Hac ve Cihad
قَالَ رَسُوْلُ اللهُ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ): «جِهَادُ الْكَبِيْرِ وَ الصَّغِيْرِ وَ الضَّعِيْفِ وَ الْمَرْأَةِ الْحَجُّ وَ الْعُمْرَةُ».[1]
Hz. Peygamber (s.a.a): “Yaşlının, küçüğün, zayıfın ve kadının cihadı hac ve ümredir.”
Haccın Ümreden Üstünlüğü
قَالَ رَسُوْلُ اللهُ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ): «اِعْلَمْ أَنَّ الْعُمْرَةَ هِيَ الْحَجُّ الْأَصْغَرُ، وَ أَنَّ عُمْرَةً خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَ مَا فِيْهَا وَ حَجَّةً خَيْرُ مِنْ عُمْرَةِ».[2]
Hz. Peygamber (s.a.a): “Ümre küçük hacdır; Bir ümre dünyadan ve ondaki her şeyden daha üstündür. Haccetmek ise ümre yapmaktan daha üstündür.”
Günahların Dökülmesi
قَالَ رَسُوْلُ اللهُ (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ): «أَيُّ رَجُلٍ خَرَجَ مِنْ مَنْزِلِهِ حَاجًّا أَوْ مُعْتَمِرًا، فَكُلَّمَا رَفَعَ قَدَمًا وَ وَضَعَ قَدَمًا، تَنَاثَرَتِ الذُّنُوْبُ مِنْ بَدَنِهِ كَمَا يَتَنَاثَرُ الْوَرَقُ مِنَ الشَّجَرِ، فَإِذَا وَرَدَ الْمَدِيْنَةَ وَ صَافَحَنِيْ بِالسَّلاَمِ صَافَحَتْهُ الْمَلاَئِكَةُ بِالسَّلاَمِ، فَإِذَا وَرَدَ ذَا الْحُلَيْفَةِ وَ اغْتَسَلَ طَهَّرَهُ اللهُ مِنَ الذُّنُوْبِ، وَ إِذَا لَبِسَ ثَوْبَيْنِ جَدِيْدَيْنِ جَدَّدَ اللهُ لَهُ الْحَسَنَاتِ، وَ إِذَا قَالَ: ’لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ‘ أَجَابَهُ الرَّبُّ عَزَّ وَ جَلَّ: ’لَبَّيْكَ وَ سَعْدَيْكَ، أَسْمَعُ كَلاَمَكَ وَ أَنْظُرُ إِلَيْكَ‘، فَإِذَا دَخَلَ مَكَّةَ وَ طَافَ وَ سَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَ الْمَرْوَةِ وَصَلَ اللهُ لَهُ الْخَيْرَاتِ».[3]
Hz. Muhammed (s.a.a): “Evinden haccetmek veya ümre yapmak için çıkan kimse her adımını kaldırıp yere koydukça, yaprağın ağaçtan döküldüğü gibi günahları vücudundan dökülür. Medine’ye varıp selam ile beni ziyaret ettiğinde melekler de selamla onu ziyaret ederler. Zulhuleyfe’ye (Şecere Mescidi’ne) gelip guslettiğinde Allah onu günahlarından arındırır. İki yeni ihram elbisesini giydiğinde Allah mükâfat ve iyiliklerini ona yeniler. “Lebbeyk Allahumme lebbeyk” dediğinde Aziz ve Celil olan Rab ona şöyle karşılık verir: ‘Lebbeyk ve Sa’deyk, senin sözlerini işitiyor ve seni gözetiyorum.’ Mekke’ye varıp Safa ile Merve arasında sa’y ettiğinde Allah hayırlarını ona sürekli kılar.
---------------------------------------------------------------------
[1] Sünen-i Nisai, c. 5 s. 114.
[2] Mu’cemu’l-Kebir, Tabarani, c. 9 s. 44.
[3] El-Hac ve Umre fil Kur’an vel-Hadis s. 148, 325