İrademizi Nasıl Güçlendiririz
Soru: İradesi zayıf olan kimseler, iradelerini nasıl güçlendirebilirler? Bu konudaki tavsiyeleriniz nelerdir?
Cevap: Muhterem kardeşim, ilk önce şunu bilmek gerekir ki irade ve azim insana verilen en büyük ilahi nimetlerdendir. Hatta en üstün peygamberler olan Hz. Nuh (a.s), Hz. Musa (a.s), Hz. İsa (a.s) ve Hz. Muhammed (s.a.a)’in ortak vasıfları olarak Ulu’l-azm (azim sahipleri) vasfının seçilmesi de buna bir işaret olarak değerlendirilebilir.
İmam Musa Kazim aleyhisselam da kendisinden nakledilen bir duada şöyle diyor:
“Ve ben biliyorum ki, sana (Allah’a) doğru gelenin en iyi azığı seni seçtiğine dair azim ve iradesidir.”
Ancak iradenin zaafını gidermek için şimdilik kendimize ve size yapabileceğimiz tavsiye şunlardan ibarettir:
1. Namaza önem vermek:
Peygamber (s.a.a) buyurmuştur ki:
“İnsan günlük beş namazı koruduğu (bu namazları vakitlerini riayet ederek, huşu ile yerine getirdiği) müddetçe Şeytan ondan korkar. Ancak namazlarını zayi edince şeytan ona karşı cesaretlenir ve onu büyük günahlara düşürür. (Mizanu’l-Hikme Hadis: 10702)
Namazın iradenin güçlenmesindeki rolünü Kur’an-i Kerim’den de anlamak mümkündür. Kur’an, Hz. Muhammed (s.a.a)’nın Allah Teala tarafından verilecek ilim ve vahyi taşıyabilmesi için onu gece (teheccüd)namazını kılmasını emrediyor. Bu da namazın iradenin güçlenmesindeki önemine bir işret sayılabilir.
2. Yüce Allah’a karşı muhabbet:
Yüce Allah’a karşı kalbimizde bilinç ve ona müteakip muhabbeti çoğaltmaya çalışarak dini emirleri ve insanı vazifeleri yapmayı tabiatımızdan kaynaklanan bir eğilime dönüştürmek gerekir. İnsanın kalbinde ilahi muhabbet tam manada yer etmedikçe dini emirleri yerine getirmesi sürekli ağır bir mücadeleyi gerektirir ve bu ise irade ve azim gücümüze ağırlık yükler. Ancak eğer insanın kalbinde ilahi muhabbet yerleşirse o zaman artık yapı ve tabiatı itibarıyla kötülüklere ilgi duymaz ve sürekli içten gelen bir özenti ile doğruluğa ve Allah’a itaate yönelir böyle birisine dünya düşkünlerinin gözlerinde önem taşıyan şeyler önemsiz ve küçük olarak görünür. Elbette her insan, kendi merhalesinde çeşitli imtihanlarla mutlaka karşı karşıya gelecektir ve bu Allah’ın değişmez bir kanunudur.
Allah’tan kendi fazl ve ihsanı hakkına, namaza hakkınca önem vermeyi bize lütfetmesini ve kendi muhabbetini kalbimize yerleştirmesini diliyoruz.