Ebulfezl’in cenneti, cennet gençlerinin efendisinin doğumudur bugün…
Fatıma’nın göz nuru, Rasulün ciğer paresinin doğumudur bugün…
Küçük güzel demişti Rasul ona, Hasan’ın küçük kardeşi..
Hani, bir gün gezmeye gitmişti abisiyle, Allah Rasulü Onları aramaya çıkmıştı sabahesiyle..
Uyuyakalmışlardı bir tepenin altında, melekler kanatlarını sermişti altlarına…
Bununla iftihar ediyordu melekler…
Hani Allah Rasulü secdede iken, mübarek omuzlarına çıkmışlardı.
Allah Rasulü uzattıkça uzatmıştı secdeyi
Ashab yorulmuştu secdeden de, Efendimiz Onları rahatsız etmemek için durmamıştı.
Hani birgün Efendimiz Hasan’ı sağ omzuna, Hüseyin’i sol omzuna almıştı
Ebubekir bunu görünce, “Ne güzel bir binektir sizin bineğiniz” demişti.
Efendimiz de, “binicileri de ne güzel binicidir” demişti.
Ne güzel bir oğuldu Hüseyin, ne güzel bir kardeşti, ne güzel bir ağabeydi Zeyneb’e…
Ne güzel bir yaşamdı hayatı, ne güzel bir ömürdü…
Ne güzel bir arkadaştı Hüseyin, ne güzel bir dosttu..
Ne güzel bir kuldu Hüseyin Allah’a, ne güzel bir kurbandı…
Alemler O’na hayrandı, yer O’na hayran, gök O’na hayran
O’nu sevmek, Allah rasülünü sevmekti, O’na düşmanlık, Allah Rasülüne düşmanlık…
Sevgisi her mümine farzdı, O’nu sevmeden insanda iman olmazdı.
Hani Hüseyin, cenneti gösterdi ashabına, iki parmağının arasından
Sensin benim cennetim Hüseyin, ben malı mülkü ne’ydeyim?? Demişti Abbas
O uzun kollu Abbas, sadece Hüseyin’in yüzüne bakmıştı, uzun uzun…
Bugün senin doğum günün Ey Mevlam, gönlümüz şad, ruhumuz şad
Ama nedense gözlerimizde hüzün var…
Hangi yönünü anlatsak, sevincimizin yanında bir burukluk var.
Ey Şahı Şehadet! Kutlu olsun doğumun annen Zehra’ya!
Ey Mazlum-u Kerbela! Kutlu olsun doğumun baban Murtaza’ya!
Ey Garîbi Neyneva! Kutlu olsun doğumun deden Mustafa’ya!
Ey bîkesi Mazlum! Kutlu olsun doğumun kardeşin Hasan’a!
Ey Şehid-i Kerbela! Kutlu olsun doğumun Zeynep Bacına!
Ey bu ümmetin efendisi, doğumun kutlu olsun!!!