Gadir-i Hum'da Mevla
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) Gadir-i Hum da 120 bini aşkın sahabenin önünde: “Ben mü’minlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?” buyurdu.Hepsi dediler ki: “Evet Ya Rasulullah (s.a.a) Sen bize nefislerimizden daha evlasın.” Rasulullah (s.a.a.) Hz. Ali (a.s.) nin elini tutarak koltuğunun altındaki beyazlık görününceye kaldırdı ve buyurdu ki: ”Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır”. Bu sözü dört kez tekrarladı.
Bu olay üzerine Ehl-i Sünnet alimlerinin yaptığı yorumlardan en önemlisi Mevla kelimesinin buradaki anlamının “dost” ve “yardımcı” olduğu, dolayısıyla Rasulullah’ın (s.a.a.) bu sözünden Hz Ali’nin (a.s.) velayetiyle ilgili bir hükmün çıkarılamayacağı şeklindedir. Oysa ki Rasulullah(s.a.a.) ,“Ben mü’minlere kendi nefislerinden daha evla değil miyim?” diye sorarak ve bu soruyla Ahzap suresinin 6. ayeti olan ”Peygamber mü’minlere kendi nefislerinden daha evladır” ayetine atıfta bulanarak Mevla kelimesinin ne anlama geldiğini izah etmiş oluyor. Yani adeta “Ey Ümmetim bu ayetteki evla kelimesinden ne anlıyorsanız Ben kimin mevlası isem Ali’de onun mevlasıdır cümlesindeki Mevla kelimesinden de onu anlayın” demiş oluyor.
Ekteki dosyada ulaşabildiğim kadarıyla Ehl-i Sünnet Alimlerinin tefsirlerindeki bu ayet ile ilgili izahatlarını ekledim. Alimlerin bu ayetteki evla kelimesinden anladıkları ile“ Ben kimin mevlası isem Ali’de onun mevlasıdır” cümlesindeki Mevla kelimesinden anladıkları arasındaki farkı ve bu ayetteki evla kelimesinden anladıklarını, Resulullah’ın (s.a.a.) cümlesindeki Mevla kelimesiyle niçin örtüştürmediklerini vicdanlarınıza sunuyorum.
1- Ahkam Tefsiri (Muhammed Ali Sabuni)
2- Besâiru'l Kur'an (Ali Küçük)
3-Büyük Kur’an Tefsiri (Ali Arslan)
4- Diyanet Tefsiri
5- el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an (İmam Kurtubi)
6- Furkan Tefsiri (Prof. Dr. Muhammed Mahmud Hicazi)
7-Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb
8-Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir
9- Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri
10- Muhammed Ali Es Sabuni, Safvetü’t-Tefasir
11-Hak Dini Kur’an Dili (Elmalılı Hamdi Yazır)
12-Tefhimul Kur’an (Mevdudi)
13- Fi Zilal-İl Kur’an (Seyyid Kutup)
1- Ahkam Tefsiri (Muhammed Ali Sabuni)
O peygamber, müminlere öz nefislerinden evladır. Zevceleri (müminlerin) analarıdır. Akrabalar da Allah’ın kitabında birbirine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Şu kadar ki dostlarınız için herhangi bir iyilikte bulunmanız müstesna. Bu, kitabto yazılıdır.
Ayetin Lafzi Tahlili
(Ennebiyyü evlâ); Nebi, sizin nefislerinizden daha evladır.
(Ve ezvâcühü ümmühâtühüm): Resulullah (sav)'ın zevceleri hürmet, tazim ve mahremiyet bakımından müminlerin anneleridir.
(ve uıüi erhami): Akrabalar daha yakındırlar.
(Evlâ bi'ba'din): Verasette daha evladır. .
(Fîkltabİltahİ): Kitaptan maksat Kur'andır.
(Evllyâlküm mo'rufen); Evliyadan maksat, âyette zikredilen mümin ve muhacirlerdir. Ma'ruftan maksat İse vasiyettir.
(Mesturen): Yazılı olarak tesbit edilmiştir.
Ayetin İcmali Manası
Allahu taala, mümin kullarına peygamberinin makam ve şerefinin yüksekliğini haber vererek şöyle buyurur: Peygamberin hakkı, müminlerin öz nefislerinin hakkından daha büyüktür. Onun emirleri bütün emirlere tercih edilmelidir. Onun sevgisi de bütün sevgilerin üzerinde olmalıdır. Hiçbir şeyde ona isyan, ne büyük, ne küçük şeylerde ona muhalefet edilemez. Zira onun bütün müslümanlar üzerinde umumi bir velayeti vardır.
