1- Oruca aykırı olan işlerden birini bilerek ve isteyerek yapmak orucu bozar; ama bu iş bilerek yapılmazsa, oruç bozulmaz. Fakat cünüp olan bir kimse uyur ve 1602. hükümde açıklandığı üzere sabah ezanına kadar da gusletmezse, orucu batıldır. Ama eğer insan, orucu batıl eden şeylerden bazısının orucu batıl ettiğini bilmezse, öğrenme imkânı olmayan biri olur ve bu konuda şüphesi de olmaz veya şer’i bir delile dayanarak o işi yaparsa -yemek, içmek ve cima hariç- diğer şeylerde orucu batıl olmaz.
2- Orucu batıl eden işlerden birini yanılarak yaptıktan sonra, orucun bozulduğunu zannederek o işlerden birini yeniden yaparsa, önceki meselenin hükmü uygulanır.
3- Boğazına zorla bir şey dökülen oruçlunun orucu bozulmaz. Fakat "Yemek yemediğin takdirde malına veya canına zarar vereceğiz." diyerek oruçlu kimseyi yemeye, içmeye veya cimaya zorlarlarsa oruçlu, zararı önlemek için [kendi eliyle] bir şey yerse, orucu batıl olur. Üsteki üç şeyin dışında da, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
4- Oruçlu kimsenin, boğazına zorla bir şey dökeceklerini veya orucunu bozmaya mecbur edeceklerini bildiği bir yere gitmesi caiz değildir. Fakat gider ve orucunu bozmaya mecbur ederler, o da kendi eliyle bir şey yiyerek orucunu bozarsa, orucu batıl olur. Aynı şekilde zorla boğazına bir şey dökerlerse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.