din ve inanç geride bıraktı ki üzerinden asırlar geçmesine karşın hala dünyada yayılmaya devam ediyor ve o hazretin adı iyilik ve yücelikle anılıyor.
İslam Peygamberi'nin (sav) rıhletinin yıl dönümü hiç kuşkusuz o ilahi resulün tüm dünyada rahmet ve sevgi ile anıldığı gündür. Allah'ın selam ve salavatı o hazretin ve pak hanedanının üzerine olsun.
Kaynak: Zehranet
Hz.Resul (saa)’ın Rıhleti-2
Hz.Resul (saa)’ın Rıhleti-1
Hz. Muhammed (saa)in Vefatı-1
Hz. Muhammed (saa) ve Gece Namazı
Peygamber’i Ekrem’in (saa) Kur’an’daki Simasi