ŞİA VE SAHABE (2)
Sahabenin içerisinde mümin olanlar vardır ki Allah’u Teala, Kuran’ı Kerimde onları övmüş ve şöyle buyurmuştur;
‘Andolsun ki; o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur.’ [1]
Allame Lütfullah Safi bu ayet hakkında şöyle diyor; Allah’u Teala övgüsü o ağacın altında Peygambere biat eden müminlere mahsustur. Ama (bu övgü) orada hazır bulunan Abdullah b. Übeyy, Avs .b Huli gibi münafıklara asla şamil olmamıştır.
Bu ayet biat etmeyenlerin tamamına şamil olmadığı gibi aynı şekilde, biat edenleri de akıbetlerinin hayırlı olacağına asla delalet etmez. Zira ayet sadece biat edenlerin biatine razılığa delalet etmektedir. Yani Allah bu biatı onlardan kabul etti ve onların da bu biatine mükafat verecektir anlamındadır. Ama onların bu biatı, Allah’ın onlardan ebedi olarak razı olması anlamına gelmez. Bu sözün delili Allah’ın Kuran’ı Kerimdeki şu buyruğudur.
‘Muhakkak ki; sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa ancak kendi aleyhine şahitlik bozmuş olur. Kimde Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükafat verecektir.’ [2]
Eğer Allah’ın biat edenlerden razılığı ebedi ve daimi olmuş olsaydı, hakka biat edenlerden hiç kimse biatini bozmazdı. Aksi takdirde ayette geçen ‘Kim ahdini bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur’ cümlesinin bir anlamı kalmazdı. Sahabeler içerisinde öyleleri vardı ki; Peygamber onların kendi vefatından sonra murted olacaklarından ve kıyamette helak olacaklarından haber vermiştir.
Buhari kendi sahihinde Sehl b. Saad’dan şöyle nakleder; Peygamberin şöyle buyurduğunu duydum. ‘Ben sizden önce havuzun (Kevser) kenarında olacağım. Gelen herkes ondan içecek ve ondan içenler asla susmayacaklar. Doğrusu bana gelen bölükler olacaktır ki; ben onları tanıyorum onlarda beni tanıyorlar. Daha sonra ben ve onlar arasında ayrılık düşecektir. Ben onların benden olduğunu söyleyeceğim. Bana denilecek ki; Sen bunların vefatından sonra dinde ne gibi değişiklikler yaptığını bilmiyorsun. Bunun üzerine ben diyeceğim ki; benden sonra dinde değişiklik yapıp da murted olanlar Allah’ın rahmetinden uzak olsun. [3]
Peygamberin birgün sahabesine şöyle dediği naklolunmuştur;
Ben sizden önce havuza gideceğim. Bazılarını benim yanıma getirecekler. Onların yanına yaklaşmak istediğimde onlar benden uzaklaştırılacaklardır. Ben diyeceğim ki; Ya Rabb’i ashabım! Bana buyuracak ki; sen bilmiyorsun (bunlar) senden sonra ne işler yaptılar!’ [4]
Peygamber Efendimiz kendisinden sonra murted olanları, dini hükümleri değiştirenleri ve Allah’ın kelamını tahrif eden Yahudi ve Nasranilere benzetmiştir.
bu Said Hurdi Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu nakletmiştir; Doğrusu sizler (adım-adım) karış-karış geçmiş ümmetlerin sünnetlerine uyacaksınız. Onlar kertenkelenin oyuğundan (yuvasından) girseler bile, sizlerde onlara tabi olacaksınız. Dedik ki; ey Allah’ın Resûlü Yahudi ve Nasranileri mi diyorsun? Evet, kimler olacak diye buyurdular. [5]
Sahabelerin içerisinde öyleleri vardır ki; Allah onlar hakkında şöyle buyurmuştur.
‘Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar.’ [6]
Bu ayet Peygamber Efendimiz Cuma hutbesini okurken, Şam’dan gelen kervanı duyup da Peygamberi hutbe esnasında terk eden sahabeler hakkında nazil olmuştur.
O gün binlerce sahabe arasından, Peygamberin hutbesini sadece on iki kişi dinlemek için orada kaldılar ve Peygamberden ayrılmadılar.
Cabir b. Abdullah bu konuda şöyle diyor; Cuma günü bir kafile Medine’ye girdi. Biz Peygamberle beraberdik. On iki kişi dışında herkes dağılıp gittiler. Bunun üzerine Allah şu ayeti nazil etti, ‘Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar.’
[1] Feth, 18
[2] Feth, 10
[3] Sahih-i Buhari, c.9, s.144, Kitab-ul fiten
[4] Sahih-i Buhari,c.9, s.144, Kitab-ul fiten
[5] Sahih-i Buhari, c.9, s.315, Kitab-ul İtisam bil kitab ve-s sünnet
[6] Cuma,11
ŞİA VE SAHABE (1)
ŞİA FIKHININ KAYNAKLARI