İnsan, bir şeyi vakfederse, vakfettiği şey onun mülkiyetinden çıkar, vakfeden veya bir başkası vakfedilen o malı satamaz ve bağış yapamaz. O malda hiç kimsenin miras alma hakkı yoktur. 2054. meselede açıklandığı gibi bazı durumlarda onu satmanın sakıncası yoktur. |
Akdini Arapça okumak gerekmez. Mesela Türkçe “bu kitabı ilim öğrenen talebeler için vakfettim” derse, vakıf sahihtir. Vakıf işle de gerçekleşir. Örneğin, bir hasırı vakıf amacıyla camiye sererse veya bir binayı mescit olmsı niyetiyle mescit şeklinde yaparlarsa, vakıf olayı gerçekleşir. Yalnız kastetmekle vakıf oluşmaz. İster umum için isterse özel kişiler için yapılan vakıfta, kabul etmek ve kur bet katsıda, gerekli değildir. |
Bir mülkü vakfetmek için tayin eder, vakfetmeden önce pişman olur veya vefat ederse, vakıf gerçekleşmez. Aynı şekilde özel vakıfta teslim etmeden vakfedilen kişi ölürse, vakıf gerçekleşmez. |
Vakfeden kişi, vakfettiği şeyi ebedi olarak vakfetmelidir. Mesela “bu malım ben öldükten sonra vakıf olsun” derse, vakıf akdi okunduğu andan ölümüne kadarki zaman diliminde vakıf olmadığı için, sahih değildir. Aynı şekilde on yıla kadar vakıf olsun derse, sahih değildir. “On yıl vakıf olsun daha sonra beş yıl vakıf olmasın, daha sonra tekrar vakıf olsun” diye vakfetmesi de sahih değildir. Ancak bu müddette hapsetme kastı olursa sakıncası yoktur. |
Özel vakıf, vakfedilen malın, vakıf olunan kişilerin veya vekil ve velilerinin tasarrufuna sunulduğunda sahih olur. Yakınlarından birinci derecede olanların tasarruf etmeleri yeterlidir. Onlardan bazıları o malda tasarruf ederlerse, vakıf onlar için sahih olur. Bir şeyi küçük çocuklarına vakfeder, vakfedilen şey kendi elinde olursa yeterli ve vakıf sahihtir. |
Okul, cami ve benzerleri gibi umuma yapılan vakıfta, vakfedilen şeyi teslim almak gereksizdir. Vakfetmekle vakıf gerçekleşir. |
Vakfeden, baliğ, akıllı ve kendi iradesiyle vakfetmelidir. Şer’i açıdan kendi malında tasarruf edebilmelidir. Aptal (=kendi malını anlamsız yerlerde harcayan) bir kişi kendi malında tasarruf hakkı olmadığı için bir şeyi vakfederse, sahih değildir. |
Henüz anne karnında olan ve dünyaya gelmeyen bir çocuk için bir mal vakfedilirse, sahih olması sakıncalıdır. Bu konuda ihtiyata riayet etmek gerekir. Ama hali hazırda bulunan bir şeyi, henüz ana rahminde bile bulunmayan çocuklar için vakfedilir, mesela bir şeyi çocuklarına vakfeder onlardan sonra da torunlarına ve daha sonraki nesillerin faydalanması için vakfederse, yapılan vakıf sahihtir. |
İnsan, bir şeyi kendisi için vakfederse, örneğin, dükkânını ölümünden sonra onun borçları, kazaya kalan ibadetlerini yaptırmaları için vakfederse, sahih değildir. Bir evi fakirlerin oturması için vakfeder, daha sonra kendisi fakirleşirse, o evi kullanabilir. Ancak o evi kiraya verip fakirler arasında bölüştürülmesi için vakfeder, daha sonra kendisi fakirleşirse, onun vakfedilen maldan alması sakıncalıdır. |
İnsan, vakfettiği şeye bir görevli (mütevelli) tayin ederse, yapılan anlaşmaya göre vakfedilen maldan yararlanılmalıdır. Vakfeden görevli seçmez, mesela kendi evlatları için vakfederse, ondan faydalanmak onların elinde olur. Mükellef olmazlarsa, onların velilerinde olur. Vakfedilen maldan faydalanmak için şer’i hâkimden izin almaya gerek yoktur. Vakfedilen şeyin veya gelecek nesillerin faydasına ise, örneğin, sonraki nesillerin faydasına tamir etmek veya kiraya vermek için şer’i hâkimden izin alınması gerekir. |