Meşhed
Türbe ve Çevresindeki Yapılarda Bulunan Bölümler Cami, müzeler, (iki tanesi tamamen altın kaplı) eyvanlar, medreseler, birkaç bahçe, birkaç kütüphane, bir üniversite ve idari binalar.
Cami, müzeler, (iki tanesi tamamen altın kaplı) eyvanlar, medreseler, birkaç bahçe, birkaç kütüphane, bir üniversite ve idari binalar. Türbenin arkasında geniş bir mezarlık var. Bu mezarlıkta defnedilmek büyük (ve pahalı) bir şereftir.
İslam devriminden sonra kurulan bir vakıfin gelirleri ile türbenin giderleri karşılanmaya çalışılıyor. Aslında taşımacılık şirketinden pastaneciliğe kadar birçok iş kolunda vakfın girişimleri var. Ayrıca bağış olarak toplanan paralarla ve hükümetin katkılarıyla Türbe yönetiminin büyük bir ekonomik gücü olduğu kesin. Yönetim, gelirlerinin büyük bölümünü sosyal hizmetlere ve yardım faaliyetlerine harcıyor.
Türbe sınırları içinde yüksek sesle konuşmak, hızlı adımlarla yürümek hatta ortamda eğleniyor gibi gülüp konuşmak gibi davranışlar hoş karşılanmaz. Çok kutsal bir mekanda olduğunuzu ve etrafta herkesin sürekli yasta olduğunu sakın aklınızdan çıkartmayın. Türbeye giren kadınların tamamının siyah “çadoor” giymeleri kesin bir zorunluluktur. Girişteki görevli hanımlar size uygun çadoor’u emanet olarak verecektir. Türbe girişinde çok ayrıntılı bir arama yapılıyor, türbeye fotoğraf makinası, cep telefonu ve herhangi bir çantanın sokulması da kesinlikle yasak. Üzerinizde bulunan kamera ve telefonları girişlerde bulunan kilitli dolaplarda emanete alıyorlar.
Bütün yabancı ziyaretçileri International Relations Office (Uluslararası İlişkiler Bürosu) karşılıyor. Buradaki görevliler iyi derecede İngilizce biliyor ve gelenlere kısa süreli bir video gösterisi yaparak türbe hakkında bilgi veriyorlar. İsteyenler türbe gezilerinde yanlarına rehber de alabiliyor. Bizce, böyle bir rehber almanın faydası vardır.
Kutsal Türbe
Orijinal türbe 9. yüzyılda Halife Harun Reşit tarafından yapılmıştı. 10. yüzyılda saldırılar sonunda yıkıldı ve Gazneli Sultan Mahmud tarafından 1009 yılında yeniden yapıldı. 12. yüzyılda Moğollar türbeye büyük zarar verdi. Daha sonra tekrar restore edildi. 15. yüzyılda Timur’un oğlu Şahruh ve orduları Meşhed’e dokunmadı ve türbeye büyük saygı gösterdi. Daha sonraları gelen Özbek saldırıları sırasında Meşhed şehrinden dışarı göçler yaşandı. Özbekler de bu Türbeye karşı saygılı davrandı ve herhangi bir zarar vermediler.
18. yüzyıla gelindiğinde Meşhedin ve türbenin önemi iyice ortaya çıkmıştı. Kendisi bir sünni olduğu halde Nadir Şah, İmam Rıza Türbesine büyük önem verdi ve genişletme çalışmaları yaptı. 1912 yılında Rus topçuları Meşhed’i bombaladı. Buradaki yaygın inanca göre Rus Çarı’nın devrilmesinin en önemli sebebi kutsal İmam Rıza Türbesini bombalamasıydı.
Zerihin üstünde, insanı şaşırtan incelikle işlenmiş ve kafes şeklinde altın ipliklerle örülmüş “zarih” ile örtülüdür. Şu anki örtü 2001 yılından beri kullanılmış olan beşinci örtüdür. Ziyaretçilerin sürekli dokunmaları ve öpmeleri nedeniyle bu örtü sürekli yıpranmakta ve eskimektedir.
Türbe’nin kubbesi 42 metre çapında ve 7 metre yüksekliğinde tamamı altın kaplıdır. Kubbede 16. yüzyılın hat sanatı ustalarından Ali Reza Abbasi tarafından Kur’andan sureler işlenmiştir. Kubbenin iç yüzeyinde renkli cam ve aynalarla mükemmel desenler elde edilerek müthiş bir görsellik yaratılmıştır.
Ana binanın iki yanındaki iki minare de tamamen çiniyle kaplı ve işlidir. Bu minarelerin birbirine paralel durmadığı ve simetrilerinin bozuk olduğunu farkedeceksiniz. Böyle yapılmasının özel nedeni İmam Rıza Caddesi’nden gelen ziyaretçilerin görüş açısına göre türbenin düzgün bir simetriyle görünümünü sağlamak isteğidir.
HORASÂN
İranı Tanıyalım