Filistin"e Ses Ver Ey Müslüman! (1)
Ya Rabbim bizler nasıl hesap vereceğiz bu taşlaşmış kalplerimizle, bu zayıf ve korkak imanımızla nasıl olacak da senden Hz. Muhammed'in ümmeti olarak bizleri haşr etmeni dua edeceğiz veya bekleyeceğiz. İslam coğrafyası zalimlerin, müstekbirlerin, İslam ve insanlık düşmanlarının zulmü altında karanlığa ve zulümata haps edilmişken bu sessizliğin hesabını hangi amel terazisinde tartacağız.
“Allah için yardım edin ey iman edenler!” diye feryat eden Müslüman kardeşine duyarsız, bigane kalan yüreklerde Allah'a ve Resulüne nasıl bir sevgi inşa edebiliriz.
Bu yüreklerle böyle bir sevgi var etme şansımız var olur mu? Hayır, asla olmaz, böyle yüreklerde ancak zalimden gelecek olan korku ve dünyalık sevgisi olur, bu da helak olmaktan başka bir şey değildir.
Müslüman’ız ve Müslüman kardeşimin içinde olduğu tüm sıkıntılar benimdir, kardeşime dünyanın neresinde olursa olsun yapılan her zulmü kendime kabul eder ve ona karşı tüm varlığımla savaşırım diyebilecek iman ile birliktelikleri var etmenin savaşçısı olmak için yeni bir peygamber mi bekleyeceğiz. Gizli ve ses tonu düşük bir şekilde değil, tek yürek ve güçlü bir ses ile haykırıp, gereğini yapabilmek için aleni bir şekilde birliktelikler yaratalım. Bu birliktelikleri yaratmak için atılacak adımları başkalarından beklemek acziyeti yerine ilk adımı atma yarışına girelim. Hayırda yarışan bir ümmet olmanın maratonunda tüm yüreğimizle kendimizi ortaya koymanın cesaret ve erdem kişilikleri olalım.
Filistin, Siyonist zulmü altında inlerken, yaşama hakları hiçe sayılırken, Müslüman kardeşlerimizin ölüm fermanları tüm dünyaya aleni bir şekilde deklare edilmişken, hangi hesap ve maslahatların bizleri iman sahibi kılacağını düşünmekteyiz? Bir avuç Siyonistin Müslüman bir topluluğun yaşam ve ölüm kararını verme haysiyetsizliğini, imanımızın ve Müslümanlığımızın hangi şeref derecesine koyacağız? Hangi yüzle birbirimize ayet ve hadislerden örnekler vereceğiz, hangi yürek ve dille özgürlük haykıracağız?
Ümmet kavimlerinin kendi içlerinde yarattıkları mazlum kardeşlerine yapılan zulme ulus devlet ve kavmiyetçilik babında sessiz kalmaları zulmüne, bulunan etik ve İslam dışı kılıfların hangisini bu sorun için de uydururlar acaba.
Yok, coğrafyanın hassaslığı, yok ümmet maslahatı için hâkim olan kavimlerin sahip olduğu hakları istemeyin, İslam düşmanlarının oyunlarına gelmeyin kılıflarıyla sessizce geçiştirilmek istenen haklar. Peki ya buna sessiz kalmanın tanımı nedir, Siyonizm ve ABD zulmüne sessiz kalmanın makul gerekçeleri olabilir mi? İmanın zayıflığı ve zilleti kabullenmenin adı değil midir? Zalim kim olursa olsun, zulüm kimden gelirse gelsin karşı durup mazlumu sahiplenmeyen, sessizliğiyle zalime güç katanlar, hadisin muhatabı olmaktadır. Hadi! buyrun küfür ve İslam’ın savaşı, etnik köken ve ulus devlet kavramlarıyla kutsallaştıramayacağınız bir zalim ve zulüm ile savaşmak var. Zulmü kategorilere ayırdınız bari kendi nefislerinizle çizmiş olduğunuz sınırlar dâhilindeki zulme karşı gereğini yapın.
Siyonist İsrail ve Gazze (2)
Filistin