Ehl-İ Beyt İmamlarının Ziyareti (1)
(Camiet-Ül Kebire Ziyareti)
Muhammed b. İsmail-i Bermeki'den, Abdullah oğlu Musa en-Nehai'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: İmam Ali el-Hadi (as)’ye: “Ey Resulullah'ın torunu! Sizden birinizi(-n mezarını) ziyaret ettiğimde okumam için açık faydalı ve öz anlamlı bir ziyaret metni öğretin” dedim. İmam Ali el-Hâdi (a.s) şöyle buyurdu: "Kapıya (mezarının bulunduğu türbenin kapısına) ulaştığında dur ve (ziyaret için) gusul yapmış bir halde şahadeteyni (kelime-i şehadeti) söyle, içeriye girip biraz ilerle, mezarı gördüğünde tekrar dur ve otuz defa “Allah-u Ekber, Allah-u Ekber” de; sonra kısa adımlar atarak vakarlı bir halle biraz daha ilerle, sonra durup tekrar otuz defa Allah’ı tekbir et; sonra mezara yakın bir yerde durarak kırk defa daha Allah’ı tekbir et, böylece yüz tekbiri tamamlamış olursun ve şöyle de:
“Selam olsun size ey Peygamber'in Ehl-i Beyt'i, risalet'in karargâhı, meleklerin uğradığı kimseler; vahyin iniş yeri, rahmet madeni, ilim hazinelerinin kaynakları, hilimin nihayeti, bağışın kökü, ümmetlerin yöneticileri, iyilerin mücevheri, seçkinlerin direği, kulların önderleri, beldelerin temel taşları, iman kapıları, Rahman'ın emanetdarları, Peygamber'in öz soyu, ilahi elçilerin göz nuru ve resullerin yakınları; Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Selam olsun sizlere ey hidayet imamları, karanlıkların nurları, takvanın parlak nişaneleri, kamil akıl ve bilinç sahipleri, halkın sığınakları, peygamberlerin varisleri, üstün örnekler, güzel davetçiler, Allah'ın dünya ve ahiret ehline ve ilk mahluklara olan hüccetleri; Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Selam olsun sizlere ey Allah'ı tanımanın yolları ve Allah'ın bereketinin odakları, Allah'ın hikmetinin kaynakları, Allah'ın sırlarının koruyucuları, Allah'ın kitabının muhafızları ve Peygamber'in vasileri ve Resulullah'ın soyu; Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Selam olsun insanları Allah'a davet eden imamlara, rızasının kılavuzlarına, emrinde bulunanlara muhabbetinde son mertebeye erişenlere, ihsanla tevhidine sarılanlara, emir ve nehiylerini aşikar kılanlara ve emrine uyup Hak'tan önce bir şeyi dile getirmeyen tertemiz kullara[1]; Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Selam olsun (Hakk'a) davet eden imamlara ve hidayetçi olan önderlere ve koruyucu ve destekçi velilere.
Selam olsun siz zikir ehline[2], emir sahiplerine, Allah'ın yeryüzünde seçtiği halifelerine, O'nun seçkin kıldığı kendi hizbine, O'nun ilim çeşmelerine, O'nun hüccet ve nuruna, Allah'ın rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Allah'ın kendi hakkında şehadet ettiği gibi (ben de) şehadet ederim ki, Allah'tan başka bir ilah yoktur, O tektir ve ortağı yoktur; nitekim melekler ve ilim sahibi yaratıkları da buna şehadet etmekteler. O'ndan başka bir ilah yoktur; O güçlü ve hikmet sahibidir.[3]
Şehadet ederim ki, Muhammed O'nun seçkin kulu ve beğenilmiş elçisidir. "Onu hidayet ve hak din üzere ve bütün dinlere galip gelsin diye göndermiştir; müşrikler bunu istemese de"[4]
Yine şehadet ederim ki, sizler değer ve hidayet sahibi masum imamlarsınız, Allah'a yakınlaştırılmış muttaki, sâdık, seçkin ve O'na itaat eden, O'nun emrini tamamen yerine getiren, O'nun iradesine uyan, ikramını kazanan önderlersiniz. Allah sizi bilerek seçmiş ve gaybının bilgisini size bahşetmiş, sırrını bilmekle sizi seçkin kılmış ve kendi kudretiyle sizi değerlendirmiştir. Kendi hidayetiyle size izzet kazandırmış ve kendi burhanıyla (mucize ve kerametleriyle) sizi özgün kılmıştır, kendi nurunu size bahşetmiş ve kendi ruhuyla sizi desteklemiştir, yeryüzünde sizlerin halife olmanızı kullarına hüccet ve dinine yardımcı olmanızı, sırrını koruyanlar, ilmini taşıyanlar ve hikmetinin emanetdarı, vahyinin açıklayıcıları, tevhidinin erkanı, yaratıklarına şahitler, kullarına nişaneler, beldesinde ışık ve yoluna delil olmanızı istemiştir.
[1] “Doğrusu, sadece şerefli bir takım kullardır; onlar Allah'ın sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler.” (Enbiya 26-27. Ayetler)
[2] “Bilmediklerinizi Zikir Ehli’ ne sorunuz” (Nahl Süresi 43.ayet – Enbiya Süresi 7.ayet)
Cabir el-Cufi dedi ki : “Bilmediklerinizi Zikir Ehli’ ne sorunuz” ayeti indiğinde Hz. Ali şöyle buyurdu: “Zikir Ehli biziz.”
(Tefsir-i Tabari c.17, s.5 / Tefsir-i İbn-i Kesir c.2, s.571 / el-Haskani' nin "Şevahid'üt Tenzil" c.1, s.436 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.119
[3] “Allah kendisinden başa ilah olmadığına şahittir. Bütün melekler ve ilim uluları da adaleti yerine getirerek şahittirler. O'ndan başka ilah yoktur; O güçlü ve hikmet sahibidir “ (Ali İmran 18. Ayet)
[4] Tevbe 33. Ayet, Saf 9. Ayet
Âşûrâ Ziyâreti Ve Tercümesi
Âşûrâ Ziyâreti
Ziyaretnâme Hz. Mâsume