Beşer ve İslâm Tarihinde Kadının Konumu
Kadın Hakkında Sapık İnsanların Fikri Sapması
Semavi kitaplar ve peygamberlerin temiz diliyle tebliğ edilen hak öğretilerden, kibirleri ve bencillikleri sebebiyle ayrı yaşayan milletler ve kavimler, insan ve evren ile tüm hususlarda fikri sapıklığa düşmüşler ve genel olarak varlık ve yaratıklar hakkında verdikleri hükümlerinde karanlıklara koyulmuşlar, hakikatten uzak konuları ve gerçeğe aykırı hususları dile getirmişlerdir. Bu yanlış algılamalar ve zalimce hükümler esasınca yaşamışlardır. Bu yolla da hem kendisine ve hem de diğerlerine büyük zulümler reva görmüşler hayat tarihinin sayfalarını sayısız çirkinlikler ve aşağılıklarla doldurmuşlardır. Onların verdikleri bu hükümlerden biri de kadın haklarında vermiş hükümleridir. Onların kadın haklarında verdiği hükümler, hakikatten uzak, ahlâk ve insanlığa aykırı, hak ve gerçeklerin aksine hükümlerdir.
Ben gerek batıda ve gerekse de doğruda yazılmış olan kitapları mütalaa edince şu neticeye vardım ki, haktan ayrı ve vahiyden kopmuş, nefsin isteklerine gömülmüş, gerek batıda ve gerekse de doğuda yanlış düşüncelere kapılmış millet ve kavimler, kadın hakkında zalimce akıl mantığından ve insanlık dilinden uzak başlıca on hüküm vermişlerdir:
1- Sözde kadın yüzde yüz zayıf ve güçsüz bir varlıktır. Bu esas üzere erkeğe oranla bütün boyutlarda sorgusuz sualsiz tabi olmalı, itaat etmeli ve mahkûm edilmelidir. Kadının hiçbir işe hatta şahsi evi çerçevesindeki işlere dahi müdahale hakkı yoktur.
2- Sözde kadın şeytani bir ruha sahiptir, insanlık sınırlarının yüzde yüz dışında kalan bu ölçüye göre de kadına bir değer verilecek olsa da kadının makamı insanlık ve hayvanlık arasındaki bir makamdır. Bu hesap üzere de hiç bir değere de sahip değildir ve saygınlığı yoktur. Kadın için hiçbir şahsiyet düşünülemez.
3- Kadının, malikiyet ve mülkiyet hakkı düşünülen hiçbir eşya hususunda özgürlüğü yoktur. Eğer erkek uygun görürse malik olabilir. Bu da istediği her şey hususunda söz konusu değildir.
4- Miras bırakanların hiç bir malına varis olma hakkı yoktur, hatta kendisi miras üyelerinden biridir. Eşinin veya babasının ölümünden sonra başkalarına miras olarak geçmektedir.
5- Kadının, kulluk, ibadet ve maneviyat alanına girme hakkı yoktur. Zira kadının ibadetlerinin değeri yoktur ve yaptığı ibadetler için bir mükâfat söz konusu değildir. Zira kadın akıl açısından oldukça zayıf ve de bol hevesli bir varlıktır.
6- Kadın hukuksal ve yargı açısından eşine ve çocuklarına mensup olma liyakatine sahip değildir. Onlar arasında var olan tek ilişki kandır. Kadını sadece babası ve çocuklarına oranla kandaş olarak saymak mümkündür. Babasının çocuğu veya çocuğunun annesi olamaz.
7- Kadın evlenince çocukları babasının torunları değildir. Kayın baba ve kadının çocukları arasındaki yabancılık kesin hüküm sürmektedir. Ve dolayısıyla nispet ve oranlar erkek evlat tarafındandır.
8- Kadınla erkek ölüm hususunda da birbirinden tümüyle farklıdır. Erkek öldükten sonra bakidir. Kadın ise ömrü sona erdikten sonra fanidir.
9- Tasarrufta “şey’iyyet” (nesnellik) hükmü vardır. Bu hesap üzere erkek kendi malında her türlü tasarrufta bulunma hakkına sahiptir ve bu tasarrufu kadın hakkında da geçerlidir. Dolayısıyla onu borç verebilir, bağışlayabilir, satabilir, sokağa atabilir ve hatta nihayetten öldürebilir.
10- Kadın şehvet aracıdır. Sadece erkeğin lezzetlerini gidermek için yaratılmıştır. Erkek de ondan lezzet alma ve faydalanma hususunda hiç bir kanun tanımamaktadır. Bu konuda peygamberlerin nübüvvetinden ayrılmış olan Amerika ve Avrupa toplumları kadın hakkında sayılmayacak kadar yanlış yollara saplanmışlardır. Batının büyük bir kısmında kadın bir sinema, televizyon, video, uydu anteni ve çeşitli magazin dergilerinin aracı konumundadır. Kadınlar daha fazla müşteri bulmak için bir araçtır. Kadın bu hayvani ve şehevi kurumlar için büyük bir gelir kaynağıdır.
KADININ FİKRİ VE KÜLTÜREL SAHADAKİ ŞAHSİYETİ
Çağımızın Müslüman Kadından Beklentisi
Her Kadın Bir Zehra’dır
Hicab Ve Özgürlük İlkesi
MÜSLÜMAN KADIN
KADININ MEDENİ ŞAHSİYETİ
ERKEK KADIN SAYESİNDE MİRACA YÜKSELİR
İSLAM DA KADININ YARATILIŞI VE TOPLUMSAL YERİ
Kadın Hakkındaki Sapkınlıklara İslâm’ın Cevabı 1