Nevruz - Yeni Yıl
Kelimenin aslı eski Farsça"dan gelir: nava=yeni + rəzaŋh=gün/günışığı, anlamı "yeni gün/günışığı" dır ve günümüzün Farsçasında da hâlâ aynı anlamda kullanılmaktadır(nev=yeni + ruz=gün; anlamı "yeni gün")
İrani dillerdeki Gün anlamına gelen Ruz (Farsça), Roç (Beluçca), Roc (Zazaca) ya da Roj (Kürtçe) sözcükleri Proto-İranicenin "Rauça"sından gelir. Bu da eski Hint-Avrupacanın manası Işık olan Leuk- kelime köküne dayanıyor. Şu en eski şekilden Rusçadaki Luç, Almancadaki Licht, Yunancadaki Leukós, Latincedeki Lux, İngilizcedeki Light ve Ermenicedeki Luy da oluşmuşlar. Proto-Iranicede Rusçadaki gibi bir k > ç ses ertelemesi ortaya çıkmışdır ve ayrıca "L" sesi "R"ye dönüşmüşdür.
Eski irani dili olan Avestçede Raôçah zamanında esasdan Işık demekdi. Eski hint-ari dilindese (Bugünkü Kuzey Hindistanda var olan dil grubu) Roçiş kulanılmaktadı.
Nevruz teriminin tarihte ilk yer aldığı kayıtlar, M.S. 2. yüzyıldaki Pers İmparatorluğu kayıtlarıdır, ancak bundan çok daha öncesindeki (yaklaşık M.Ö. 648 ve 330 yılları arasında) Pers İmparatorluğu altında yaşayan değişik milletlerin Pers Şahına Nevruz gününde hediyeler getirdiğine dair bilgiler mevcuttur.
Nevruz diğer Türk devlet ve topluluklarında da kutlanılır. Bunlardan Azerbaycan"da Novruz, Kazakistan"da Navrız meyrami (Наурыз мейрамы), Kırgızistan"da Nooruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nde Mart dokuzu Kırım Türklerinde Navrez, Batı Trakya Türkleri"nde Mevris adları ile anılır.
Kürtçe"de , Farsça"daki ile aynı anlama gelmesiyle birlikte yazılışı Newroz"dur. İran kökenli bir devlet olan Tacikistan"da (Наурыз мейрамы) Navrız meyrami adı ile kutlanan Nevruz Arnavutluk"da ise Sultan Nevruz olarak isimlendirilir.
Nevruz ve Ekinoks
Ekinoksta Dünyanın Güneş tarafından aydınlatılmasının gösterimi. Ana madde: Ekinoks
Nevruz, baharın ilk günüdür ve bu gün kuzey yarım kürede bahar ekinoksunun oluştuğu gündür. Güneş ekvatora dik açı ile gelir. Ayrıca hem kuzey hem de güney kutbu aynı anda gündoğumu hattındadırlar ve gün ışığı her iki yarım küre arasında eşit olarak paylaşılmaktadır.
Tarih ve Gelenek Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı"nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzanır. Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-İranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder. O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili herşey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundna uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir.
İran Evrenbiliminin mimarlarından ve Zerdüştlerin Peygamberi olan Zerdüşt birçok bayramın kurumsallaşmasını sağlayan kişidir. İşte bu bayramlardan en sonuncusu ve en manalısı da Nevruzdur.
Bundan 12 yüzyıl sonrasında, M.Ö. 487 yılında, Büyük Darius, Persepolisteki yeni inşa edilmiş olan sarayında Nevruzu kutluyordu. Son araştırmaların sonuçları bu kutlamaların çok özel bir anlam ifade ettiğini göstermektedir. Sadece Nevruz gününde sabah saatin 06:30"unda güneşin ilk ışıkları gözlemevindeki büyük kabul salonuna denk geliyordu ve bu olay sadece 1400 yılda bir gerçekleşiyordu. Bu durum aynı zamanda Babillilerin ve Yahudilerinde yeni yılı ile çakışıyordu ve bu nedenle, bu kutlamaların eski toplumlar için çok uğurlu ve önemli sayıldığı açıktır. Persepolis yerleşkesinin ya da en azından Apadana"non sarayının ve "Yüz sütunlu Salonun" Nevruzu kutlamak amacıyla inşa edildiği sanılmaktadır. Ne yazıkki eski kitabelerde Nevruzdan bahsedilmemektedir.
Nevruz Bayramı