Batıda Aile Sistemi
Avrupa’da ve Amerika’da aile düzeni temelsiz, muhtevasız ve yanlış bir düzen üzere kuruludur. Batının aile sistemini taklit etmek yersiz ve yanlış bir taklittir ve mutsuzluk uçurumuna yuvarlanmanın yolunu açmaktır.
Onların evlilik hususunda mukaddes ve temiz bir hedefleri yoktur. Batıda kadın ve erkeğin evlilik aracı sadece ve sadece şehvet ve içgüdüleri tatmin etmektir. Orada salih ve layık olan kadın ve erkek çok azdır. Bu yüzden de Avrupa ve Amerika’da fesat ve bozulma bahar yağmurları gibi yağmaktadır.
Batıda çoğunlukla erkekler ve genel olarak da kadınlar fesat ve meşru olmayan arkadaşlık dönemini geçirdikten sonra birbiriyle evlenmektedirler. Evlendikleri zaman da çocuklarını doğduktan sonra kreşlere vermektedirler ve sonra da o çocuk anne ve baba sevgisini tatmadan temiz duygular ve hisler kaynağı haline gelmeden toplumun arasına karışmakta, her fesat sofrasına oturmaktadır. Daha sonra da zahiri terbiyeden geçmek ve birkaç kavrama aşina olmak için okula göndermektedirler. Çocuk on sekiz yaşına gelince de onu kendilerinden uzaklaştırmakta, toplum ve çevre ümidiyle salıvermektedirler.
Onlar eğer ev ve okulda çocuğa ahlâk öğretecek olurlarsa, bu ahlâk centilmence bir ahlâktır. İktisadi ve maddi menfaatlere dayalı bir ahlâktır. Onlar batıni köklere ve deruni gerçeklere teveccüh etmemektedirler. Kabul edilir bir insan terbiye etmekten tümüyle acizdirler. Gördüğünüz gibi bir toplum veya devlet kurmak istediklerinde kurdukları bu toplum fesat kaynağı, devlet ise yeryüzündeki mustazafları sömürme kaynağıdır. Batılı evlerde büyüyen okul ve üniversitelerden mezun olan kimselerin işlediği cinayetler telafi edilemeyecek boyutlara varmıştır.
Eğer kısa bir müddet kendilerini vakarlı, sakin edepli ve temiz gösterecek olsalar da bu bir av avlayamadıkları, yağlı ve lezzetli bir lokma bulamadıkları içindir. Onların hikâyesi dostuna, “Bir kedi terbiye ettim” diyen kimsenin hikâyesidir.
O şahıs sözde bir kedi terbiye etmişti. Bu kedi, üzerinde çeşitli yemeklerin olduğu bir sofranın başında misafirlerin yemek yemesi için kendisine verilen mumu tutuyordu. Arkadaşı ona kedinin bu şekilde terbiye olmasına güvenilemeyeceğini söyledi. Sofranın başında bu gerçeği kendisine ispat etmesi için de arkadaşını evine davet etti. Arkadaşı, sofranın başında, yemeklere saldırıdan el çekmiş, odayı aydınlatmak ve misafirlerin sofrayı görmesini sağlamak için eline bir mum almış bir kedi gördü. Durumun kargaşasında kendisiyle getirmiş olduğu fareyi sofranın ortasına bırakınca fare kaçmak istedi. Kedi ise mumu bir tarafa atarak tıpkı bir aslan gibi sofranın ortasına atladı ve fareyi yakalamak için sofrayı altüst etti. Böylece ev sahibinin ve misafirlerin huzurunu kaçırdı.
Evet, batıda ve Avrupa’da terbiye olan kimseler de kendilerine has yemeği kendi hayallerince görmedikçe sakin ve edepli olan kedinin terbiyesi gibidirler. Gözleri altın petrol ve zayıf milletlerin diğer madenlerine ilişince, başkalarının hakkını yutmak için hidayet meşalesini yere atmakta ve yırtıcı bir hayvan gibi zayıf milletlerin bütün maddi ve manevi haysiyetine saldırmaktadırlar. Maddi işleri için günahsız kanlar nehrinin içinden geçmektedirler.
Fesat ve ifsadın çokluğu, haram şehvetlerin galebesi, çirkin ahlâk, cinayet; yağma, fuhuş ve her türlü kötülük, batılı milletler arasında ev ve aile sisteminin bozukluğunun bir ürünüdür.
Eğer Amerika ve Avrupa’daki evler, Hakk’ın zikri, Hz. Mabud’un tespihi ile dolu olmuş olsaydı, şüphesiz o evlerin ürünü de yüce, azametli, gelişmiş, duygusal, Hakk’ın ahlâkıyla ahlâklanan insanlar olurdu. Ama batıdaki bu evler, hak ve hakikatten uzak olduğu için ürünleri de acı, kötü kokulu ve tadı kötü meyvelerdir. Böylesine dağılmış aile sistemi, taklit edilmeye layık sistem değildir. Onlara tabi olan kimseler, şüphesiz ki onlardan daha kötü olacaklardır.
Aile içinde etkili iletişim
AİLENİN TEMEL GEREKSİNİMLERİ
Aile Düzeninin Sarsılması