O müminleri cihada çağırdığında anne ve babadan izin beklemeden acilen itaat etmek gerekir. Çünkü Resulullah (sav) insana anne ve babasından daha hayırlıdır. İnsanlara verdiği emirler de insanın dünya ve ahiret sevabı içindir.
Allahu taala nasıl kerim elçisini şereflendirmiş, hakların en büyüğünün onun hakkj olduğunu beyan etmişse onun temiz zevcelerini de, onun zevceleri olduklarından dolayı, müminlere anne kılarak onlara tazim ve hürmeti farz kılmıştır. Resulullah (sav)'o ikram ve gerek hayatında, gerek hayatından sonra ona ihtiramın korunması için zevcelerinin herhangi bir erkekle nikahlanmalarını da haram kılmıştır. Bu da Resulullah (sav)'a Allah (cc) tarafından verilen hususiyetlerden biridir.
Allahu taala, yakın akrabaların birbirine mirasçı pfmalarını beyan e-derek neseben yakın olanların bir yabancıdan verasete daha haklı olduğunu bildirmiştir. Ancak İnsanlar hayatta iken dostu olan bir yabancıya blrşey vasiyet ederlerse, bu vasiyet hususunda bu yabancı akrabalarından daha haklıdır. Zira varisler İçin vasiyet yoktur. Bu hüküm, Allah (cc)'ın indirmiş olduğu kitabından olan adil bir hükümdür. Bu öyle bir hükümdür ki, kitapta yazı ile tesbit edildiği İçin İnsanlar tarafından yok edilmesi mümkün degîfdir. Allahu taala en iyi bilendir.
Bu âyetle, önceki âyetler arasındaki münasebet
Önceki âyetlerde Allahu taala, müminlere, evlad edinmekten vazgeçmelerini, evlad edinilen çocukların kendi Öz babalarına nisbet edilerek çağırılmalarınremretmiştir. Resulullah (sav) da Zeyd bin Harise (ra)'yi evlad edinmişti. Evlad edinmeden vazgeçilmesi emredildiği zaman Zeyd (ra) Resulullah (sav)'ın ismi ile değil babasına nisbet edilerek çağırılmaya başlandı. Bunun üzerine Zeyd'de bir vahşet meydana geldi. O âyetlerden sonra gelen bu âyet Zeyd'i bir Ölçüde teselli etti. Zira bu âyette Resulullah (sav)'ın bütün müminler üzerinde şefkatli ve şümullü bir velayete sahip olduğu, bu bakımdan kendi öz çocuklarıyla diğer müminlerin farklı olmadığı beyan ediliyordu. Resulullah (sav)"m bu velayeti baki ve daimidir. Resulullah (sav) insanın her yakınından daha yakın, onun hakkı İnsanların öz nefislerinin hakkından daha üstündür. Çünkü o, halka ebedî mutluluğa ulaşmaları için emreder ve yasaklar. O her mümin kadın ve erkeğin manevi babasıdır.
Onun temiz zevceleri de müminlerin anneleridir. Öyleyse Resulullah (sav)'ın evladlıktan tahliye ettiği mümin kimsenin mahzun olmaması lazımdır. Çünkü onun manevî babalığı daimi ve bakidir. Bu sebeble müminler üzerine, Resulullah (sav)'ı kendi öz nefislerinden daha çok sevmek ve onun emirlerini başkalarının emrinden daha önce yerine getirmek farzdır. Onun haklarını, anne ve baba haklarına dahi tercih etmeleri lazımdır. Çünkü Resulullah (sav), «Nefsim kudret elinde olan Allah (cc)'a yemin ederim ki beni kendi öz nefislerinizden, anne, baba ve eviadlarınızdan ve bütün halktan daha çok sevmedikçe imanınız kemale ermez.» buyurmuştur.
Ya Rabbi, bize onun muhabbetini ve ona uymayı nasib et ve kıyamet günü onu bize şafaatcı kıl.
F.Türkoğlu
Mevla Kelimesinin Anlamı
Hz.Ali (a.s)'nın Hz. Resulullah (s.a.a) Tarafından Tayini
Tarihî Gadir Hadisi
GADİR-İ HUM OLAYI
İKMAL AYETİ