İster kasıtlı olsun, ister hükmü bilmemek ve ister unutma yüzünden olsun, alnın ve ellerin üstünün az bir kısmı da mesh edilmezse, teyemmüm batıl olur. Ama fazla dikkat etmek de gerekmez. "Alın ve ellerin üstünün tümü mesh edildi" denilirse, bu yeterlidir. |
Ellerin üstünün tamamen mesh edildiğinden emin olmak için bileğin biraz üstünden mesh edilmelidir. Ancak parmakların arasının mesh edilmesi gerekmez. |
Alın ve ellerin üstü farz ihtiyat gereği, yukarıdan aşağıya doğru meshedilmelidir ve bu işler kesintisiz olarak yapılmalıdır. "Teyemmüm ediyor" denmeyecek kadar onlar arasında fasıla verilirse, batıl olur. |
Niyet edilirken teyemmümün gusül yerine mi, yoksa abdest yerine mi olduğunu belirtmek gerekmez. Ama iki teyemmüm etmesi gereken yerde, her birini ayrı ayrı belirtmelidir. Şu halde üzerine bir teyemmüm farz olan kimse, fiili vazifesini yerine getirmeyi niyet ederek teyemmüm alırsa, teşhiste hata da yapsa teyemmümü sahihtir. |
Teyemmümde alnın, ellerin iç ve üstü kısmının pak olmasına gerek yoktur. Elbette pak olması daha iyidir. |
Teyemmüm edilirken ellerden yüzük çıkarılmalıdır. Alında, ellerin içinde veya üstünde bir engel olursa meselâ, onlara bir şey yapışmış olursa, giderilmelidir. |
Alında veya ellerin üstünde yara olur ve üzerine sarılan bez veya başka şey açılmazsa, el onun üzerine sürülmelidir ve yine, elin iç tarafında yara olur ve üzerine sarılan bez veya başka şey açılmazsa, el o şekilde üzerine teyemmüm edilen şeye vurulmalı, alın ve ellerin üstü mesh edilmelidir. Ama bir miktar açık olursa, o miktarı vurarak onunla meshetmek yeterlidir. |
Alında veya ellerin üstünde normal şekilde kıl bulunmasının sakıncası yoktur. Ama alın üzerine düşen saçların arkaya çekilmesi gerekir. |
Alında, ellerin içinde veya üstünde bir engel olduğuna ihtimal verilir ve verilen ihtimal, halk nazarında yerinde olursa, engel olmadığına dair kanaat getirilinceye veya emin oluncaya kadar araştırılmalıdır. |
Teyemmüm yapması gereken kimse, kendi başına teyemmüm yapamazsa, başkasından yardım istemelidir. Yardım eden kimse, elinden tutarak teyemmümün sahih olduğu şeyin üzerine vurmalı, mümkünse kendi eliyle anlına ve ellerinin üzerine çekmelidir. Kendi eliyle yapması mümkün değilse, naibin yardımıyla yapmalı, o da mümkün olmazsa naibin kendisi teyemmümün sahih olduğu şeye elini vurmalı ve onun anlına ve ellerinin üzerine çekmelidir. Son iki surette, her ikisinin de niyet etmeleri ihtiyaten farzdır. Ama birinci kısımda, mükellefin kendisinin niyet etmesi yeterlidir. |