İmam Hasan (as)’ın Faziletleri ve Siresi (3)
İmam Hasan (a.s)’ın Hilmi
Resulullah ( s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Hasan’a, hilm ve heybetimi bağışladım; Huseyin’e de, şecaat ve cömertliğimi bağışladım.” [1]
İmam Hasan (a.s) buyurmuştur ki:
“Eğer bir adam, bir kulağımdan sövüp sonra diğer kulağımdan özür dilerse, özrünü kabul ederim.”[2]
İmam Hasan’ın Bağış ve Cömertliği
Bir gün İmam Hasan (a.s), Mescid’ül- Haram’ın kenarında bir adamın; “Allah’ım bana 10 bin dirhem ver” dediğini duyunca, hemen eve dönüp o miktar parayı ona gönderdi.[3]
Enes şöyle diyor:
İmam Hasan’ın cariyelerinden birisi bir demet gül ona verdi. İmam Hasan (a.s) o gül karşılığında ona; “Sen Allah rızası için azatsın” buyurdular. Neden böyle yaptın dediğimde; “Allah bizi böyle eğitmiştir” buyurarak şu ayeti okudular:
“Size bir ihsan edildiğinde (veya selam verildiğinde), siz ondan daha güzeliyle karşılık verin.”[4]
İmam Hasan (a.s)’ın Sabrı
Muberred ve İbn-i Aişe şöyle diyorlar:
Şam halkından olan bir adam, Muaviye’nin kötü propagandası etkisinde kalarak aldanıp Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’ine düşman olmuştu. Bir gün Medine’ye geldiğinde İmam Hasan (a.s)’ı gördü. İmamın yanına giderek O’na çirkin sözler söylemeye başladı; ağzına geleni O’na söylüyordu. İmam Hasan (a.s) ise şefkat ve merhametle adamın yüzüne bakıyordu. Adam çirkin sözlerini sarf ettikten sonra İmam (a.s) ona selam verdi ve gülümseyerek şöyle buyurdular:
“Ey şeyh (yaşlı adam)! Galiba sen bu şehirde garipsin, hakkımızda yanılmışsın, gerçeği sana yanlış anlatmışlar. Eğer senden razı olmamızı istersen, razı oluruz; eğer bizden bir şey talep edersen veririz; eğer bir yol gösterici istersen seni hidayete yöneltiriz; eğer yükünü taşımak için bizden yardım dilersen, yükünü taşırız; aç isen doyururuz; çıplak isen giyindiririz; ihtiyacın varsa ihtiyacını gideririz; evin yoksa yer veririz; bir isteğin varsa karşılarız; eğer bütün yolculuk eşyanla evimize gelirsen, gidene kadar konuğumuz olursun; biz de şevk ve muhabbetle seni ağırlarız; çünkü bizim geniş bir evimiz ve misafiri ağırlamak için yeterli vesilemiz vardır.”
Şamlı adam, İmam (a.s)’ın sevgi ve şefkatle dolu sözlerini duyunca şiddetle ağladı, söylediklerinden utanç duyarak şöyle dedi:
“Senin Allah Teala’nın yeryüzündeki halifesi olduğuna şehadet ederim. Allah Teala, risaletini hangi ailede karar kılacağını daha iyi biliyor. Ey Hasan! Sen ve senin baban benim yanımda, Allah’ın en düşman kulları idiniz; şimdi ise sizler benim yanımda Allah’ın en sevimli kullarısınız.”
Daha sonra yaşlı adamcağız, İmam Hasan (a.s)’ın evine misafir oldu. Medine’de olduğu müddetçe bir misafir gibi ağırlandı ve Ehl-i Beyt ailesinin müritlerinden oldu.[5]
Mervan bin Hakem, sürekli İmam Hasan (a.s)’a eziyet ediyordu, İmam (a.s) vefat edince onun teşyi merasimine katıldı. İmam Hüseyin (a.s) ona; “Sen kardeşimin hayatında elinden geleni ona karşı esirgemiyordun, ama şimdi onun teşyi merasimine katılıp da ağlıyor musun?” diye buyurduğunda, Mervan bin Hakem: “Her ne yaptımsa, sabrı bu dağdan büyük olan kimseye yaptım!” dedi. [6]
[1] - Kenz’ul-Ummal, c.12, s.117.
[2] - Mülhakat-ı İhkak’ul-Hak, c.11, s.116.
[3] - Bihar’ul-Envar, c.43, s.342.
[4] - a.g.e. s.343.
[5] - Bihar, c.43, s.344.
[6] - Tarih’ul-Hulefa, s.191.
İmam Hasan (as)’ın Faziletleri ve Siresi (2)
İmam Hasan (as)’ın Faziletleri ve Siresi (1)