Ey iman edenler!
“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılndığı gibi, takva sahibi olasınız diye, size de farz kılındı.”
(Bakara: 183)
Bir Hadis:
Cabir b. Yezid, İmam Muhammed Bâkır’dan (a.s) söyle rivayet etmiştir: Resulullah (s.a.a), Cabir b. Abdullah’a şöyle buyurdu:
"Ey Cabir, işte bu ramazan ayıdır; kim bu ayın gündüzünü oruç tutup gecesinin bir miktarını ibadetle geçirir, midesini ve cinsel organını haramdan korur ve diline hâkim olursa (onları haram ve boş şeylerden korursa), ramazandan çıktığı gibi günahlarından da çıkar."
Cabir: "Ya Resulullah, ne güzeldir bu hadis!" deyince, Resul-i Ekrem (s.a.a) de: ’Ne de zordur bu şartlar!’ buyurdu."
(Mefatih’ul-Cinan)
Bir Nasihat:
İmam Cafer Sadik (a.s):
"Oruç, sadece yemek ve içmeye karşı değildir. Oruç tuttuğunuz vakit, dillerinizi yalandan koruyun ve gözlerinizi Allah’ın haram kıldığı şeylere kapayın, birbirinizle çekişmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinizin aleyhine (yalan yere, hatta doğru yere) ant içmeyin, birbirinize sövmeyin-küfürleşmeyin."
"Birbirinize zulmetmekten, akılsız davranışlarda bulunmaktan ve eziyet etmekten kaçının; Allah’ın zikrinden ve namazdan gaflet etmeyin; susmayı (boş yere konuşmamayı), sabır ve doğruluğu, kötü insanlardan kaçınmayı, kendinize düstur edinin; batıl sözlerden, yalan, iftira, düşmanlık, kötü zanda bulunmak, gıybet, söz taşımak gibi (kötü amellerden) kaçının."
(Mefatih’ul-Cinan)