Soru 1005: Müslümanların umumî mezarlığını şahsî mülkiyete geçirerek orada şahsî binalar yapmanın ve onu kişilerin mülkü olarak adlarına kaydetmenin hükmü nedir? Acaba Müslümanların umumî mezarlığı vakıf hükmünde midir? Orada yapılan kişisel tasarruflar gasp mıdır? Acaba orada tasarruf eden kişiler tasarruflarının emsalinin ücretini ödemeleri gerekir mi? Ve eğer tasarruf edenler tasarruflarının emsalinin ücretini karşılamakla yükümlü iseler, bu malları nereye harcamak gerekir ve orada yapılan binaların hükmü nedir? Cevap: Müslümanların umumî mezarlığının tapusunu üzerine almak, başlı başına mülkiyet için şer'î bir delil olamayacağı gibi, oranın gasp edildiği anlamına da gelmez. Nitekim oranın sırf ölüleri defnetmek için umumî mezarlık olması da, oranın vakfedildiğine şer'î bir delil değildir. Dolayısıyla mezarlık eğer örfen halkın ölülerini defnetmek amacıyla kullanılmak vs. için şehrin umuma ait yerlerinden sayılır veya Müslümanların ölülerini defnetmek için vakfedildiğine dair şer'î bir delil bulunursa, şimdi orada tasarruf edenlerin kişisel tasarrufları gasp ve haramdır. Dolayısıyla mezarlık arazisini terk etmeleri, üzerindeki binaları yıkmaları ve orayı eski hâline dönüştürmeleri gerekir; ama yapılan tasarrufların emsalinin ücretini karşılamakla yükümlü olmanın gerekliliği kesin değildir. |
Soru 1006: Mezarlarının ömrü 35 seneye ulaşan bir mezarlık belediye tarafından umumî parka çevrilmiş ve önceki rejim döneminde bir bölümü üzerinde birkaç bina da yapılmıştır; acaba belediye bu arazi üzerinde yeniden ihtiyaç duyduğu binalar yapabilir mi? Cevap: Eğer mezarlık arazisi Müslüman ölülerin defnedilmesi için vakfedilmişse veya orada bina inşa edilmesi mezarların açılmasına veya ulemanın, salih ve mümin kişilerin mezarlarına saygısızlığa sebep olacaksa veya arazi halkın yararlanması için şehrin ihtiyaç duyduğu umuma ait mekânlardansa, orada tesisler yapmak ve özel tasarruflarda bulunmak, orayı değiştirmek ve başka bir şeye dönüştürmek caiz değildir; aksi durumda özü itibariyle bu işin bir sakıncası yoktur; ancak bu husustaki ilgili kanunlara uyulması gerekir. |
Soru 1007: Ölülerin defnedilmesi için vakfedilmiş bir arsanın ortasında, imamzadelerden birinin türbesi de bulunmaktadır ve son zamanlarda bu mezarlığa aziz şehitlerden bir grubun cesetleri de defnedilmiştir. Gençler için uygun bir spor alanı bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, acaba İslâmî adabı gözeterek mezarlıkta spor yapmaları caiz midir? Cevap: Mezarlığı spor alanına çevirmek ve vakfedilen arazide vakıf amacı dışında tasarruf etmek caiz değildir. Yine Müslümanların ve aziz şehitlerin mezarlarının saygınlığını çiğnemek caiz değildir. |
Soru 1008: İmamzadelerden birinin ziyaretçilerinin, arabalarını, üzerinden yaklaşık yüz sene geçen eski mezarlığa park etmeleri caiz midir? Oranın daha önce köy halkının mezarlığı olarak kullanıldığı, ancak hâlihazırda ölülerini başka bir yerde defnettikleri dikkate alındığında hüküm nedir? Cevap: Örfe göre bu iş Müslümanların mezarlarının saygınlığını çiğnemek sayılmıyor ve o imamzadenin türbesinin ziyaretçilerine engel çıkarmıyorsa, bunun sakıncası yoktur. |
