Gençlerin Yanlış Yollara Sapmaması İçin!
En köklü sosyal kurum olan aile, bireyleri üzerinde en derin polojik etkiyi yapabilir ve yeri geldiğinde toplumda büyük değişimlerin kaynağı olabilir. Toplum da sosyal değişimleri ailenin içine empoze edebilir. Çocuklar sosyal teamül yollarını ailede öğrenir. Aile çocuklara onur, değerlilik duygusu, kişilik ve kendine güven aşılamalı. Çocuk ailede gerçek ve temiz sevgiyi tadarsa, toplumda karşılaştığı sahte sevgilerle sarsılmaz. Anne baba ve çocuklar arasındaki sevgi bağı her açıdan güçlendirilmeli; öyle ki, çocuk sevgiye hasret kalıp inhirafa sürüklenmemeli. Anne babanın çocuğu uyumsuz, çocuğun da anne babasını kabullenmediği şartlarda gençlerin her tür acı olaylarla karşılaşmaları kuvvetle muhtemeldir. Bu yüzden sizin çocuklarınız hakkında sorabileceğiniz birkaç soruya cevap vermeye çalıştık.
Bir Aile Çocuğunun İffet Ve Necabetini Nasıl Koruyabilir?
İffetini korumak, bir insanın kendi saadeti için en hassas ve aynı zamanda en zor aşamalarından biridir. Özellikle de gençlik döneminde insanın saadetiyle direkt ilintilidir. Bu da dinî ve Kur’anî öğretilerin etkisiyle mümkündür. İffet konusuna Kur’an büyük bir önem vermiştir; özellikle de Nur Suresi’nde. Bu ayetler gençlere açıklanırsa, gençlik dönemlerini selametle geride bırakabilirler.
En önemli sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel ve insanî meseleler, anne babanın davranışlarının ailede nasıl olması gerektiğini göz ardı etmemiş ve Kur’an’ın açıkladığı şekilde olması gerektiğine işaret etmiştir.
Maalesef günümüzde toplum öyle bir hal almış ki, anne babalar özel konulara riayet etseler bile, genç topluma girdiğinde, ilgili meselelerde İslami ve ahlaki değerlere riayet edilmediğini görmekte. Bütün bunlar İslam fıkhının düsturlarına harfiyen uymakla mümkündür.
Paradoks Ve Ailede Olanlarla Toplumda Olanlar Arasındaki Çelişki, Genci İkileme Düşürmekte. Doğruyu Yanlıştan Ayırt Edebilmesi İçin Nasıl Bir Eğitim Vermeliyiz?
Bir gencin fikrini değerlerle zengin kılmak, çalkantılarla dolu hayatındaki zorluklar karşısında onu sigortalayabilir. Eğer genci eğitim dönemlerinde Allah’ın Resulullah’ın, peygamberlerin, âlimlerin ve düşünürlerin gösterdiği şekilde değerlerle aşina kılarsak, fikrini doğru düşünmeye rahatlıkla sevk etmiş oluruz. Örneğin bazen bir hastanın fiziki durumu o kadar kötü olur ki, bir ilacı direkt olarak ona veremezsiniz; böyle bir durumda ilacı serumla kanına enjekte ederiz. Gençlerle yapılacak toplantılar, farkında olmadan eğiticilerinin davranış ve hareketlerinden alması gereken öğretileri almasına sebep olan ve böylece kötülükler karşısında koruyucu olan bu serum mesabesindedir.
Gençlerin İstemediği Durumlardan Biri Sınıfsal Farklılıkların Oluşu Ve Mevcut Durumdan Rahatsızlıklarıdır. Hayatın Mevcut Şartlarına Uyumlarını Sağlamak İçin Ne Yapılmalı ?
İlahi kaza ve kaderin insanın elinde olduğuna rıza göstermek ve rıza makamının ehemmiyetini örneklerle, Allah’ın ve masum imamların tekitleriyle anlatmak bu yönde çok etkili olabilir. Bu mesele sadece gençlerde müşahede edilen bir durum değil, bizler de aynı meseleyle muzdaripiz. Allah, mukadderatına razı olan ve meşru yollardan kendisi ve ailesinin geçimi için çaba sarf eden kimseyi en yüce makamlara yükseltir. Bu rızayetin bereketlerinin en önemlisi, insanda meydana gelen huzur ve sükûnettir. İtminan ve teessürden uzak olma, asabi ve polojik rahatsızlıkların olmaması, rıza makamının bereketlerinin bir parçasıdır. Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Ey kulum, sana verdiğime razı ol ki, ben de senin az ameline razı olayım ve saadetini temin edeyim.” Buna benzer rivayetler çoktur. Onun için rıza makamını ve mevcut maddi duruma rıza göstermenin ve bir şekilde daha fazla imkânlara sahip olanlara özenmemenin bereket ve faydalarını anlatmak, genci bu paradokslar ve sınıfsal farklılıklar karşısında adeta sigortalar.
Bir diğer yol, sınıfsal farklılıkların toplumda mevcut olduğunu ve bunu Allah’ın bu şekilde yarattığını anlatmaktır. Burada maksadımız haram yoldan elde edilen ve Allah’ın gazabını ve evliyaullahın tepkisini çeken rızkları meşru göstermek değil. Helalinde de bu sınıfsal farklılıklar mevcuttur ve Allah böyle yaratmıştır. Tabiatıyla bir şekilde uygun ortam bularak daha fazla mal ve servete sahip olan kimsenin imkânları daha fazla olur. Bu yüzden gençlere şunu anlatmalıyız ki, herhangi bir toplumda sınıfsal farklılıkların olması kemale yönelmemize engel olmamalı. Allah-u Teala miraç rivayetinde şöyle buyuruyor: “Ben kıyamet günü imkânları az olan fakir kulumdan özür dileyeceğim.” Bütün varlık ve imkânların sahibi rububi makamın özür dilemesinin değeri gence hakkıyla aşikâr olursa, zorluklara ve farklılıklara büyük ölçüde katlanabilir ve bu da sadece Allah’ın rızasını kazanma ümidiyle olur.
Bazı Ailelerde Genç Babasına Karşı Gelmeye Cesaret Etmekte Ya Da Anne Baba Çocuklarına İhanet Edebilmektedir. Bunu Engellemek İçin Ne Yapmalı ?
Gerçek şu ki, bu durumda bütün kabahat anne babadadır. Bir üstatla öğrenci arasında sorun çıktığında önceki nesli temsil eden üstattadır. Bir genç anne babasına küstahlık eder ve sözlerini dinlemezse, sorunu bir önceki nesilde yani anne babada aramak gerek. Merhum şehit Beheşti’den şöyle naklolunmuştur: “Bir müdür seçmek istediğinizde, çocuklarının terbiyesiz ve uygun toplumsal davranışlardan yoksun olduğunu görürseniz, onun layık bir müdür olmadığını anlayın.” Bu cümle, dinî, Kur’anî ve polojik bütün maarifin özetidir. Dışarıda terbiyeli, metin ve vakur davranışı olmayan bir çocuk gördüğünüzde, bilin ki onun anne babası idareci bir insan değildir. Şu bir gerçek ki, çocuklar anne babalarının davranışlarının aynasıdırlar. Çocukların küstahlıklarının 99% unda sebep, bir zaman sevdiği anne babasının mantıksız ve despotik davranışlarıdır. Eğer anne babalar davranışlarını gözden geçirir ve daha fazla şefkat gösterirlerse, kaba bir çocuk bile onlara karşı mütevazı bir tutum sergiler.