Ehlibeyt İmamlarının Fazilet ve Üstünlükleri (2)
Ehlibeyt hakkında nazil olan diğer bir ayet ise “Meveddet” ayetidir. Allah’u Teala Kur’an-ı Kerimde şöyle buyuruyor;
“Deki ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.” [1]
Peygamber (s.a.a) kendi buyruklarında açık bir şekilde bu ayetin maksadının kimler olduğunu belirtmişlerdir. İtaatleri ve sevgileri farz olan akrabalarının kimler olduğunu söylemiştir.
Tefsirciler, hadisçiler ve tarihçiler bu ayette geçen Peygamberin yakınlarının Ali, Fatıma Hasan ve Hüseyin olduğuna dair rivayetler nakletmişlerdir.
Zamehşeri El- Keşşaf adlı tefsirinde şöyle diyor; “Müşrikler bir araya toplanarak bir birlerine şöyle diyorlardı; Acaba Muhammed’in memuriyeti için bir ücret isteyeceğini düşünüyor musunuz? Bu esnada “söyle sizden bir ücret istemiyorum...” ayeti nazil oldu. Daha sonra Zamehşeri şöyle diyor. Rivayete göre, bu ayet nazil olduğunda, dediler ki; ya Muhammed (s.a.a) muhabbet ve sevgileri bizlere farz olan akrabaların kimlerdir? O Hazret şöyle cevap buyurdu; Ali, Fatıma ve onların iki oğlu. [2](Hasan- Hüseyin)
Muhabbet ve sevgi insandan bir şeyler ister ve muhabbetin şartları da vardır. Muhabbet sevginin insandan istediği en önemli şey itaattir. Zira Kur’anı Kerim şöyle buyuruyor; (Resulüm)
“deki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah’ta sizi sevsin” [3]
işte bu itaat muhabbet ve sevginin yanında olmadı mı o sevgi boş ve yapmacık bir sevgi olur. Acaba Peygamber (s.a.a)’den günümüze kadar Peygamberin yakınları olan Ehlibeyti hem sevip hem de itaat eden kimler olmuştur! Ve kimler Ehlibeyti sevdiklerini iddia ettikleri gibi, onlarında yolunda gitmemiş ve Ehlibeyte itaat edenlere de farklı gözlerle bakmışlardır? Ehlibeyt hakkında nazil olan ayetlerden bir diğeride “Mubahale” ayetidir. Allah’u Teala şöyle buyuruyor;
“sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda tartışanlara deki “gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, nefislerimizi (kendimizi) nefislerinizi (kendilerinizi) çağıralım, ondan sonra da dua edelim Allah’ın lanetini yalancılara havale edelim.” [4]
Tarihçiler ve tefsircilerin naklettiklerine göre Ehlibeytin makam, menzilet ve üstünlüğünü bildiren kalıcı ve tarihi bir hadise vuku bulmuştur. Bu tarihi hadisenin adı Mübahale olayıdır.
Necran’lı bir grup Nesrani Peygamber ile munazara ve muzakere etmek için O Hazretin yanına geldiler. Allah-u Teala bu ayeti nazil buyurarak, Resulüne; Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyn’i çağırıp onları yanına almasını ve bunlarla beraber belirlenen noktaya gitmesini, Nasranilerin de kendi çocuklarını, kadınlarını alarak gelmelerini ve Allah’ın lanet ve azabını yalancılara istemelerini emretmiştir.
[1] -Şura Suresi, 23
[2] -Muhubbid-Din Tabari, Zehair-ul Ukba, s. 25, İhya-ul Meyyit bi fezail-i Ehlilbeyt, s. 8, Dürr-ul Mensur,c. 6, s. 7
[3] -Al-i İmran Suresi, 31.
[4] -Al-i İmran Suresi, 61
Ehlibeyt İmamlarının Fazilet ve Üstünlükleri (1)
Ümmetin Yitik Hazineleri EHL-İ BEYT
Nübüvvet İlimlerinin Hazinesi ALİ (as)