Soru 1009: Bazı kişiler umumî mezarlıklarda, ölülerin bazı mezarların yanına defnedilmesini önlemektedirler; acaba ölüleri oraya defnetmeye şer'î bir engel var mıdır? Ve acaba onların ölüleri oraya defnetmeyi engellemeye hakları var mıdır? Cevap: Eğer mezarlık mevkuf veya herkesin ölülerini oraya defnetmesi mubah addedilmişse, kimsenin umumî mezarlıkta kendi ölüsünün mezarının etrafında bir sınır belirleyip müminlerin cenazelerinin orada defnedilmesine engel olmaya hakkı yoktur. |
Soru 1010: Alanı dolmuş bir mezarlığın bitişiğinde mahkeme kararıyla kamulaştırılmış ve başka bir kimseye devredilmiş bir arazi bulunmaktadır. Acaba arazinin şimdiki sahibinden izin alınarak ölüleri defnetmek için oradan yararlanmak caiz midir? Cevap: Eğer arazinin şimdiki sahibinin şer'an mülk sahibi olduğuna hükmedilirse, onun rızası ve izniyle orada tasarruf etmenin sakıncası yoktur. |
Soru 1011: Bir şahıs bir araziyi ölülerin defnedilmesi için vakfetmiş ve orayı Müslümanların umumî mezarlığı kılmıştır. Acaba mezarlık yönetim kurulunun, ölülerini oraya defneden kişilerden mezar parası alması caiz midir? Cevap: Vakfedilmiş umumî mezarlıkta ölülerin defnedilmesi karşılığında bir şey talep edilemez. Fakat mezarlığa veya ölü sahiplerine ölülerini defnetmeleri için başka hizmetler sunuyorlarsa, bunun karşılığında ücret olarak bir meblağ istemelerinin sakıncası yoktur. |
Soru 1012: Köylerden birinde bir telefon santrali kur-mak için köy halkından bize bir arsa vermelerini istedik. Köyün ortasında bu iş için uygun bir yer bulunmaması dolayısıyla, acaba santrali, kullanılmayan eski mezarlığın bir bölümünde inşa etmemiz caiz midir? Cevap: Müslümanların umumî mezarlığı, eğer ölülerin defnedilmesi için vakfedilmişse veya orada telefon santrali yapılması mezarın açılmasına ya da Müslümanların mezarlarının saygınlığının çiğnenmesine sebep olacaksa, bu iş caiz değildir; aksi durumda bunun sakıncası yoktur. |
Soru 1013: Kasabadaki şehitlikte şehit mezarlarının yanında başka bölgelerde defnedilmiş bizim kasabalı şehitler adına ileride mezarları olması amacıyla anıt taşları dikilmesine karar verdik; acaba bu iş caiz midir? Cevap: Aziz şehitlerimizin adına sembolik mezarlar yapmanın sakıncası yoktur; fakat o mekân ölüleri defnetmek için vakfedilmişse, başkalarına ölülerini defnetmelerinde sıkıntı çıkarmak caiz değildir. |
Soru 1014: Mezarlık yanındaki kıraç arazinin bir bölümünde bir sağlık ocağı kurmaya karar verdik, fakat halktan bazıları o yerin mezarlığın bir parçası olduğunu ileri sürdüler. Yetkililer de bu yerin mezarlık olup olmadığını teşhis edemediler. Bölge halkından bazı yaşlılar sağlık ocağı inşa etmek istediğimiz alanda mezar bulunmadığına tanıklık ederken, diğer bazıları da orada mezar olduğunu ileri sürdüler; fakat her iki grup da sağlık ocağı binası yapmak istediğimiz yerin etrafında mezarlar bulunduğunu söylüyorlar; bu konuda ne yapmamız gerekir? Cevap: O arazinin, Müslümanların ölülerini defnetmeleri için vakfedildiği ve halkın çeşitli münasebetlerde yararlandıkları umuma ait yerlerden olmadığı ispatlanmadığı sürece, orada sağlık ocağı yapmanın, mezar açmaya ve müminlerin mezarlarının saygınlığının çiğnen-mesine sebep olmamak şartıyla sakıncası yoktur; aksi durumda caiz değildir. |