İran Sanatları-1
HATEM SANATI
Ahşap eşyaların yüzeyini, eşkenar ya da ikizkenar ahşap, kemik ve metal küçük üçgenler ile mozaiğe benzer bir tarzda süsleme sanatı olan hatem, en az dörtyüz yıldan beri ülkemizin bazı şehirleri özellikle de Şiraz ve İsfahan’da icra edilmiş ve edilmektedir. Elimize ulaşan en eski hatem örnekleri Safeviler dönemine aittir ancak bu sanatın Deylemîler döneminden beri ülkemizde var olduğunu gösteren kanıt ve belgeler de bulunmaktadır.
Hatem İran’a özgü el sanatlarından biridir. Her ne kadar Suriye ve Lübnan gibi bazı ülkelerde hatemle benzerlik arz eden mozaik tarzı sanatlar bulunsa da bu sanat İran’a özgüdür ve eldeki mevcut belgelere göre doğduğu yer Şiraz şehridir.
Hatem ürünlerin yapımında şu temel maddeler kullanılır;
- Abanoz, hünnap, turunç, akçaağaç, kavak, şimşir, mimoza vb. ağaçların keresteleri.
- Pirinç, gümüş bazen de altından üçgen tabanlı kalın teller.
- Sedef.
- Tahta tutkalı.
- Cila.
Hatem sanatında marangozlukta kullanılan araç gereçler dışında, metal levhaları üçgen tabanlı kalın teller haline getirmekte kullanılan bir araç ve üzerinde üçgen tabanlı bir yarık bulunan düz bir tahta da kullanılır.
İslâm İnkılabının başarıya ulaşmasından sonraki yıllarda hatem sanatı oldukça gelişmiş ve Şirazlı, İsfahanlı, Golpayeganlı ve Tahranlı hatem ustaları değerli hatem eserlerin üretimi ve bu sanatın kullanım alanlarının yaygınlaştırılmasında önemli çabalar sarfetmişlerdir
MUARRAK SANATI
Ahşap kullanılarak icra edilen bir diğer sanat dalı da “Muarrak” sanatıdır. Eldeki belgelere göre ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkmış olsa da, asırlar önce İran’a gelmiş ve İranlı sanatkar ve zanaatkarlar tarafından geliştirilip yaygınlaştırılmıştır.
Muarrak ustasının ihtiyaç duyduğu ana madde ahşap olmakla birlikte, son yıllarda özellikle sedef, metal ve kemik de kullanılır olmuştur. Muarrak eserin yapım aşamaları şöyledir;
Sanatçı ilk olarak, geleneksel motiflerden ilham alan kendi modelini ince bir kağıt üzerine çizer ve bunu üç tabakalı bir tahta üzerine yapıştırır. Sonra çok ince küçük çiviler yardımıyla, genellikle bir çeşit palmiye ya da gül ağacından olan 5 mm. kalınlığındaki asıl zemin üzerine tutturup kıl testereyle dış çizgilerini dikkatlice keser. Motifin tüm çizgilerinin kesimi tamamlanıp asıl zemin, motiflerinin yeri boş kalmış bir tablo haline gelince üç tabakalı tahtayı ondan ayırır.
Muarrak ustası eserini tamamlamak için motifin çeşitli kısımlarını, tabloda olmasını tasarladığı renklerdeki ahşap levhalardan (ki bu ahşapların her birinin kendine özgü doğal renkleri vardır) yeniden keser ve tabloda bulunması gereken yere yerleştirip yapıştırır. Bazen esere çeşitlilik kazandırmak ve cazibesini arttırmak için fildişi, kemik, sedef ve metal parçalarından da yararlanır.
Bir muarrak eserin yapımında son aşama yüzeyinin polyesterle kaplanmasıdır. Gerçek bir muarrak eserde tüm renklerin doğal olması gerekir. Ayrıca motiflerin ayrıntıları ile iç ve dış çizgilerini belirginleştirmek amacıyla kalem de kullanılmaması gerekmektedir.
İnsan ve Sanat 2
İran Halısı 2