İmam Humeyni (r.a) 5
İmam Humeyni'nin (r.a) Örnek Hayatı
Program ve Düzenlilik
İmam çok düzenli idi, sabah kalktığı saatten akşam vaktine kadar hiç bir işi düzensiz ve programsız değildi. Kitap okuması vaktinde idi, kısacası bütün işleri hatta ibadeti dahi belirli saatlerde idi. Bu yüzden biz İmam'ın hangi saatte ne yaptığını biliyorduk. Ve imamı görmek istediğimiz zaman dinlenme saatinde gidiyorduk. Aksi takdirde diğer saatlerde, örneğin ibadet ve ders saatlerinde imam meşgul olduğu için gidemiyorduk. İmam dinlenme saatlerinde 15-20 dakika yürüyüş yapardı ve biz imam yürürken yanına gider sorumuzu sorar veya sohbet ederdik.
İmam her zaman talebeleri düzenli olmaya çağırırdı ve her işin vaktinde yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle söylerdi: "Sizin vaktiniz ve işiniz, onları düzene koyduğunuz zaman bereketlenir."
İmam her zaman sabah namazından önce kalkıp gece namazı kılardı daha sonra sabah namazını kıldıktan sonra biraz dinlenir ve kitap okurdu. Ve kahvaltıdan sonra saat 11 'e kadar devlet sorumluları ile görüşme yapardı. 15-20 dakika dinlendikten sonra namaz için hazırlanırdı, namazı kıldıktan sonra öğlen yemeğini yer ve dinlenirdi.
İmam'ın kendine has programı vardı yani her yaptığı işin belirli bir zamanı vardı. Eğer birine söz vermişse onu asla geciktirmezdi. İmam gençliğinden beri diizenli ve tertipli olmakla tanınıyordu; başarısının sırlarından birisi de diizenli olması idi.
imam o kadar diizenliydi ki eğer yemek saatinden 5 dakika geçse ve imam gelmeseydi herkes imamın odasına koşardı ve mutlaka birisinin imamı geciktirdiğini görürdük.
İmam'ın kendine özgii özelliklerinden biriside günliik programlarının diizenli olması idi. İmam, giiniin biitiin saatlerinde belirli programları vardı, öyle ki mütalaası, ibadeti, duası, Müslümanların ve İslam devletinin sorunlarıyla ilgilenmesi, uykusu ve şahsi işleri programlı ve belirli saatleri vardı. İşte İmamın bu özelliği ömrünün her dakikasından faydalanmasını sağladı.
Allah şahittir imam asla hedefsiz yaşamadı. Bazen eğer boş olduğunu görseydiniz mutlaka bir şey hakkında düşünüyordu. Bütün bir gün boyunca uğraşıyor ve çalışıyordu. Yani bir anını dahi boş geçirmiyordu. İmam 24 saat boyunca yarım saat yürüyüş yapıyordu. Bir Cuma günü imam bahçede yürüyordu ben ve hanımım (İmam'ın kızı) kanepenin üzerinde oturmuştuk, İmam'ın yürüyüşü bittikten sonra her zaman oraya oturur iki bardak çay içerdi. Hanımım İmam'a "baba çayınızı getireyim mi?" dedi, İmam saatine bakarak şöyle dedi "Daha birkaç dakika var''
Kesinlikle İmam'ın başarısının sırnnın vaktini ve işlerini düzenlemekte ve bu konuda olan disiplininde olduğunu söyleyebilirim. Öyle ki ömrünün bir dakikasını bile bu yüzden boş geçirmemiştir. İmam'ın bütün işleri düzenli ve saatinde yapılırdı, işleri o kadar dakik idi ki talebeler saatlerinin imamın işlerine göre ayarlıyorlardı. İmam dersine geç gelen öğrencileri bu konuda ikaz ederdi. Zira İmam'ın talebeliği zamanında derslere zamanında gelmesi meşhurdu.
İmam, Türkiye'ye sürgün edildiği zaman sürgünde olmasına rağmen Türkiye'ye girer girmez kâğıt kalem istemiş ve Türkçe öğrenmeye başlamıştı. Bu konu İran rejimini bayağı tedirgin etmişti zira onlar İmam'ın hareketlerini en ince ayrıntısına kadar inceliyorlardı ve imamın niçin bu kadar acele Türkçe öğrenmek istediğini merak ediyorlardı. İmam, Türkiye'de öyle bir iş başardı ki ehl-i beyt uleması tarihinde bunun bir eşi ve benzeri yoktu. Zira İmam, Türkiye'de "Tahriru'l Vesile" adında bir kitap yazarak İslam'ın ibadet boyutundaki hükümleri ile siyasi boyutundaki hükümlerini birleştirerek yazdı ve o kitapta İslam âlimlerinin küfür düzeni karşısındaki konumunu şöyle belirtiyor "Eğer bir İslam alimi hâşâ küfür düzenine yakınlaşırsa (onun emri altına girerse) o fasid bir âlimdir, kandırılmış ve satılmıştır" İmam halkı bu gibi âlimler karşısında sürekli aydınlatıyordu.
İmam Humeyni (r.a) 4
İmam Humeyni (r.a) 3